Burhan Kuzu neden vazgeçti ?

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, TBMM Başkanlığı adaylığından vazgeçmesiyle ilgili olarak, “Partinin içinde farklı bir görünüm var havası vermemek için Başbakanımızın tavsiyelerini dikkate aldım, o manada müracaatımı yapmama kararı aldım” dedi.
TBMM’de cuma namazı çıkışında gazetecilerin TBMM Başkanlığı seçimlerine yönelik sorularına cevap veren Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, neden müracaat dilekçesini vermekten vazgeçtiğini açıkladı. AK Parti’nin kuruluşundan bu yana hep olduğunu ve birçok şeyi hak ettiğini düşündüğünü söyleyen Kuzu, “Biliyorsunuz Cemil Çiçek’in ismi hep önde. Adaylık noktasında şuana kadar adaylığımı hep düşündüm, bunda da çok samimi olarak davrandım. Ben bu partinin kurucu üyesiyim, başından beri olan birisiyim. Çok şeyi hak ettiğimi düşünüyorum. Ama tabi partinin kurucusu olunca bir yandan daha farklı düşünmen gerekiyor. 73 arkadaş bir yola çıktık, aynı sorumluluğu daha farklı taşıyoruz. Bir nevi kendi çocuğumuz gibi görüyoruz. Bu manada Sayın Başbakanımız ile uzun bir telefon görüşmesi yaptık, beni aradı kendisi, birçok şeyi konuştuk. Parti içerisinde onun bunun kazanmasından öte demokrasinin kazanması daha doğru olur. Ülkenin şuan içinde bulunduğu konum daha farklı davranmayı gerekiyor. Dış görünüm olarak partinin içinde farklı bir görünüm var havası vermemek için Başbakanımızın tavsiyelerini dikkate aldım, o manada müracaatımı yapmama kararı aldım. Gerçek tamamen bundan ibaret. Buradaki dilekçemi vermemem onu ya da bunu korumak kollamak, ona bir ön vermek gibi algılanmasın. Tamamen kendi partimi ve ülkemi düşündüğüm için bu dilekçeyi vermekten vazgeçtim. Dilekçem hazır yazılı olarak bekliyor. Parti içinde kurucu olduğun zaman konumun daha farklı oluyor, ötekiler kadar hoyratça düşünemiyoruz, dokuz düşünüp bir konuşuyoruz, daha sorumlu düşünüyoruz” diye konuştu.

“KIRGIN DEĞİLİM”
Bir kırgınlık olmadığını ifade eden Kuzu, “Bir kırgınlık olarak algılamayın. Benim bulunduğum Anayasa Komisyonu Başkanlığı benim açımdan önemli bir yer, anayasa hukuku profesörü olduğum için bana uyan bir yer. 12 yıldır komisyon başkanlığını yürütüyorum, başarılı olduğumu düşünüyorum. Ufak tefek sorunlar her zaman olur ama o komisyon zor bir komisyon. Orada başarılı olarak devam ettim. Benim bu olmazsa başka bir makam mevki talebim hiç olmadı. Benim derdim bir makam ya da mevki elde etmek değildir, bunu beni tanıyanlar bilir. İlim adamı olarak en büyük makamdayım, Türkiye’de güzel bir ismim var, gittiğim yerlerde bunu çok yakından görüyorum. Görünüm olarak elbette ki yarışmacı bir tablo olsa daha güzel olur, ön seçimli olsa daha güzel olur ama bazen şartlar buna elvermiyor. Benimki bir mevki makam kavgası hiç olmadı. Hem genel kurulda hem kendi grubumda fevkalade bir saygınlığımız var. Bizim adaylığımız çok farklı algılanabilir, çok farklı sonuçlar da çıkabilirdi. Biz bunları nefis olarak düşünmediğimiz için böyle bir karara vardık” şeklinde konuştu.

“KOMİSYON GEÇ KALDI”
Anayasa çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Kuzu, “Uzlaşma Komisyonu’ndan şuana kadar bir şey çıkmadı, bundan sonra da çıkar mı bilmiyorum. Geç kaldı komisyon, normalde 1-1.5 yılda bitecek süreç 1 yıl daha uzatıldı. Yasal düzenlemeler sanırım bugünlerde bir kısmı geliyor, bazıları bitiriliyor. Anayasal olanlar daha zor, hele bir de referandum sınırında kalırsa ne yapacaksınız, bir de bu var. Her şeyi hesap etmek lazım. Çözüm ile alakalı getireceğiniz kimi konular Meclis’te geçme şansı ne kadar yüksektir, referanduma giderse nasıl bakılır. Çözüm sürecinde demokratik paketler mutlaka ana unsurdur” ifadelerini kullandı.
(İHA)