Burhan Kuzu hangi bakanlığı bekliyordu?
Abone ol"Adalet Bakanı olmayı bekliyordum" diyen Kuzu TBMM'deki küfürleşmeler için "Ben bile zaman zaman yerimde duramıyorum. Ben de bazen ‘Yetti gari’ diyorum." dedi.
Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, 2010’da iktidar
olduklarını, referandum ile ülkenin normalleşme sürecinin
başladığını söyledi. TGRT
Haber’de Ankara’nın Gündemi
programına katılan Kuzu, bütçe tartışmalarından, tutuklu vekillere,
AB sürecinden, fişleme iddialarına, Mustafa Balbay’ın
tahliyesinden, kabine revizyonuna kadar her konuda içten
açıklamalar yaptı.
“BAZEN BEN BİLE YERİMDE DURAMIYORUM”
Meslis’teki bütçe görüşmelerinde yaşanan tartışmalara değinen Kuzu, “Birileri tahrik etmeyi meslek haline getirmiş. Herkese küfür ediyor. Bizim grubun tahammülü de bir yere kadar. Çoğu genç arkadaşlar… Ben bile zaman zaman yerimde duramıyorum. Ben de bazen ‘Yetti gari’ diyorum. Mesela Kamer Genç’in işi, bilinçli olarak gerilim politikası yapmak, olay çıkarmak… Boş bazı insanlar, partide yer edinmek için küfür ve kavgayı yöntem olarak kullanıyor. Partiler de bunlara prim veriyor. Disiplin Yönetmelikleri bile çaresiz kalıyor. Ama unutmasınlar ki; bütçe süresi aşılırsa, maaşlarını da alamazlar!” hatırlatması yaptı.
“İNGİLİZLER, 7 GÜNDE 100 GAZETECİ TUTUKLADI”
Tutuklu vekiller üzerinden Avrupa Birliği müzakerelerini
yorumlayan Burhan Kuzu, “Bizi Avrupa Birliği’ne almazlar. Tutuklu
vekiller, gazeteciler olmasaydı da; bizi AB’ya almazlardı. Bunlara
kötü imaj diyemeyiz… The Guardian Gazetesi’nde ‘gizli belgeler’
başlığıyla çıkmış David Cameron’a hakkında bir yazı var. Başbakan,
gazeteciler için ‘Zararlı maddeler, vatan hainleri’ diyor. İşte o
İngiltere’de 1 haftada 100’e yakın gazeteci, mahkeme karşısına
çıktı. Avrupa Birliği bunları görmüyor, görmez! İnsan Hakları
Mahkemesi, farklı uygulamalarda çok mahir… Mesela, parti
kapatmalar, başörtüsü ve dini konularda; bizi hep haksız bulur.
Ancak PKK’ya dair bütün Kürt davalarda ise onları haklı görür.
AB’nin standardı, Türkiye için farklı uygulanıyor. Bir günde 10
ülke aldı içlerine, bizden kötü durumdaki ülkeleri kabul ettiler;
bizi almadılar. AB’nin bakışı samimi değil. Bizim arkadaşlar da
bunu manipüle ediyor” ifadelerini kullandı.
“VEKİL OLUNCA, SUÇ HAK OLMUYOR”
Kuzu, tutuklu vekiller hakkında konuşurken sert ifadeler kullanarak, “5 kişi gazetecilikten yargılanıyor! Terör örgütüne yardım yataklık etmek, ifade özgürlüğünden… Bunun dışındakiler için gasp, adam yaralama, ırza tecavüz diye uzayıp giden liste var. 10 çeşit çok ağır suçlar dediğimiz, ithamlar var. Resmi evrakta sahtekârlık mesela… Bunlar gazeteciyse… Yani bunlar milletvekili olunca, suç işleme hakkı mı olacak?” dedi.
“FİŞLEME DEĞİL, GÜVENLİK SORUŞTURMASI”
Fişleme iddialarını ‘zinhar’ diyerek reddeden Kuzu, “2004’te 4 Aralık’ta, Milli Güvenlik Kurulu’na fişleme için değil; güvenlik soruşturması için yapılmış olabilir. Bizim dönemimizde böyle şeyler olmaz. Diyelim ki; bu doğru, öyleyse İstihbarat Teşkilatı’nda hâlâ eski alışkanlıkların kalıntısı var demektir. Ama biz hükümet olarak zinhar buna karşıyız. Ayşe kız, sarı kız, kara kız, yakamoz, bilmem ne… Başbakan, bunu yaptıysa, temelinde bir gerekçe vardır. AK Parti, 12 Eylül 2010’da muktedir olmuştur. Referandumda yüzde 58’le iktidar olduk ve ülke normalleşti. Başörtüsü sorunu çözüldü, kamuda ve mecliste… Asker ve sivil dengesi sağlandı. Yargı normalleşti. Muhalefetin elinde silah kalmadı. Önceden kurban derisi bile sorun oluyordu” ifadelerini kullandı.
“ADALET BAKANLIĞI’NI İSTİYORUM”
Başkanlık sistemi konusunda ümidi kalmadığını anlatan Kuzu, ‘Türkiye’ye acıyorum’ derken, yarı başkanlık modelinde de uzlaşılmazsa, bunun vebâli olacağını savundu. Kabine revizyonu üzerine de konuşan Kuzu, ’12 yıl aradan sonra bakanlık bekliyor musunuz?’ sorusuna, “Adalet Bakanlığı beklemiyorum, diyerek insanları kandırmaya gerek yok. Bakanlık istiyorum elbette. Ama Başbakan’ın birlikte çalışacağı arkadaşları kendi belirlemesi daha doğru olur. Meclis Başkanlığı talebim ağır basıyor” dedi.
“BALBAY SEÇİMLER’E GİREMEZ”
Burhan Kuzu, Ergenekon Davası sanığı Mustafa Balbay’ın tahliye edilmesi ile ilgili de, “Bu davul zurna ile karşılayanlar beraat etti zannediyorlar. Yargılanması sürüyor. Sadece tutukluluk süresi bitti. İyi hâl olmadığı için yargılaması bu kadar uzadı. Eğer Yargıtay onarsa, Seçimler’e de giremez” değerlendirmesi yaptı.