Burası da Ürdün'ün Hatay'ı

Suriye'de 18'inci ayına giren isyanda rejimin ömrü tartışıladursun, krizden en büyük zararı yine siviller görüyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) son verileri 4 gün açıkladı. Buna göre, 214 bin 120 Suriyeli ya resmen sığınmacı oldu ya da kayıt için onay bekliyor. Ankara, Türkiye'deki sığınmacı sayısının 100 bini geçmesi halinde BM'nin devreye girmesini isterken Suriye'nin güney komşusu Ürdün'deki durum gözden kaçıyor. Zira UNHCR'nin açıkladığı sayıdan (24 bin 681 onay bekleyen) toplam 69 bin 968 Suriyeli resmen Ürdün'e sığındı. Ancak Ürdün hükümeti, ülke içindeki Suriyelilerin 150 bini geçtiğini belirtti. Daha nisan ayında UNHCR Ürdün ofisi müdürü Arafat Cemal, AA'ya sayının 100 bine ulaştığını açıklamıştı. Aylarca sınırda bekletilen on binlerce Suriyeli için ilk resmi kamp, nihayet 30 Temmuz'da Ez Zateri'de tesisi açılmıştı.

KAMPTAKİLER POLİSLE ÇATIŞIYOR

Sınırdaki çölün ortasındaki 120 bin kişilik çadır kenteki sığınmacı sayısı yine 26 Ağustos verilerine göre 19 bin 274 kişiye ulaştı. AP ajansı, kamp ilk açıldığında Ürdün'ün komşusu Esad'ı kızdırmak istemediği yorumunu yapmıştı. Kamptaki ağır koşullardan ötürü sığınmacılar pek çok kez protesto gösterisinde bulundu. Ürdün hükümeti, 40 kişiye bir tuvalet düşen ve az miktarda içme suyunu UNICEF'in sağladığı kamptaki sığınmacıların bölgeden ayrılmasına izin vermiyor. Önceki gün 4 bin kadar sığınmacı, kampı terk etmeye girişti. Ürdün polisinin gözyaşartıcı bomba kullanarak kontrol altına alabildiği olaylarda 27 polis yaralandı. Örgüt geçen hafta kampa gelen sığınmacıların yüzde 60'ının çocuk olduğunu ve çoğunun aileleri olmaksızın kaçtığını belirtti. UNHCR'nin Ürdün temsilcisi Andrew Harper 'En büyük sorun, daha ne kadar insanın geleceğine dair hiçbir şey bilmememiz' dedi.

SIĞINMACILAR AVRUPA'YA DOĞRU

Suriyeli sığınmacılar, sadece komşu ülkelere hareket etmiyor. Son olarak önceki gün Kıbrıs'a gitmeye çalışan 7 Suriyeli botlarının alabora olmasıyla hayatını kaybetti. UNCHR bunun Kıbrıs'a yönelik bilinen ilk girişim olduğunu belirtti. Newsweek'in de bağlı olduğu Daily Beast sitesi de geçen hafta sığınmacıların Türkiye üzerinden Yunanistan'a geçtiğine dair bir haber hazırlamıştı. Ayrıca Alman hükümetinin insan hakları sorumlusu Markus Löning, Suriyeli mültecilerin Almanya'ya kabul edilmesi yönündeki taleplerin yerinde olmadığını belirterek, bu mültecilere bulundukları ülkelerde yardım edilmesinin daha doğru olacağını ifade etti. Löning, 'İnsanlar, çatışmaların kısa bir süre sonra sona ereceği ümidiyle bölgeden ayrılmak istemiyor' şeklinde konuştu. Öte yandan AFP geçen hafta Cezayir'de de 12 bin kayıtlı Suriyeli sığınmacı olduğunu belirtti.

TAMPON BÖLGE GERÇEKÇİ DEĞİL

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, tam da BM Güvenlik Konseyi'nin Suriyeli mülteciler gündemiyle toplanmasından bir gün önce 'Tampon bölge gerçekçi değil' dedi. Esad, Şam merkezli Dünya kanalına (Addounia) 'Tampon bölge hakkındaki tartışmaların, Suriye'ye karşı düşmanca bir rol oynayan ülkeler için bile, pratik olmadığına inanıyorum' ifadesini kullandı. Röportajda doğrudan Türkiye'yi hedef alan Esad, 'Bazı Türk yetkililerin cehaleti yüzünden geri adım mı atacağız?... (Türkiye halkı) kriz boyunca bizi destekledi' vurgusunda bulundu. Nerede olduğu konusunda çeşitli spekülasyonlar yapılan Esad, Şam'daki başkanlık sarayında olduğunu kaydetti. Esad, 'Suriye bölgesel ve küresel bir savaşın içinde... Durum daha iyi ama henüz çözülmedi. Suriye halkına diyorum ki: Suriye'nin kaderi onların elinde' dedi. Esad ayrıca, 'İslamcı teröristlerle' savaşan ordusunun 'her anlanda kahramanca bir iş yaptığını' belirtti.

ASKERE ÖZEL GİZLİ KAMP

AP ajansı, özel haberinde Ürdün'ün Suriye sınırında taraf değiştiren polis ve askerler için özel kamp hazırladığını belirtti. Geçmişte ABD askerlerinin de kullandığı Ürdün Hava Kuvvetleri'ne bir üssün yakınlarındaki kampta 1200 Suriyeli kalıyor. Haberde, taraf değiştiren asker ve polislerin gizli kamptan ayrılmasına izin verilmese de Suriye içindeki saldırılara liderlik ettiği belirtildi.

ESAD'I İSTİFAYA ÇAĞIRAN İLK ARAP LİDERDİ

Ürdün Kralı Abdullah geçtiğimiz kasım ayında yaptığı açıklamada Esad'ı istifaya çağırarak böylesine bir açıklamada bulunan ilk Arap lider olmuştu. Abdullah, 'Onun yerinde olsam istifa ederdim' demişti. Ancak Kral Abdullah'ın Esad rejiminin devrilmesini ne derecede istediği şüpheli. Zira Esad sonrası dönemde liderliği üstlenmesi beklenen Müslüman Kardeşler, Ürdün'de de yeni siyasi reformlar adına sıklıkla gösterilerde bulunuyor.
İhvan'ın yanı sıra ülkede örgütlü bir sol kesim ve de Esad yanlısı Filistinli göçmenler yaşıyor. Bu üç grup Kral Abdullah'ın politikaları üzerinde büyük bir etki yaratıyor.