Türk Pop Müziği'nin 90'lara damgasını vuran isimlerinden Burak Kut, Armağan Çağlayan’ın Youtube'da yayınlanan 'Dur Bi Dinle' programına konuk oldu. Ünlü şarkıcı, şöhretin zirvesinde olduğu dönemde başına gelen ilginç olayları anlattı." İlk sahne deneyimim lisede Öğretmenler Korosu’nda çıktım." diyen Kut "Popüler müzikteki ilk performansım Hakan Peker’in konserine çıkmamdır. Tolga Sünter ile konsere gittik." ifadelerini kullandı.İlk albümünde kendisine destek olan isimle ilgili Kut "Hakan Peker’in basçısı rahatsızlanınca yerine ben çıktım. Hakan abi ilk albümle birlikte bana çok da destek olmuştur." diye konuştu.Sosyal medyada paylaşan görsellerle ilgili Kut "Benim “Halil Kut Paşa’nın torunuyum” gibi bir açıklamam yok. Soyadımız aynı ama bununla ilgili kesin bir bilgim yok. ‘Torunuyum diyemem ama değilim de diyemem’ Kut'ül Amare zaferi 50’li yıllardan bu yana kutlanan bir zafermiş." dedi. İddialarla ilgili Kut "Tekrar gündeme gelmesinden sonra benle anılmaya başlandı. Benim de kesin bir bilgim olmadığı için açıklama yapmadım. Biz de ‘paşa dedemiz var’ derlerdi ama aile bağlarımız çok iyi değildi." şeklinde konuştu. Konuyla ilgili bir sonuca varamayan Kut "Sordum ettim ama net bir yanıt alamadım. E-devlet aracılığıyla baktım ama orda da sınırlı. Kut soyadını ilk Halil Paşa aldığı için Kut soyadını taşıdığımız için soyundan geldiğimizi düşünüyorum ama net bir bilgim yok." ifadelerini kullandı. Lise yıllarını anlatan Kut "Ben İstanbul Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’nde okudum. Okul yıllarımda saçlarım uzundu düzenli olarak geriye tarıyordum. İyi eğitici kötü eğitici farkını orada anladım. " diye konuştu."Bana saçlarımı kestirmemi söylediler" diyen Kut "Ben de nedenini sordum mantıklı bir açıklama istedim. Bana açıklama yapamıyorlardı. Sonra müdür bey beni odasına çağırdı." dedi. Saçlarını kestirme kararını Kut "Eline bir moda dergisi vardı. ‘Bak Burakcım, bu sene erkek saçları ne kadar değişik kısa saçlar daha mı güzel acaba’ dedi. Ben de o yaklaşımından sonra saçlarımı ertesi gün üç numara kestirdim." sözleriyle anlattı. Sahnedeki anısını anlatan Kut "Hakan Peker’in sahnesinde kişi sayısını tamamlamak için klavye çalmış gibi arkada durmuştum. Hakan abiden önce ilk albüm atağım için babam Yaşar Kekeva’dan randevu almıştı." dedi.Kekeva'nın ölümüyle şok olan Kut "Randevumun olduğu gün kendisinin vurulduğu gündür. Demo falan hazırlamıştım ölümü şoke ediciydi. Sonra oğluyla ahbap oldum." diye konuştu. "Bir süre bir şey yapmadım" diyen Kut "Babamın rahatsızlıklarından dolayı da bu işleri erteledim. Daha sonra Hakan abi ile çalışmaya başladım. Gerçekten bana abi olmuştur." ifadelerini kullandı.Siyasetten gelen tekliflerle ilgili Kut "Popüler olunca politikaya atılmamı da istediler. Meydanları toplamak için teklifler geldi. Hiç aklımdan geçmedi. Siyaset hiç ilgimi çekmiyor. O zaman ANAP ve DYP vardı. ‘Gençlik kollarından başla gibi bir şey’ dediler." dedi. "Sezen Aksu’nun tüplü mikrofonu vardı" diyen Kut "Herkeste olmayan bir mikrofondu. Bütün albümü başka mikrofonla sadece Yaşandı Biti’yi Sezen hanımın mikrofonuyla okumuştum. Ses farkı var diğer mikrofonlara göre..." ifadelerini kullandı.Mikrofonu götürmesini anlatan Kut "Ben de işim bitince ‘bunu geri götüreyim’ dedim. Arkadaşımız da ısıtmadan fişe takmış ve mikrofon yanmış. Sezen Aksu’nun mikrofonunu geri götürüyorum ama tabut taşır gibi." dedi. "Kapıyı çaldım aksi gibi Sezen Aksu açtı" diyen Kut "Kendisine mikrofonu uzatıyorum bir yandan ağlıyorum, yanmış diye… Şaşırdı kaldı Sezen hanım, ‘Manyak mısın oğlum ne ağlıyorsun yaptırırız geç içeri’ dedi. Unutamadığım bir andı." diye konuştu. Evine gelen insanlarla ilgili Kut "Rumelihisarı’nda bir evde oturuyordum. Evim hemen tespit ediliyordu. Artık insanları kontrol edemiyordum. Dışarı çıkabilmek için polis çağırdığım çok oldu. Dış kapı açık, izole bir yerdeyim bilirsiniz oraları." şeklinde konuştu. Duş sonrası yaşadığı anıyı Kut "Allah’tan duştan bornozla çıkmışım. Anne kız adresimi bulmuş, kapıdan girmiş salona oturmuşlar. Güler yüzlü biri olduğum için tanışıyoruz gibi konuşuyorlar. ‘Naber Burak’ diyorlar mesela." sözleriyle anlattı."Evinden kaçıp gelenler var" diyen Kut "Kaç kere karakola gittim şehir dışından kaçıp gelenler var. Polise yakalanınca adımı söylüyorlardı, polis de ‘şahıs seni tanıdığını söylüyor konuşmak zorundayız’ diyordu." ifadelerini kullandı.Kapıda bekleyen hayranlarla ilgili Kut "Saymakla bitmeyecek olaylar oldu. Bir gece o zaman Ataköy’de oturuyorum kapıda bekliyorlar “beklemeyin çekimim var” diyorum, gidiyorum. Döndüğümde biri 9-10 gibi hala kapıdaydı. ayranımızdır biraz daha konuşalım” diye eve aldım. " dedi.Sokakta kovalandığını Kut "Konuştukça anladım ki evden kaçmış. Aldım arabayla evine bıraktım. Kapıyı atletli bir abimiz açtı ‘sen misin Burak Kut’ diye beni sopayla kovaladı." diyerek anlattı."Arabayla patinaj yapıp kaçıyorum" diyen Kut "Psikolojik tedavi safhasına gelen birçok insan vardı. Yemek yerken masaya bir tabak daha koyuyorlarmış ’Burakcım sen de yer misin’ falan diyorlarmış kendi kendilerine." ifadelerini kullandı.Tehditler aldığını belirten Kut "İki kez ölüm tehdidi atlattım. Bunu dileyen araştırsın. Bir tanesi barış konserinin sonunda yaşanılanlar durma noktasına gelmeme neden olmuştur." dedi."Bir diğeri de ‘Türk bayraklı tişört’ giyiyorum diye fanatik bir grubun ölüm listesine alınmam." diyen Kut "Şöhretin boyumu nasıl aştığını söylüyorum. Niye vazgeçtin geri çekildin hikayesi bunlarla ilintilidir." diye konuştu. Askerlikle ilgili Kut "Babam da devletini milletini seven bir adam olduğu için askerlik benim için önemliydi. Eğri oturup doğru konuşalım o kadar para kazanıyordum ki askere gitmemek için Londra’da bir okula da kaydolmuştum." dedi.Parasını yakıp askere giden Kut "Shipping Management (gemi yönetimi) okuyacaktım. Gemi almayı düşünüyordum. ‘Parayla tekne alacağım bari öğreneyim’ diyordum. O sene okulun parasını da yakarak askere gittim." diye konuştu.Askerlikle ilgili Kut "Ben o yazılan yazıların muhatabı olmak istemedim. ‘Senin özelliğin ne, vatan evladı değil misin’ gibi şeyler yazılmıştı. Herkesin bir tanıdığı vardır ya ben direkt vatandaş olarak gittim. Hatta komutanlarım da ‘senin için kimse bizi aramadı’ demişti" ifadelerini kullandı. Meşhur olmanın dezavantajlarını Kut "Acemiliği Isparta’da usta birliğini Erzincan’da 18 ay yaptım. Popülerliğin verdiği dezavantajı çok yaşadım. Göz hapsindeydim. Kilo aldım, depresyona girdim. İyi gitmiştim ama orda birçok şey oldu. Muhasebecim tarafından dolandırıldım. Deli raporu aldı kaçtı. Hiçbir vergiyi ödememiş. Maliyeden yazılar geliyordu askeriyeye..." diyerek anlattı. Ofis açmasıyla ilgili Kut "Babam ofis açmak isterdi hep o ölünce ben de şöhret olunca bir ay içinde ofis açtım. O zaman banka işlemleri kolay olmadığı için bir çekmece vardı. Kese kağıdıyla para döküyorlardı içine." diye konuştu. Dolandırılmasını Kut "Muhasebecime ‘ne gerekiyorsa al buradan’ diyordum hiçbirini ödememiş. 10 sene sonra bir denetleme oluyor vergiler vergilerin faizleri hiç çalışmadığım ve yanlış yatırımlar yaptığım bir dönem yaşadım." sözleriyle anlattı."Askeriyede gazinoda, çatışma bölgelerinde konserler verdim" diyen Kut "Ben çok disiplinliydim de askeriye sıkıldı benden. Dursam sorun, haber olsam sorun! ‘Ne yapacağız seninle’ dediler. ‘Moral konserleri vereyim’ dedim. Ağrı’da, Bingöl’de arkadaşlarımızın dağdan inip benle moral buldukları günler yaşandı." açıklamasını yaptı.Yaşadığı maddi zorlukları "Gelir düzeyin yüksek olunca ona göre bir hayat yaşıyorsun. Para kesilince maddi zorluklar yaşadım. Bir reklam filminde oynamıştım. O zamanın parasıyla Levent’teki villalardan alabilecek kadar çok kazandım. Arnavutköy’den bir yer aldım ama orayı yaptırmak hiç nasip olmadı. Bankadan kredi çektim geri ödeyemedim." sözleriyle anlattı.Servetle ilgili konuşan Kut "Servet yapmanın değil servet korumanın önemli olduğunu anladığım işlerdi. Ben de biraz şöyle bir durum var, ‘para insanın elinin kiridir, çok para kazandığın zaman başına bu işler gelir’ gibi bir kodlama yapmışım. Onu sonradan fark ettim. Ben parayı itmişim… Bilinçsiz bir dönemdeydim." dedi.Armağan Çağlayan’ın ‘Hiç bunlar yaşanmasaydı ister miydin’ sorusuna cevap veren Burak Kut, “Herkes senden bir şey koparmak işitiyordu. Paramparça edilmek isteniyorsun. Sevginin bir sınırı vardır ama herkes bir şeyler almak istiyordu. İbret hikayesi olabilir ama ibreti nasıl alıyoruz? “Gördün mü Burak parayı buldu havaya girdi” ‘Gördün mü’ dersen o değil." şeklinde konuştu."Bugüne bakınca ben de ‘iyi ki yaşadım’ diyorum." diyen Kut "Kariyer hatalarım olmuştur ama kimse “niye paranı kaybettin” diye hesap soramaz. Şöhret yönetimi gerçekten zordu." ifadelerini kullandı.Müzik yaşamıyla ilgili Kut "Hayata müzik yapmak için geldiğine inanan insanlardan biriyim. Yeteneklerimin ortaya çıkamaması beni üzmüştür. Diğer yönlerimin de tanınması için çalışacağım. Benim işim üretmektir. Ötesinde kimseye vaat vermedim. “Yıldızınız olacağım, kral ben olacağım” demedim ama anlıyorum." sözleriyle anlattı. "Çok fazla taraftar sayısına sahip oldum" diyen Kut "Hep beklenti oldu beni de tutan bu oldu. Sahip olduğum şeylerin bana sahip olduğunun farkına vardım. İlişkiler konusunda da böyle. Hatalarım olmuştur onların da bana ama günün sonunda “Burakcım sana mı geliniyor, şöhretine mi geliniyor, parana mı geliniyor” diye." dedi.