Burada doktor hasta, hastalar ise kanser
Abone olYakacık Doğumevi patoloğu hasta olmayanlara Kanserlisin, kemoterapi görmelisin diye yazdı. Başhekim Doktorun psikolojik sorunu var dedi
İstanbul Kartal Yakacık Doğumevi ve Çocuk Hastanesi'nde filmlere konu olabilecek bir olay yaşandı.
Hastanenin Patoloji Bölümü'nde çalışan doktor Ayla A., ruhsal hastalığı nedeniyle, tedavi görmek için hastaneye gelen ve tahliller yaptıran çok sayıda hastaya patoloji raporunda kanser anlamına gelen 'Atipik' ifadesini belirtti.
Birçok hasta kanser olmamasına rağmen ölüm korkusu yaşarken bazı hastaların konan tanıyı ikinci defa başka bir sağlık kuruluşunda göstermesiyle 'sağlıklı' olduğu ortaya çıktı.
PASİF GÖREVE ATANDI
Habertürk'ün haberine göre konuyla ilgili olarak İl Sağlık Müdürlüğü ile Sağlık Bakanlığı hemen soruşturma başlattı. 22 yıllık doktor başka bir hastanede pasif göreve atandı. Aynı bölümdeki bir doktor ise gece gündüz mesai yaparak alınan patolojik parçaları yeniden tetkik etti.
Ayla A.'nın kanser olduğu yönünde rapor verdiği ancak ikinci bir raporda kanser olmadığı ortaya çıkan genç kadın ise arada geçen 10 gün boyunca evinde eşi ve çocuklarıyla birlikte tam bir kâbus yaşadı. "Eşimle göz göze gelemiyordum, her gün öldüm" diyen N.T., kanser olmadığını öğrendiğinde ise yaşadıklarını ve başından geçenleri HABERTÜRK'e anlattı.
'DÜNYAM BAŞIMA YIKILDI'
10 gün boyunca kanser kâbusu yaşayan hastalardan biri 37 yaşındaki N.T.'ydi. Kanama şikâyetiyle hastaneye giden genç kadına, kürtaj yapıldı. Ayrıca rahimden bir parça alınarak patoloji laboratuvarına gönderildi. Doktor Ayla A. imzalı raporda kanser ibaresi olan 'Atipik' denildi. Genç kadın bundan sonra yaşadıklarını ise şöyle dile getirdi:
"Bu raporu aldıktan sonra aynı yerde görev yapan bir doktora gösterdim. Bana 'takma kafana, bir sıkıntı yoktur' dedi. Ancak 6 ay sonra bir kez daha kanamam oldu. Bu defa raporla birlikte Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Kadın Doğum Klinik Şefi Doç. Dr. Orhan Ünal'a gittim. Raporu gören doktor önce kaç çocuğum olduğunu sordu. Doktora verdiğim yanıt 'Ne alakası var' oldu. Aldığım yanıt ise içimi acıttı. 'Çocuğunuzun olması önemli. Bu rapora göre kansersin ya rahmin alınacak ya da kemoterapi göreceksin' dedi. Neyle karşılaştığımı bir an anlayamadım. Ardından dünyam başıma yıkıldı."
Korkusunu fark eden Doktor Ünal'ın kendisinden alınan parçayı istediğini anlatan genç kadın, "Bu raporu nereden aldıysanız siz oradan alınan parafin blok parçalarını getirin, bir de bizim hastanemizde incelensin. Tedaviye sonra karar verelim' dedi. Eşimle birlikte Yakacık Doğumevi Hastanesi Patoloji Bölümü'nün yolunu tuttum" dedi.
Bundan sonrasını ise eşinin tedavisi için uğraşan ve bir gazeteci olan Turan T. şöyle dile getirdi:
'DOKTOR HASTAYDI DEDİLER'
"İçeri girdiğimde Doktor Ayla Hanım yoktu. Hemşire ile karşılaştım. Daha önce aldığım patoloji sonucunu göstererek parafinleri almaya geldiğimi bir kez daha inceleteceğimi söyledim. Hemşire panikle, 'Bekleyin doktor beye haber vereyim' dedi. 5 dakika sonra beni çağıran Patoloji Doktoru Oğuz İskender Turhan, 'Merak etme. Eşinin hiçbir şeyi yoktur' dedi. Şaşkına döndüm. 'Bu kanıya nasıl vardınız?' diye sorduğumda ise bana 'Buradaki doktor hanım rahatsızdı. Psikolojik sorunları olduğu ortaya çıktı. Yaklaşık 4 ay çalıştı. 10 hastadan 9'unun patoloji sonucunu kafasına göre yazmış. Şimdi tüm verdiği raporlara tekrar tahlil yapıyorum. Yanlışları düzeltiyorum' dedi. Bizi bu durumdan haberdar etmemelerine kızmam üzerine ise 'Rahat olun. Size garantisini veriyorum eşiniz sapasağlamdır' diye konuştu. 4 adet parafin bloku alarak, Kadın Doğum Uzmanı Doç. Dr. Orhan Ünal'ın yazdığı konsültasyon reçetesi ile Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Bölümü'ne bıraktım. Bize sonucun en erken 10 gün sonra çıkacağı söylendi."
10 GÜN KÂBUS YAŞADI
Kanser kâbusu yaşatılan genç kadın, ikinci raporu beklerken geçen 10 günlük sürede ise her gün ölüm korkusuyla ağladı. Biri 16 diğeri 6 yaşında iki erkek çocuk annesi olan N.T., o 10 günde yaşadıklarını ise şöyle paylaştı:
"Ben ve eşim göz göze gelemiyorduk. Eş, dost herkes arıyordu, ancak kimse soramıyordu. Bu beni daha da üzüyor, 'İyiyim' demekle yetiniyordum. Oğullarımı yatırdıktan sonra eşimle baş başa kalınca 'acabalar' hemen ortaya çıkıyordu. Acaba hangi rapor doğru çıkacaktı. İlk doktorun verdiği raporda yazdığı gibi kanser miydim. Yoksa sağlıklı mıydım? Sürekli dua ediyordum. Çocuklarımı, eşimi yalnız bırakmak istemiyordum. İşe gidiyordum. Ama günler geceler bitmek bilmiyordu. En ufak bir aksiliğe tahammül edemez hale gelmiştim. Her şeye bağırıyor, her şeyi kırıp dökmek istiyordum. Tam 10 gün boyunca her gün ölüp ölüp yeniden dirildim."
'HABERİ İLK EŞİME VERDİM'
Raporu alacağı gün erkenden uyandığını gözleri dolarak anlatan N.T., mutluluğunu da şöyle anlattı:
"Hastaneye vardığımda heyecandan dizlerim titriyordu. Üstelik Doktor Orhan Bey toplantıdaydı, beklemek zorundaydım. 10 günün üzerine bir de 2 saat beklemek beni daha da yordu. Kapısının önünden bir an olsun ayrılmadığım doktor, odasından çıktığında ise bir babacan gülüşle beni içeri davet etti. Bu güler yüz umudumu yeşertmişti. 'Evet bak hiçbir şeyin yok' dediğinde ne yapacağımı bilemedim. Şaşkındım. Odadan hızla çıkıp, eşimi aradım. Bu haberi hemen ona vermeliydim. Hemen aradım, 'Hasta değilim' dedim. Hasta değildim ama hasta olup da raporlarına yanlış teşhisler konulanların ne halde olduğunu düşünerek evime varıp, çocuklarıma sarıldım."
BAŞHEKİM İRFAN FIRAT
'Psikolojik sorunları nedeniyle alakasız teşhisler koymuş'
Kartal Yakacık Doğum ve Çocuk Hastanesi Başhekimi Jinekolog Operatör Dr. İrfan Fırat olayı doğrulayarak şunları söyledi:
"Doktor hanım, psikolojik rahatsızlıkları yüzünden patoloji sonuçlarına alakasız tanılar koymuş. Şikâyetler artınca yeniden tetkikler yaptık. Doğru teşhisleri koyduk. İl Sağlık Müdürlüğü ile Sağlık Bakanlığı zaman geçirmeden müfettiş görevlendirdi. Soruşturma sürüyor. Doktor ise pasif bir göreve alınmıştır."
'GERÇEK ORTAYA ÇIKACAK' DEDİ
Ayla A. Yakacık Doğumevi ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde 3 ay çalıştığını, daha sonra 3 ay Pendik'te Halk Sağlığı Laboratuvarı'nda görev yaptığını ve 2 hafta önce de Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne geldiğini anlattı. İddialarla ilgili olarak soruşturmanın devam ettiğini ve henüz kendisinin ifade vermediğini kaydeden Ayla A., "İfadem alındığında zaten gerçek ortaya çıkacak" dedi.
Ayla A., Habertürk'e şunları söyledi:
"Soruşturma daha sonuçlanmadı. Raporların karışması diye bir şey söz konusu değil. Kendi inisiyatifinizi kullanarak da bir ön tanı yazarsınız. Benim o raporlarla ilgili 'teyit edilsin' diye bir beyanım var. Olayın çok fazla abartıldığını ve yanlış yorumlandığını düşünüyorum. Yüzlerce rapor diye bir şey de yok. İfadem alındığında zaten gerçek ortaya çıkacak."
'ATİPİK' KANSERİ İŞARET EDER
Kadın Doğum Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Erez, "Yakacık Doğumevi ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nin raporundaki 'Atipik' ifadesi kanser demektir. Tipik olmayan, sıradışı gelişim göstermiş bir olguyu, sıradışı polipik hücrelerin fazla olduğunu işaret eder. Patoloğun raporu biraz daha detaylandırması gerekirdi. Örneğin 'Atipik, ancak kanser değil' açıklamasını eklemeliydi. Diğer raporda zaten rahmin iç kısmında bulunan polip yer alıyor. Orada kanseri işaret eden herhangi bir bulgu yok" bilgisini verdi.