Bizim mahallenin sakinleri bana kızacak biliyorum ama yine de
bir fikrimi samimiyetle dile getirmek istiyorum.
Odatv'nin sahibi Soner Yalçın'la farklı dünya görüşümüz olmasına
rağmen, yaptığı ilkeli muhalefet tarzını beğenirim. Yeri, zamanı
gelince haklıya haklı, haksıza haksız demesini bilen
muhaliflerdendir.
Yani bazı sözde muhalifler gibi saçmasapan gerekçelerle önüne
gelene saldırmıyor. Ya da kendini muhalif sanan bazı kalemşörler
gibi kafayı çekerken yazı yazıp sapıtmıyor.
Arada bir ipin ucunu kaçırdığı olmuyor mu? Elbette oluyor
ama hata yaptığını gocunmadan kabul eden ve samimiyetle özür
dilemesini bilen bir tarzı var.
Galiba onun yazdıklarına saygı duymam biraz da bundan...
Kendisini ne kadar beğensem de sahibi olduğu Odatv'nin yayınlarını
da bir o kadar beğenmediğimi söyleyeyim. Hatta Odatv'nin, Soner
Yalçın'ın gazeteci kimliğine zaman zaman leke düşürdüğünü
belirteyim.
Bir örnek...
Bundan birkaç gün önce OdaTV'nin manşetinde bir haber yer aldı. O
haberin fotoğrafında koca puntolarla, "Skandal görüntüler.
Öğretmen, ilkokul öğrencilerini Kıble'ye çevirdi ve sonra bakın ne
yaptırdı!" yazısını görünce, "Eyvah! Acaba Milli
Eğitim'de yeni bir rezalet mi yaşandı" diyerek tıkladım ve
haberin içine girdim.
"Skandal" diye verilen haberin içeriği şu:
Bilmem hangi şehirde
bir öğretmen, öğrencilerine zemzem ikram etmiş
ama Kıble'ye dönerek dua ettikten sonra içmelerini istemiş!
Evet, evet!
Odatv'nin "Öğrencileri Kıble'ye döndürdü ve sonra
bakın ne yaptırdı!" diyerek olayı bir gerilim
havasına büründürdüğü haber bundan ibaret.
Bildiğiniz Uğur Dündar gazeteciliği...
Hatırlarsınız, beyefendi de geçmiş yıllarda camiye giden
öğrencileri gizli kamerayla çekip, "Flaş, flaş, flaş!
Şok, şok, şok! Skandal görüntüler az sonra! Bu öğrenciler camide ne
yapıyor? Dehşete düşeceksiniz!" diye
anlatmıştı.
Odatv'nin geçmişte şahsımı da manşetlere
taşıyıp, "Eski Fetö'cü", "Yandaş
yazar" demişliği vardır. Ve benim bu habercilik
anlayışına zerre-i miskal eleştirim olmamıştır.
Çünkü evet, geçmişte Fetö'yü bir dini cemaat bildiğim için
kendilerine yazılarımla destek olmuşluğum da vardır, AK Parti'ye
yandaşlık yaptığım da.
Zaten bunları asla inkâr etmedim bugüne kadar.
Ama yani "Zemzem" üzerinden yapılan şu
habercilik, habercilik değil. Bu haber dini
özgürlükler bakımından büyük ilerleme sağlayan Türkiye'ye
yakışmıyor.
Umarım ve dilerim ki "Bunu karşı mahalleden biri
söylediğine göre onları fena
kudurtmuşuz" ucuzculuğuna kaçmadan bu tür haberlere
daha fazla ağırlık vermez Odatv...
Bunu yapmak en çok Soner Yalçın ismini küçültür çünkü...
CAN DÜNDAR ERDOĞAN'A SORU SORACAKMIŞ!
Almanya’da yaşayan Türkiye düşmanı Can Dündar, Erdoğan'ın
Almanya'ya gerçekleştireceği ziyaret sırasında kendisine
Türkiye'deki tutuklu gazetecilerle ilgili soru soracağını
söylemiş.
Dündar, Erdoğan'a "Neden Türkiye'de cezaevlerinde
gazetecilerin değil teröristlerin olduğunu
söylediğini" sormak istediğini, bu kişilerin
"terörist değil gazeteci" olduklarını kolayca
kanıtlayabileceğini belirtmiş.
Erkeğe bak sen!
Silah sesini duyduğunda karısının arkasına saklanmakla meşhur olmuş
yiğide bak hele!
Adam olmuş da soru soracakmış!
Sormazsan puştsun. Sor o soruları da Erdoğan'ın ağzının içine
edercesine vereceği cevapları şöyle keyifle izleyelim vatan
haini!