Bunun bedelini ağır öderler
Abone olCumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bayrak direklerine tırmananlar vardı. Şimdi direklerden iniyorlar. Böyle devam ederl...
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bayrak
direklerine tırmananlar vardı. Şimdi direklerden iniyorlar. Böyle
devam ederlerse inmeye devam ederler. Bunun bedelini ağır öderler"
dedi.
Ordu’da halka hitap eden Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, "Bizim millet anlayışımızı, bizim bayrak
anlayışımızı sorgulamaya kalkıyorsun. Tek vatan diyoruz. 780 bin
kilometrekare ile tek vatan. Bayrak direklerine tırmananlar vardı.
Şimdi direklerden iniyorlar. Böyle devam ederlerse inmeye devam
ederler. Bunun bedelini ağır öderler. Çünkü bu bayrak hiçbir zaman
yere inmedi ve inmeyecek. 780 bin kilometrede batı neyse doğu da
odur. Biz 780 bin kilometrekarenin tamamına aynı gözle bakıyoruz.
26 tane havaalınımız vardı, şimdi 52 tane var. Şimdi Ordu-Giresun
Havaalanı yapıyoruz. Denizin üzerine yapılan dünyada dördüncü
havaalanıdır. Adayın bir tanesi ’benim görevim o işlerle uğraşmak
değil’ diyor. Bu millet 10 Ağustos’ta Çankaya’ya saksı seçmiyor,
kendi başkanını seçiyor. Bu devletin başı olmanın yanında
başkomutan seçiyor. Hayatında en ufak bir mesuliyet almamış
kişilerden Cumhurbaşkanı olur mu? Bunların hayatı monşer olarak
geçmiş. Yok şunu yaptım, yok bunu yaptım diyor. Yaptığı hiçbir şey
yok. Sırtında yumurta küfesi taşımayanlardan bir şey olmaz. Damdan
düşmedikten sonra bunlardan bir şey olmaz. Biz damdan düştük. Biz
bu toprakları eşeleye eşeleye geldik. Ömrümüz 40 yıl siyasette
geçti" dedi.
"Dertliyiz, mahzunuz, Filistin’den maalesef içimizi acıtan haberler
geliyor" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Terör devleti İsrail bir kez daha Gazze’ye saldırdı. Bir kez daha
plajda oynayan çocukları vurdu. Masum insanları ve kadınları
katletmeye başladı. Bir İsrail kadın milletvekili çıktı ‘bütün
Filistinli anneler ölmeli’ dedi. Sen ne biçim kadınsın ya. Kadın
hakları derneklerinden ses çıkmadı. Niye çıkmadı, çünkü aynı
zihniyetin mensuplarılar. Bunlar analığa da karşı olurlar. Bizim
değerlerimizde cennet annelerin ayakları altında babaların değil.
Hayatımda tek anamın ayaklarının altını öperdim. Bu makamın
kıymetini bilmeyenler var. işte bu kadın bunu bilmez. Şimdi bir
tişört yaptırmışlar. Üzerinde hamile, çarşaflı Müslüman bir kadının
resmi var. üzerinde de ‘bir atış iki vuruş’ yazıyor. Bunların
insanlıktan nasibi yok. Bu adilik, alçaklık, namussuzluktur.
İnsanlık adına nefret ediyorum, lanet ediyorum. Bunlarda şeref,
izzet, hasiyet yok. Sabah akşam Hitler’e sövenler, şimdi
barbarlıkta Hitler’i geçtiler. İsrail orantısız güç kullanıyor.
Soruyorum kaç tane İsrailli öldü? 1 kişi. Kaç tane Filistinli öldü,
300’ü aştı. İsrail meşrebinin gereğini yapıyor. Ben vatandaşlarıma
sesleniyorum. Vatandaşımız olan Türkiye’deki Musevilere yönelik
herhangi bir tavrı ben doğru bulmuyorum. Onlar bu ülkenin
vatandaşıdır. Onlar şu anda bizim güvencemiz altındadır. Bizim
hedefimiz İsrail’in zalim yönetimidir. Biz onu hedef alarak
konuşmalıyız. Onu hedef alarak uluslararası çalışmalarımızı
sürdürmeliyiz. Bundan daha da acısı, bu vahşet karşısında batı
susuyor. Özellikle de içim kan ağlayarak söylüyorum, İslam
ülkelerinin çoğu susuyor. Susmaların ötesinde bir kısmı bunlara
destek veriyor. Ekmel de rahatsız oluyormuş. Bayramdan sonra sesini
yükseltecekmiş. Geç kalmışsın Ekmel. Ben sanal değilim olduğum
gibiyim. Bizim de susmamızı, zulme rıza göstermemizi isteyen varsa
boşa bekliyorlar."
"CHP’NİN İSRAİL’İN KENDİNİ SAVUNMA YETKİSİ VAR’ TEKLİFİ KABUL
EDİLMEDİ"
Başkan Erdoğan, "Biz vicdanlara seslendikçe bunlar ciddi şekilde
rahatsız oluyorlar. İsrail kara harekatını başlatınca TBMM’de 4
vekil ortak bir teklif getirdi. CHP’nin İsrail’in kendini savunma
yetkisi var’ teklifi kabul edilmedi. Çünkü bunlar israil’e ses
çıkaramazlar. Bu CHP tarihi boyunca İsrail’in yanında yer almış ve
bunların politikalarını desteklemişlerdir. Korktukları için
İsrail’e bir çift söz söyleyemiyor. Aynısını bunların
Pensilvanya’daki akıl hocaları yapıyor. Mavi Marmara’nın Gazze’ye
gidişini eleştiriyordu. Şimdi Gazzeli çocuklar için ağladığını,
taziye yayınladığını, İsrail’i eleştirdiğini duydunuz mu? Yapamaz
ipini tutanı eleştiremez. Bu ihanet benim Ordulu kardeşlerimin
gözünden kaçmaz. Biz Ortadoğu ile her zaman barış ve huzur istedik.
Büyük devlet susan, oturan, oturduğu yerden hadiseleri izleyen
devlet değildir. Arabulucu olan devlettir. Türkiye’yi bu ateşin
içine atmayacak ama bu ateşi söndürmek için elimizden ne
gerekiyorsa onu yapacağız. Utanmadan, sıkılmadan çıkıyorlar
’Türkiye ve Katar ateşkesi engelledi’ diyorlar. 2012’de de ateşkes
yapıldı. Mısır’ın öncülüğünde yapıldığı ama İsrail ateşkese uymadı.
Gazze herhangi bir şey atmadı ki ama İsrail bir bahane uydurdu.
Müslümanla Müslümanın bütünleşmesini istemiyorlar. Ortadoğu huzurlu
olursa, Türkiye daha çok huzurlu olur. Balkanlar, Kafkasya büyürse
Türkiye daha çok büyür. Şu anda adaylardan bir tanesi çıkmış 10
milyon dolarda kalmış diyor. Biz bunu 3 bin 400 dolardan aldık 11
bin dolara çıkardık. Biz 77 milyona efendi olmaya değil, hizmetkar
olmaya geldik. Her zaman barışın, uzlaşmanın ve kardeşliğin yanında
olduk. Demokrasiyi daha ileri standartlara kavuşturacağız.
Toplumsal barışı daha da güçlendireceğiz. 1,5 yıldır şehit geliyor
mu? Şimdi 6 maddelik bir yasa geçirdik meclisten. Buna MHP
muhalefet etti. İstiyor ki, şehitler gelsin. Biz yavrularımızın
bayrağımıza sarılı tabutlarla gelmesini istemiyoruz. Şimdi Ordu’ya
tarihinin en büyük yatırımlarını kazandırdık. Fakat siz şimdi 20’de
20 dediniz. Benim sizden bir ricam var. Çirkin yapılaşmaya karşı,
kentsel dönüşüm ve değişim projelerinizde bize destek olun. Bunu
sizi mağdur etmek için söylemiyorum. El ele verelim modern
binalarda Ordulu hemşehrilerimizi oturtalım. Ordu Karadeniz’de
örnek şehirlerimizden bir tanesi olsun. 12 yılda orduya 9 katrilyon
yatırım yaptık. Şimdi Ordu’ya 600 yataklı bir şehir hastanesi
yapıyoruz" şeklinde konuştu. Başbakan Erdoğan konuşmasını söyle
tamamladı:
"Biz bu topraklara olan aşkımızı eserlerimizle taçlandırdık. Bizim
işimiz eser üretmek, yatırım yapmak, bu ülkeyi kalkındırmak, bu
ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmaktır. 10 Ağustos’ta
da Türkiye’de bir ilk yaşanacak. 10 Ağustos’ta sandıklarda tarih
yazılacak. Onun için 10 Ağustos’ta sandığa gitmeyi ihmal etmeyin.
Herkesi sandığa teşvik edelim. CHP’nin genel müdürü gibi tıpış
tıpış sandığa gideceksiniz demiyorum. O üslup bize yakışmaz. Biz
milletimizle gönül dili ile konuşuyoruz. Mutlaka sandığa gidin.
Yeni Türkiye’nin kuruluşu için mutlaka oy pusulasına mührünüzü
basın. Yarın çocuklarınıza, torunlarınıza anlatacak güzel bir
hikayeniz olsun. ’Biz 10 Ağustos 2014’te tarih yazdık’
diyeceksiniz. ‘Halkın oyları ile belirlenen ilk Cumhurbaşkanlığı
seçimlerinde ben de oy kullandım’ diyeceksiniz. Tatile gidenler
lütfen dönsünler, oylarını kullansınlar. Sonra tatile giderler.
Milli irade, milli güç, hedef 2023..."
(İHA)