Bunu unutacak mıyız? diye sordu
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "’Silivri’ye toplama kampı’, ’Burada adalet yok’ dedik. Dönüp bize ’Siz darbecisiniz’ dediler. İnsanl...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "’Silivri’ye toplama
kampı’, ’Burada adalet yok’ dedik. Dönüp bize ’Siz darbecisiniz’
dediler. İnsanlar öldüler, yazık değil mi o insanlara? Biz bunu
unutacak mıyız?" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçaroğlu, partisinin grup toplantısında
yaptığı konuşmada, güzel bir Türkiye inşa etmek için çalıştıklarını
belirterek, grup toplantısına getirilen zeytin ağacının huzur
içinde bir toplum yaratmaya katkısının olacağını temenni ettiğini
ifade etti. Kılıçdaroğlu, "Geçen grup toplantılarında Ekmel beyden
söz ederken ’Çankaya’nın noteri olmayacak’ demiştim. Noter
arkadaşlar alınmışlar, ’Biz doğru olduğuna inandıktan sonra
onaylarız’ diyorlar. Kendilerine teşekkür ediyorum, amacım onları
üzmek değildi. Amacım, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak kişinin
ettiği yeminin arkasında durmasıydı, Anayasaya aykırı düzenlemeler
geldiği zaman gerekçesiyle beraber TBMM’ye geri göndermekti. Noter
arkadaşlarım sakın ola üzülmesin" ifadelerini kullandı.
Bölgedeki siyasi gelişmelere değinen Kılıçdaroğlu, "Şimdi işim
çıktı, şu Allah’ın hikmetine bakın Recep Tayyip Erdoğan, ’Bu bir
terör örgütüdür’ diyemiyor. İnsanları çiğ çiğ yiyor ama o sırtını
sıvazlamaya devam ediyor. Bunu insan olarak anlayamıyorlar, insanı
öldüren bir kişiye siz nasıl sempati duyabilirsiniz. 100’e yakın
Türk Musul’da tutsak, güvende oldukları söyleniyor, şu ana kadar
Türkiye’ye gelemediler. Türkiye’den destek bekliyorlar, Erdoğan’ın
bir şey yaptığını en azından vicdan sorgulaması yaptığını duydunuz
mu? Onun derdi yeşil dolarlar. Türkiye’nin Ortadoğu’daki gücü iflas
etmiştir. Merkezi Irak Hükümeti, bölgesel Kürt yönetimi ile
görüşün. Oradaki Türklerin güvence altına alınması için her türlü
çabayı gösterin. O insanlara bir şekilde bizim elimiz uzanmalı.
Uluslararası kuruluşları harekete geçirmeliyiz. Merkezi Irak
Hükümeti’nin kutsal yerleri korumak için askeri yığınak yaptığını
biliyoruz. Biz, ’Bölgede kan akmasın’ diyoruz. Bölgedeki
huzursuzluk hepimiz için huzursuzluk kaynağı. Düne kadar söyledik,
bölgeye silah sevk etmeyin. Yüzlerce TIR gitti, hepsinin için silah
dolu. Göreceksiniz silahı nasıl sevk ediyorlar, bütün ayrıntılarını
kamuoyuyla paylaşacağız. Birikimlerimizi, Cumhuriyetin, hukukun
birikimlerini bir seferde ayaklar altına almaya onun yetkisi
yoktur" diye konuştu.
ANAYASA MAHKEMESİ’NİN BALYOZ KARARI
Anayasa Mahkemesi’nin Balyoz Davası kararını değerlendiren
Kılıçdaroğlu, "Dava konusunda yıllarca çok şey söylendi, haksızlık
yapılıyor dedik. İnsanlar boşu boşuna yıllarca zindanlarda
bekletiliyor dedik. Onlar bize siz de Ergenekoncusunuz,
darbecisiniz dediler. Oysa en çok mağdur olan biziz. Bizim
gençlerimiz öldü. Şu ana kadar dijital verilerin hangi bilgisayarda
üretildiğini kimse bilmiyor. Bütün dijital veriler TSK’da
üretilmemiştir. Gölcük’te bir hardisk bulundu. Samsung marka. 6 yıl
önce imal ediliyor. Siz mahkum olacaksınız’ diyor. Delillerin
sahteliği konusunda dava dosyalarına bilirkişi raporu konuldu. Biz
sizi mahkum edeceğiz dediler. Savunmalarını sınırladılar.
Avukatlara savunma hakkını vermediler. En sert tepkiyi biz verdik,
’Silivri’ye toplama kampı’, ’Burada adalet yok’ dedik. Dönüp bize
’Siz darbecisiniz’ dediler. İnsanlar öldüler, yazık değil mi o
insanlara? İntihar edenler, ölenler oldu. Acı ve gözyaşı vardı.
Yıllar yılı aileler beklediler. Biz, bunu unutacak mıyız? Geriye
dönük vicdanımızı sorgulamayacak mıyız" diye sordu.
Kılıçdaroğlu, "Özel yetkili mahkemelerin adalet dağıtmadığını
günlerce aylarca dile getirdi. Benim kullandığım ifade şudur, ’ben
milletim avukatıyım’ diyor. Emin olun hayatımda bu kadar yalan
söyleyen ikinci bir adamla karşılaşmadı. Emin olun, samimi
söylüyorum. Bu davalar dolayısıyla sadece bu konuşmadı, konuşanlar
var. Bülent Arınç, ’Türkiye bağırsaklarını temizliyor’ diyor. Sahte
delillerle adamları mahkum et, neymiş Türkiye hukuk devletine
gidiyormuş. Sizin hukuk devletiniz bu zaten. Kendi ordusunu bu
kadar aşağılayan başka bir hükümet sözcüsü çıkmamıştır. Kendilerini
güçlü hissediyorlar, hepsini asacağız keseceğiz diyorlar. Bülent
Arınç Allah o savcılardan razı olsun, soruşturmalarını yaptılar.
Hükümet sadece siyasi olarak bu işin arkasında’. Aileler sessiz
çığlık eylemi yapıyordu, bir Allah’ın kulu da gidip burada bir
haksızlık var dediniz mi, demediniz" dedi.
12 EYLÜL DAVASI
Geçen hafta ilginç bir dava daha sonuçlandığını anlatan
Kılıçdaroğlu, "Bu karar üzerinden demokratlık çıkarıyor. Biz mahkum
ettik diyor. Mahkumiyetleri tamamen göstermelik hiçbir zaman hapse
girmeyecekler. Ama sen gerçekten demokratsan darbe hukukunu
değiştireceksin. 12 Eylül’ün siyasi yönüyle yüzleşeceksin.
Değiştiriyorsan eyvallah değiştirmiyorsan kusura bakma sen de
apoletsiz Kenan Evren’sin. Sen 12 Eylül darbe hukukunun yarattığı
adamsın. Ne yapması lazım çok basit. Yüzde 10 seçim barajının
kaldırır mı? Kaldırmaz. YÖK’ü kaldır. Üniversitelere özerklik
gelsin. Kaldırır mı kaldıramaz. Basının üzerindeki sansürü
kaldırabiliyor musun, kaldıramıyorsun. Şeytanın aklına gelmeyen şey
bunların aklına geliyor. Sokakta özgürlük diyen gençleri öldüren
kim, o da öldürüyor bu da öldürüyor. Bunun döneminde idam kalktığı
için doğrudan infaz ediyor. Kenan Evren’den daha ileride bir
diktatör. O da faili meçhulleri savunuyor, bu da savunuyor. Sen
hala Kenan Evren ve arkadaşlarının getirdiği yasaları savunmakla
ömür tüketiyorsun" şeklinde konuştu.
4 bakan hakkında kurulacak olan Soruşturma Komisyonu için üyeleri
bildirdiklerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Cevap yok bekliyoruz. Tık
yok. 29 Mayıs’ta yazı yazıldı, yine tık yok. 2 Haziran’da bize bir
yazı. Sizin 9 üyeniz daha önce düşüncelerini açıkladıkları için
komisyonda görev alamazlar, bunları değiştirin. Yine bildirdik
üyeleri. Aradan 51 gün geçti, hala komisyon kurulmuş değil. Ben
Çiçek’e soruyorum, sen o koltukta hangi gerekçeyle oturuyorsun?
Cemil Çiçek soyadını değiştirsin, Biad koysun. Biz de anlayalım,
çık açık söyle Ben Adalet ve Kalkınma Partisi’nin grubunu Meclis
Başkanı olarak temsil ediyorum de. Arada bir doğruları söyleyen
birisi var. Adı Bülent Arınç, 2 Haziran’da gazetecilerin soruyor AK
Parti üye bildirdi mi diye. Zannediyorum ki bu hafta soruşturma
komisyonuna üyelerine vermiş olacak. Cemil Çiçek’ten daha cesur,
öbürü korkudan ses çıkarmıyor. Hiç değilse bunda vicdan var. Bu
kadar büyük bir ayıpla karşı karşıya Cemil Çiçek. Bir şey olduğu
zaman her şeyi Pensilvanya’ya bağlıyor Erdoğan. Sen namuslu bir
adamsan, kul hakkı yemediysen neden komisyonu kurmuyor, engel
çıkarıyorsun? Şimdi de Cumhurbaşkanlığına soyunuyor beyefendi malı
daha büyük götürmek için" ifadelerini kullandı.
"Özelleştirmeler yapıyorlar" diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
"Alıyorsunuz, peşkeş çekiyorsunuz. Vatandaş veya bir kurum burada
haksızlık var diyor. Fabrikayı verdiler yanına bir de baraj
verdiler diyor. Mahkeme onaylıyor, ’Evet bu ihaleyi yeniden
yapacaksınız’ diyor. Ben Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren
yurttaşlarıma sesleniyorum. Bu ülkede tüyü bitmemiş yetimin
hakkının korunması gerekiyor. Satacaksan bari doğru dürüst sat
diyorsanız, yüzünüzü CHP’ye çevirin diyorum. Biz haklıyız. Biz
kapalı kapılar ardında iş çeviren bir gelenekten gelmiyoruz. Biz
her kuruşun hesabını veririz. Yargı bağımsızlığı çok önemli.
Yargının tarafsızlığı bir ülkenin olmazsa olmazıdır. Şimdi yargıya
müdahalenin de yolunu açıyorlar, kendilerini affettirmeye
çalışıyorlar. Şimdi soruşturmayı yapma diyenlere işlem yapılamaz
diyen bir düzenleme geliyor."
(İHA)