Bunların demokrasi anlayışları sadece kendilerini kapsıyor
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, vizyon belgesini açıkladığı toplantıya katılan sanatçılara linç kampanyası başlatıldığını belirterek, "Bunla...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, vizyon belgesini açıkladığı
toplantıya katılan sanatçılara linç kampanyası başlatıldığını
belirterek, "Bunların demokrasi anlayışları sadece kendilerini
kapsıyor" dedi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasına, Tekirdağlılar’ı selamlayarak
başladı. Erdoğan, "Bugün bir kez daha Tekirdağ’la bu mutluluğu
yaşamanın bahtiyarlığı içindeyim. Aşkınız, sevdanız, ahde vefanız
için sizlere bir kez daha sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Ramazanı
şerifin Tekirdağ’da hayırla vesile olmasını Rabbimden niyaz
ediyorum. Kardeşlerim, şöyle bir kronolojik serüveni anlatacağım. 3
Kasım 2002’de Tekirdağ’da sandığa gittik. Belki o zaman biz sizlere
kendimizi iyi anlatamamıştır. Oy oranı o zaman sadece yüzde 17
çıktı. Sonradan Tekirdağ bizi daha iyi tanıdı. Bizim ne yapmak
istediğimizi gördü. 2007’de oy oranımız burada yüzde 29’a çıktı.
Orada da durmadı. 2011’de oy oranımız yüzde 36 oldu. 30 Mart’ta
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesinde yine bizi tercih etmedi ama yüzde
37 ile oy oranını en yükseğe çıkardı. Görünen o ki Tekirdağ adım
adım AK Parti’ye yaklaşıyor. Biz 12 yıl boyunca hiçbir ilimizde,
hiçbir ilçemizde, hiçbir köyde hizmet üretirken oy oranlarına
bakmadık. Burası bize ne karar oy vermiş, ne kadar vermemiş, böyle
bir değerlendirmeye asla gitmedik. 81 vilayetin tamamına aynı
nazarla baktık. 77 milyon aziz vatandaşlarımızın her birine aynı
nazarla baktık. Nerede yatırıma ihtiyaç varsa oraya koştuk.
Tekirdağ bunu yaşadı, yaşıyor. Takdir eder veya etmez, bizim için
önemli değil. Çünkü bu topraklara hizmet etmek, bu toprakların
insanına hizmet etmek bizim asli görevimiz. Nerede eser ihtiyacı
varsa oraya ulaştık. Nerede hizmete ihtiyaç varsa biz orada olduk"
dedi.
Tekirdağ’ın bunun en güzel örneği olduğunun altını çizen Erdoğan,
"3 Kasım seçimlerinde Tekirdağ’da 2. Parti olduk. Ama hiç aldırış
etmedik. Tekirdağ tarihinde görmediği, yatırım, eser ve hizmetleri
kazandırdık. 2007 seçimlerinde, 2011 seçimlerinde yine 2. Parti
olduk, yine aldırış etmedik. Tekirdağ’a hizmet etmeyi sürdürdük.
Çünkü biz Türkiye’nin partisiyiz. Biz bizi sevsin ya da sevmesin,
oy versin ya da vermesin, 77 milyonun hizmetkarıyız. Biz, 81
vilayetin her birinde varız. Ya 1. parti olarak varız, ya 2. parti
olarak varız. 780 bin kilometrekarenin tamamında eserlerimizle
varız, hizmetlerimizle varız, yatırımlarımızla varız. 1994 yılında
İstanbul halkı bu kardeşinizi tercih etti. Büyükşehir belediye
başkanlığı makamına getirdi. Daha seçimi kazanır kazanmaz belli
çevreler, belli medya kuruluşları hakkımda kara propagandaya
başladılar. Ne dediler. Yaşam tarzlarına müdahale edecek dediler,
yasaklayacak, kısıtlayacak dediler. 4 buçuk yıl o makamda bulundum
hiçbir özgürlüğü kısıtlamadım. Hiç kimsenin yaşam tarzına müdahale
etmedim. Tam tersine bize oy verenler kadar vermeyenlerin de yaşam
tarzlarını, özgürlüklerini savundum. 12 yıl önce iktidara
geldiğimizde başbakan oldum yine aynısını söylediler. 12 yıl
boyunca hiç kimsenin yaşam tarzına karışmadım. İşte buyurun.
Tekirdağ bunu yaşıyor. Tekirdağ bunun şahidi. Baş örtülü, başı
açık, hepsi bizim vatandaşımız, kardeşimiz" dedi.
12 yıl boyunca Türkiye’de her alanda özgürlükleri genişleten,
demokratik adımları cesaretle atan bir iktidar olduklarını kaydeden
Erdoğan, "Bakın bize yasakçı diyenler, otoriter diyenler, yaşam
tarzlarına müdahale edecek diyenler 12 yıl boyunca verdiğimiz
demokrasi ve özgürlük mücadelesini hep karşısında durdular. Yalnız
şu anda, maskeleri tek tek düşüyor. Geçen hafta ne oldu. Cuma günü
biliyorsunuz İstanbul’da Cumhurbaşkanlığı seçimi ile alakalı vizyon
belgeseli açıkladık. Toplumun her kesiminden çok değerli insanlar
vardı. Yaklaşık 4 bin kişi o programa katıldı. Toplantıya tanınmış
değerli sanatçılar da geldi. Toplantı bitti. Bu sanatçılara karşı
bir linç kampanyası başlatıldı. Vay efendim siz o toplantıya nasıl
katılırsınız. Bunlar güya özgürlükçü. Bunlar güya demokrat. Ama
özgürlük anlayışları da, demokrasi anlayışları da sadece
kendilerini, kendi mahallelerini kapsıyor. Başkasına özgürlük yok,
başkasına demokrasi yok. Bunlar sanatçı be. Senin düşündüğün gibi
düşünmeleri mecbur mu? Yani Kılıçdaroğlu’nun davetine giderse
yayaya şaşaşa, Başbakanın davetine giderse yuhhh. Böyle bir şey
olabilir mi? Bunlar kendileri gibi düşünmeyenleri bir kaşık suda
boğarlar. Bunlar özgürlük düşmanıdır, bunlar demokrasi düşmanıdır.
Bunlar, geçmişlerinden itibaren hiçbir zaman özgürlüğün yanında yer
almadılar. Aziz kardeşlerim şunu açık söylüyorum. Bakınız bu
ülkenin geçmişine baktığımızda göreceğimiz bir şey vardır o da
sürekli olarak nerede özgürlük kısıtlandıysa arkasında CHP vardır.
Hep böyle olmuştur" dedi.
(İHA)