Bunlardan biri aptal ama hangisi?

3 gece üst üste ekrana çıkan Okan Bayülgen reyting sırrını açıkladı: Biri seksi, biri çok akıllı biri saygıdeğer, biri saygı duyulmayan ve biri aptal 5 konuğu karşıma oturtuyorum. Ünlü şovmenin bu itirafı hem izleyenlerinin hem de konuklarının programlar üzerine bir kere daha düşünmesine neden oldu.

Cumartesi günleri Diskonun Kralı, Pazar Medyanın Kralı, Pazartesi Muhabbetin Kralı... Üç gün üst üste televizyon programı yapan Okan Bayülgen’in başarı formülünü “seksi, çok akıllı, saygıdeğer, saygı duyulmayan ve aptal” konuklar seçiyorum diyerek açıklaması kafaları karıştırdı.

18 ekimde Medya Kralı’nda Yüksel Aytuğ, Yekta Kopan,Oray Eğin,Öykü-Berk,Bengi Semerci ve Hakkı Devrim’i programına çıkartan Bayülgen, bugüne kadar yüzlerce konuğu ağırladı. Ünlü şovmenin hangi konuğu aptal olarak gördüğü hangilerine diğer rolleri verdiği merak uyandırdı. Bu açıklama sonrası izleyiciler Bayülgen’in programlarına kimin hangi rolü aldığı, konuklar ise hangi sıfat ile çağrıldığı konusunda düşünmeye başladı.

İşte Okan Bayülgen’in reyting sırrını açıkladığı röportajın en çarpıcı kısmı:

Tüm televizyon camiası ahlaksız. Hepsinde bir çöküş var. Bu kadar şöhreti, seksi, parayı hızla sunan ve insanların bir anda zengin olabildiği bir sektörde ahlaksızlık olmamasına imkan yok.

Ben ahlaksızlık yapmadım. Ama reyting için yanlış yaptığım şeyler oluyor. Mesela aptalları çıkartıyorum televizyona. Fakat işin bütününe bakmak lazım. Şu da var, ben 5 profesörü çıkarsam ve bunlar çok dolu dolu adamlar olsa, bırak seyirciyi önce ben sıkıntıdan patlarım. Daha da fenasını düşünelim, 5 profesör adam yemeğe çıksa onlar da sıkıntıdan patlar.

Ama onların yanına lise mezunu genç ve güzel bir kız koyun aslan kesilirler, çok daha eğlenceli hale gelirler. Her program bir seksi, bir aptal, bir çok akıllı, bir çok saygıdeğer, bir de pek de saygı duymadığımız tip olması gerekiyor. Ama bu yüzdeler ben de gittikçe daha az aptal, daha az saygıdeğer filan olarak değişiyor. Siz bunları “Aptal buraya gel” diye mi çağırıyorsunuz derseniz, hayır. Ben onları “Sen muhteşemsin” diye çağırıyorum.