Bunlar putperestliğin bir başka yönü
Abone olDP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek milletvekillerin kıyafet sorununa değindi İşte onun milletvekilleri ile ilgili açıklamaları...
DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek milletvekillerin
tartışmalı kıyafet sorununa değindi
DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, milletvekillerinin etek mi, pantolon mu, ceket mi giyeceklerine kendilerinin karar vermeleri gerektiğini belirtti.
Zeybek; ''Hanım milletvekilleri, neden etek giysin, istiyorlarsa pantolon da giyerler. Milletvekilleri, meclise kravatsız gitseler ne olur? Kravata tapmayı da bırakalım. Bu da putperestliğin bir başka yönü. Bunlar boş şeylerle uğraşmaktır, istediğim tam demokrasi.''dedi
Zeybek, yaptığı yazılı açıklamada, başkalarına zarar vermeyecek ve kamu düzenini bozmayacak konuların yasalarla düzenlenemeyeceğini ifade etti.
İnsanların yasak olmamasına rağmen sokakta pijamayla
dolaşmadığını çünkü adab-ı muaşeret diye bir şey olduğunu ifade
eden Zeybek, şöyle devam etti:
''Milletvekili olan insanlar da, etek mi, pantolon mu, ceket mi giyeceklerine kendileri karar verirler. Mecliste milletvekillerinin nasıl giyineceğine, etek veya pantolon giyeceğine karışmak çok komik. Hanım milletvekilleri, neden etek giysin, istiyorlarsa pantolon da giyerler. Milletvekilleri, meclise kravatsız gitseler ne olur? Kravata tapmayı da bırakalım. Bu da putperestliğin bir başka yönü. Bunlar boş şeylerle uğraşmaktır, istediğim tam demokrasi.''
Kılık kıyafet tartışmalarını son derece düzeysiz bulduğunu belirten Zeybek, ''Neden? Bir defa, hiç kimse Atatürk, kılık kıyafet devrimi yaptı demesin. Çünkü, kılık kıyafet devrimini yapan Osmanlı Padişahı 2. Mahmut'tur. Atatürk'ün kılık kıyafet devrimi yoktur. Atatürk'ün kılık kıyafetle ilgili getirdiği iki yasa var. Birincisi şapka giyilmesi ile ilgili yasa. Diğeri, dini kisveyle din adamlarının sokakta dolaşmasını yasaklayan bir yasa. Başka da bir yasa yok. Kim var diyorsa, gelsin tartışalım'' diye konuştu.
İMTİYAZLI ORTAKLIKTAN BAŞKA YOL YOK
AB ilerleme raporlarının, ''göz boyama raporları'' olduğunu savunan Zeybek, Türkiye'nin AB'ye alınmasının mümkün olmadığını herkesin bildiğini öne sürdü. AB'nin Türkiye ile imtiyazlı ortaklık anlaşması yapmak istediğini belirten Zeybek, bundan başka bir yol olmadığını ileri sürdü.
Zeybek, anayasadan, Türk kelimesinin çıkartılmasına karşı olduğunu da ifade ederek, şunları kaydetti:
''Bu anayasa değişikliğiyle bizim ortak adımız olan, Türk kelimesi kaldırılacaksa ki bu tarz söylemler var, işte o zaman felaket başlıyor demektir. Sayın başbakanımızın yıllardan beri ısrarla söylediği, 'Türk'ü etnik bir grup olarak' gören bir zihniyetin yansıması olan yeni bir anayasa düşünülüyorsa, derhal bu düşünceden vazgeçilmelidir.
Biz Türkiye Türklüğüyüz. Dünya Türklüğü içinde kendine has önemi olan, dünya Türklüğünün neredeyse yarısının yaşadığı bir ülke. Ana dili ne olursa olsun, bizim ortak adımız Türk oldu. Dolayısıyla biz Türk'üz, Osmanlı'dan başlayan bu dokuyla kimse oynamasın. Çok tehlikeli bir oyundur. Asla vazgeçilmez temel değerimiz budur. Bu ülkede milyonlarca Kürt, milyonlarca ana dili başka olan insanların hepsi bu ortak değerde biriz, bir milletiz dediler.
Çoğu dışarıdan gelmiş, Kürt filan olmayan birtakım insanlar bir terör örgütü kurdular diye, onlara teslim olacak bir değişiklik düşünülüyorsa bundan hemen vazgeçilmesini salık veririm. Onun yanında tam demokrasiyi getirecek, cumhuriyetimizi koruyarak tam demokrasi hedefine ulaşacak bir anayasa, kim istiyorsa ben ona varım.''