Önce Ankara'nın, ardından İstanbul'un merkezinde patlatılan
bombalar bize bir mesaj veriyor.
Dağda ve Güneydoğu'da hareket kabiliyeti bulamayan PKK, savaşı
metropollere taşıyacağını ilan ediyor, "Ben sizi kalbinizden
vuracağım" diyor. Verilen bu mesaj, aslında Türkiye'nin terör
illetinden kurtulması için bize bir fırsat sunuyor.
Şöyle anlatayım!
Yaklaşık 30 yıldır yıldır terörle mücadele ediyoruz. Terör
örgütünün lider kadrosunun isimlerini neredeyse hepimiz ezbere
biliyoruz. Üstelik hepsinin nerede oldukları, hangi
ortamlara, hangi cafelere gittikleri bile belli.
Siz hiç bunlardan birine ulaşıldığını duydunuz mu?
Hayır!
Bundan sonra yapmamız gereken şey şudur.
Terör nereden gelirse gelsin, oraya müdahale etmek ve teröristi
ininde vurmak. Terör neredeyse orayı vuracaksın, terörist
neredeyse orada kafasını ezeceksin!
Murat Karayılan'ı, Cemil Bayık'ı bulmak çok mu zor?
Hasan Cemal, Can Dündar ve daha niceleri istediği zaman bu hainleri
bulup konuşabiliyor da Türkiye mi bulamıyor?
Bir yıl içinde 300 canlı bombayı bulup yakalıyoruz da onlara
talimat vereni mi bulamıyoruz?
Büyük devlet dediğin, bu teröristleri bulup, oldukları yere gömer!
ABD'nin Ladin'i bir başka ülkede bulup denize gömdüğü gibi gömer.
Avrupa ülkelerinin teröristleri dünyanın dört bir yanında bulup
gömdüğü gibi gömer.
Böylesi haberleri duymaya başladığımızda biliniz ki terörle
mücadele asıl o zaman başlamıştır.
Yıllardır terörle mücadele yerine teröristle mücadele edip
duruyoruz.
Okullar mantar gibi terörist yetiştiriyor. Üniversiteler
teröristlerin zılgıt çektiği, PKK'nın kuruluş yıldönümünü
kutladığı, terör paçavralarını dalgalandırdığı mekanlar haline
gelmiş.
Öğretim görevlileri artık gizli kapaklı değil, internet üzerinden
terör destekçiliği yapıyor. Sosyal medya polislerin katledilmesine
sevinen, PKK'yı öven alçaklarla dolup taşmış durumda...
Avrupa özgürlükler konusunda laf mı söyleyecekmiş.
Terör örgütü beni kendi topraklarımda katlederken içerideki hainler
onları destekliyorsa, yemişim özgürlüğünü arkadaş!
Terör örgütüyle işbirliği yapan, sempati duyan gazeteci, iş adamı,
milletvekili, hukukçu, ögrenci, devlet memuru, kim varsa bir gecede
toplayıp içeri tıkmazsanız bu iş bitmez.
Bundan fazla özgürlük, urgandır!
Söz sosyal medyadan açılmışken değinmeeden geçmek olmaz.
"Biri bomba patlatsa da twit atsam ve RT rekoru kırsam" diye
bekleşen yaratıklar önceki gece yine iş başındaydı. Can Dündar
sınıfından olan alçakların gecesiydi anlayacağınız.
Patlama haberini alır almaz akllarına ilk önce yine başkanlık ve
Erdoğan geldi.. Kimisi "Terörle mücadeleyi başaramıyorsunuz"
diye anırıyor, kimisi ise "Başkanlığınız batsın" diye twitler
atıyordu.
Cem Mumcu isimli bir sefil ise, "Lan neredeyse tankla cima
(cinsel ilişki) edecektiniz. Bombalı araçları neden
durduramıyorsunuz kahramanlar" diyerek 15 Temmuz'da darbeye
direnenlere hakaret yağdırıyordu.
Alçaklığın da bir sınırı var sanıyorduk, yokmuş meğer!
Bir terör eylemi üzerinden 15 Temmuz'da tankın altına yatanlara
hakaret etmek, dibin dibine vurmaktır.
Kahpeliktir, kancıklıktır, namussuzluktur!
Bu herif psikiyatrist-yazar ve televizyon programcısı
inanabiliyor musunuz?
Artık nasıl bir cinsel tercihe, nasıl bir ruh haline
sahipse tankın borusunu ve topunu görünce aklına ilk gelen şey
seks oluyor.
"Sapık mısın arkadaşım" diye sorarlar adama!
Biz sizler gibi Alman'ın İngiliz'in, Amerikalı'nın altına
değil, tankın altına yattık.
Tankların namlularını da size monte ettik.
Arkanı dön, aynaya bak!
Tanklarla cima eden kimmiş, göreceksin!
Dipnot: Sosyal medyada patlama haberini övücü yayınlara imza atan
14 kişi dün gece tespit edilip gözaltına alındı. Son 5 ayda
gözaltına alınanların sayısı ise binlerle ifade
ediliyor. "Kimse beni bulamaz" düşüncesiyle klavyenin arkasına
saklanıp hainlik yapanlar bilsin istedim.