Bülent Ersoy Kimdir?
Sanat hayatına özel müzik dersleri alarak başladı. Ardından İstanbul Belediye Konservatuarı’nı bitirdi. 1960 yılında ailesi ile birlikte Bursa'dan İstanbul'a göç ettiler. 1971 yılında ilk 45'liği Saner Plak’tan çıktı. (Lüzûm Kalmadı ve Neye Yarar Gelişin). 1974'te Büyük Maksim Gazinosu’nda sahneye çıktı. Cikardigi klasik uzun calar tut-i mucize guyem ne desem adli Plakla bütün ihtimallere karsin tüm müzik piyasasini alt üst eder ve Rekor satis elde eder. Ickili Gazinolara Klasik Türk Müzgini getiren ilk Sanatcidir. Fahrettin aslan tarafindan Müzeyyen Senara dinletildikten...
Sanat hayatına özel müzik dersleri alarak başladı.
Ardından İstanbul Belediye Konservatuarı’nı bitirdi. 1960 yılında
ailesi ile birlikte Bursa'dan İstanbul'a göç ettiler. 1971 yılında
ilk 45'liği Saner Plak’tan çıktı. (Lüzûm Kalmadı ve Neye Yarar
Gelişin). 1974'te Büyük Maksim Gazinosu’nda sahneye çıktı.
Cikardigi klasik uzun calar tut-i mucize guyem ne desem adli Plakla
bütün ihtimallere karsin tüm müzik piyasasini alt üst eder ve Rekor
satis elde eder. Ickili Gazinolara Klasik Türk Müzgini getiren ilk
Sanatcidir. Fahrettin aslan tarafindan Müzeyyen Senara
dinletildikten sonra Maksim Gazinosuna cikmasi an meselesidir.
Müzeyyen Senar, bu cocugu sakin kacirma, eger kacirirsan, Türk
Müzigi büyük bir deger kaybedecek der. Böylelikle Bülent Ersoy
Maksime hemen alinir. Yanliz o zaman Solist olan Gönül Akkor Bülent
Ersoyu meshur olmadigi icin kabul etmez. Bunun üzerine Fahrettin
Aslan Bülent Ersoyu Assolist olarak cikarmaya karar verir. Ancak
Gercek Soyismi Erkoc olan Ersyoun önce Soyadi Müjgan Gezen
tarafindan yumusatilarak Ersoy olarak degistirilir. Bülent Ersoy
Sahnelere Bomba gibi düser. Zeki Mürenin bile onu icine sindiremez
ve hatta en iyi Sanatci ödülü aldigi altin Kelebek yarismasinda
ödülünü önler. Hic kimsenin altinda cikmayan ender Assolisterden
biridir. Artik Müzeyyan Senarin gölgesinden cikmis kendi ekolünü
yaratmisdir. Bir cok yorumcu onu taklid eder, hatta yasakli
dönemini firsat bulup her tarfdan bir Bülent Ersoy taklidi ortaya
cikar. Ancak yerini hic kimse dolduramaz. Tüm yasadigi olaylara
kadar bügüne kadar zirvede kalmayi hala ciktigi yerleri ful
dolduran bir Assolistdir.
Klasik Türk müziği dalında eğitim görmüştür. Üstün müzik
bilgisi ile diğer müzik türlerinde eserleri bile direkt notadan
seslendirebilmektedir. Tangodan türküye, aryadan operaya, mehter
marşından rock müziğine kadar) az sayıda da olsa popüler eserler de
seslendirdi ve onlarca albümü yayınlandı.
1997 yılında Uluslararası Montu Merid Müzik Doktoru unvanıyla
ödüllendirildi. Ulusal ve uluslararası birçok konser vermiş olup,
otuzyedi yıla yaklaşan sanat yaşamında pek çok ilke imza atan
Bülent Ersoy, dünyaca ünlü yıldızların sahne aldığı salonlarda
konser verdi.
1980 yılında London Palladium’da ve 1983 yılında Madison
Square Garden’da sahne alan ilk Türk sanatçısı oldu. 30 Mart
1997’te ise Ümmü Gülsüm’den sonra, etnik müzik sazlarıyla Paris
Olympia müzikholünde sahne alan ilk sanatçı oldu. Dario Moreno’dan
sonra Olympia’da konser veren ilk Türk sanatçısı olan Bülent Ersoy,
elli kişiden oluşan orkestrasıyla dört saat süren bir program
sundu.
Bulent Ersoy, Paris Olympia'da sahne almadan önce Fransız
Devlet Televizyonu'na bir röportaj vermiş ve bu röportajda
kendisine yöneltilen Türkiye sizin gibi bir sese yıllarca yasak
koydu, nasıl yorumluyorsunuz? şeklinde bir soruya O bizim ülkemizin
iç işi. şeklinde yanıt vermiştir. Ayrıca Bülent Ersoy'a Olympia
Konseri'nin ardından Azerbaycan, Devlet Sanatçılığı ünvanını
vermiştir.
Bugüne değin otuzun üstünde albüme imzasını atan sanatçı,
Türk Müzik Tarihi’ne ismini altın harflerle yazdırdı ve klasik,
alaturka şarkılar alanında gelmiş geçmiş en önemli yorumcular
arasında yer aldı. Müzik yaşamı boyunca sayısız ödül aldı. Herkesin
takdirini kazanan geniş entervalli ve yüksek volümlü sesi,
Japonya’da ses laboratuvarlarında yapılan testler sonucu yüzde yüz
kusursuz bulundu [kaynak belirtilmeli] ve 1997 yılında Uluslararası
Montu Merid Müzik Doktoru ünvanıyla ödüllendirildi.Sahneye çıktığı
yıllardan itibaren, cinsel tercihi doğrultusunda görüntüsü hızla
değişti. O yıllarda bu konumuyla ilgi çektiği kadar tepkilerle de
karşılaştı.
1980 Ağustos'unda İzmir Fuarı'nda elbisesinin askının kopması
nedeniyle göğüslerini açınca İzmir Cumhuriyet Savcılığı, hakkında
soruşturma açtı. Eylül 1980'de Kordon’daki evinde bir hâkime
hakaret edince tutuklanarak Buca Cezaevi'ne gönderildi. 12 Eylül
darbesi sonrasında Ocak 1981'de kadın kılığında sahneye çıkan bütün
erkek sanatçılarla birlikte sahne yasağı aldı. 14 Nisan 1981'de
Londra’da geçirdiği cinsiyet değiştirme ameliyatıyla kadın oldu.
Ancak 'pembe nüfus kağıdı' alması yıllar sonra, sahne yasağını da
kaldıran dönemin başbakanı Turgut Özal'ın öncülüğünde çıkartılan
bir kanun sayesinde oldu.
Bülent Ersoy yasaklı olduğu yıllarda çeşitli Avrupa
ülkelerinden vatandaşlık teklifi almıştır. Türk ordusu hakkında
olumsuz beyanlar vermesi de teklif edilen sanatçı, bu tarz yolları
tercih etmeyerek milliyetçi bir duruş sergilemiştir. Bülent Ersoy
1989 yılında Adana'da verdiği bir konser sırasında bir seyirciden
gelen 'Çırpınırdın Karadeniz' adlı isteği farklı bir makamda
okuduğu için kurşunlanarak bir böbreğini kaybetmiştir. Sanatçı
yıllar sonra kendisini vuran kişiyi affetmiştir. En son albümünü
2002 yılında çıkartan sanatçı, halen çeşitli konserler vermektedir.
Popstar Alaturka adlı şarkı yarışmasında jüri üyeliği
yaptı.