Bülent Ecevit bugün veda ediyor

1957’de siyasete adım atan Ecevit, 1957-1980 arasında, önce Ankara, sonra Zonguldak’tan CHP milletvekili seçilerek Meclis’e girdi. 1960-61’de Kurucu Meclis üyeliği yaptı. Ecevit, 1966’da CHP’de başlayan ‘Demokratik Sol’ hareketle birlikte Genel Sekreterliğe seçildi. 1971’de partisinin askeri yönetimce oluşturulan hükümete katkıda bulunmasına karşı çıkarak bu görevden ayrıldı. PAŞA’YI DEVİRDİ Ecevit’in, İsmet İnönü hükümetlerinde Çalışma Bakanlığı yaptığı dönemlerde, çalışma hayatına ilişkin haklar genişletildi. Toplu sözleşme ve grev hakları yasalaştı. Bir dönemin milli şefi İnönü ile girdiği mücadeleyi kazanarak 1972 Mayısı’nda CHP Genel Başkanı seçildi. 1974’te, MSP’yle kurdukları koalisyon hükümeti ile ilk kez Başbakanlık koltuğuna oturdu. DARBE GÜNLERİ Ecevit, 12 Eylül 1980 askeri müdahalesinden sonra eşi Rahşan Ecevit ile Çanakkale’deki Hamzakoy askeri tesislerinde yaklaşık bir ay kadar ‘genel gözetim altında’ tutuldu. 1980’de yaşanan askeri darbe, Türkiye kadar Ecevit için de dönüm noktası oldu. Haklarının elinden alınmasına rağmen siyasal çalışmalarını sürdüren Ecevit hakkında 100’den fazla dava açıldı. Askeri yönetime karşı çıkışları nedeniyle de üç kez hapise mahkum oldu. DSP KURULDU Ecevit siyaset yasağı alınca, eşi Rahşan Ecevit, 1985’de DSP’yi kurdu. 1987’deki halkoylamasıyla, siyasal haklarına yeniden kavuşan Ecevit, DSP’nin başına geçti. 1991’de ANAP Lideri Mesut Yılmaz başkanlığında kurulan 55. Hükümet’te, Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı. Yaşanan siyasi kriz sonrası kurulan azınlık hükümetinin başbakanlığını yaptı. 1999’da DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümetini kurarak 5.kez başbakanlık koltuğuna oturdu. HAYATINDAN KESİTLER 19 Şubat 2001’deki MGK toplantısında yaşanan tartışmanın ardından ülkenin içine düştüğü ekonomik kriz, Ecevit için sonun başlangıcı oldu. Ecevit, Dünya Bankası’nda görev yapan Kemal Derviş’i, ‘Ekonomiden sorumlu devlet bakanı’ yapmak üzere ABD’den getirtti. Ecevit’in 4 Mayıs 2002’de sırt, bel va karın ağrılarının şikayetiyle hastaneye yatması, zaten kırılgan olan ekonomiyi bir hayli olumsuz etkiledi. Borsa’daki düşüş de krizi tetikledi. Ancak hakkındaki olumsuz haberlere ve bazı çevrelerden gelen baskılara rağmen Ecevit, çekilmeyeceğini açıkladı. 8 Temmuz 2002’de Ecevit siyasi hayatının en ağır darbelerinden birini aldı. Yıllardır sağ kolu ve en büyük sırdaşı olarak yanında yer alan Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile yolları ayrıldı. Ecevit, kendisini başbakanlık koltuğundan edecek komployla karşı karşıya olduğunu savundu. Ecevit, Özkan’ı kendisine sahip çıkmamakla suçladı. Bu ayrılık, Özkan’ın İsmail Cem’in kurduğu YTP’ye geçmesiyle DSP’nin tam ortadan ikiye bölünmesine neden oldu. OYLARI ERİDİ 1999 seçimlerinde 136 milletvekili ile Meclis’e giren DSP, Özkan ile birlikte 58 milletvekilinin istifası ile hükümet çoğunluğunu da yitirdi. Ecevit, buna rağmen hükümetten ayrılmadı ve 3 Kasım’daki seçimlere kadar görevini sürdürdü. 3 Kasım 2002 seçimleri, DSP açısından tam bir hezimetle sonuçlandı. 1999 seçimlerinden yüzde 22’lik oyla birinci çıkan DSP, bu seçimlerde yüzde 1.2 oy alabildi. ECEVİT, 1974’teki ilk başbakanlık döneminde Kıbrıs Barış Harekatı’nı başlatarak tarihteki yerini aldı. 1999’da azınlık hükümetinin başbakanı olduğu dönemde de terör örgütü lideri Abdullah Öcalan yakalanması, Ecevit’in DSP’sini birinciliğe taşıdı.