Bülent Arınç'tan CHP'ye şok teklif
Abone olABD askerlerinin Türkiye'deki faliyetleri için, "Tüylerim diken diken oluyor" diyen Arınç, CHP'ye şok bir teklifte bulundu.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, İskenderun limanından yapılan askeri
sevkıyatla ilgili görüntülerin kendisini rahatsız ettiğini
belirterek,''Tüylerim diken diken oluyor. Meclis bu konuda her
türlü denetim mekanizmalarını çalıştırmalıdır'' dedi. TBMM Başkanı
Arınç, Plan ve Bütçe komisyonunda TBMM bütçesinin görüşülmesi
sırasında yaptığı konuşmada, bazı CHP milletvekillerinin TBMM
kararına rağmen İskenderun limanından yapılan sevkıyattan
duydukları rahatsızlıkları ifade etmeleri üzerine, özetle şunları
söyledi: ''Bu gelişmeleri gazetelerden ve TV'lerden seyreden her
milletvekilinin üzüntü duyması gerekir. Bu konuda Genelkurmay
başkanlığının yaptığı açıklamalar var (Birinci tezkere çerçevesinde
yapılan sevkıyatlar) diyorlar. Ancak ortaya çıkan görüntüler
insanları rahatsız ediyor. Huzursuzluk varsa denetim
mekanizmalarını harekete geçirmek lazım. Bu konuda Meclis her türlü
denetim mekanizmasını çalıştırmalıdır. TV'lerden izlediğim
görüntüler beni fevkalade rahatsız ediyor, tüylerim diken diken
oluyor. Eğer endişeleriniz varsa, denetim mekanizması
çalıştırılmalı. Bu soru olur, gensoru olur... Konu mutlaka Meclis
tarafından incelenip denetlenmelidir. Bu denetimi yapmak, hem
Meclisi hem de Hükümet'i güçlendirecektir. Ben Sayın Abdullah Gül'e
de söyledim: Meclis'in güçlü olması hükümeti de güçlendirir.
"MECLİS'E BAKAN MİLLETİ, MİLLET'E BAKAN MECLİS'İ GÖRMELİ" Meclis
Başkanı Arınç konuşmasında, komisyon çalışmalarına katılmasının
TBMM'ye ve kendisine duyduğu saygıdan kaynaklandığını ve bunun
görevi olduğunu belirtti. Parlamento'da 3 dönemdir görev yaptığını
ve kamuoyunda Meclis ile ilgili en çok konuşulan konuların
milletvekili maaşları, lojmanlar ve dokunulmazlık olduğunu ifade
eden Arınç, ''Meclis'in itibarı tumturaklı laflarla, hamasi
nutuklarla kurtulmaz. Meclis'e bakan milleti, millete bakan da
Meclis'i görmelidir'' dedi. ''CEBİMDE 21 TALEP VARDI'' Arınç, bugün
bir gazetede,''Arınç 47 daire başkanını görevden alıyor'' başlıklı
haber yer aldığını belirterek şunları söyledi: ''Bu habere güldüm.
Çünkü bu konuda yeteri kadar atama yapmadığım dolayısıyla kendi
parti grubumdan eleştiri almıştım. Bugüne kadar üç atama yaptım. 1
genel sekreter, bir genel sekreter yardımcısı ve personel daire
başkanı. Arkadaşlar burası Sanayi veya Çevre Bakanlığı değil
Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Genel sekreterlikle ilgili atama
öncesinde cebimde 21 talep vardı hepsini çöpe attım ve çok değerli
bir insanı bu göreve atadım. Yazılanlar doğru değildir.'' Bülent
Arınç, göreve geldiği dönemde 200 milyarlık bir eczane
yolsuzluğunun kendisinin önüne getirildiğini ve bunun da gereğinin
yapıldığını belirterek, gözlük alımı konusunda başlatılan bir
soruşturmanın da sürdürüldüğünü söyledi. TBMM'nin 22. Döneminde
yapılan en önemli işlerden birinin Meclis lojmanlarının devri
olduğunu ve bunun CHP ve AK Parti'nin katkılarıyla
gerçekleştirildiğini anlatan Arınç, ''Aslında sadece TBMM
lojmanları değil 237 bin kamu lojmanı ve tesisinin de gereği
yapılmalıdır. Neyse bunları şimdilik bir tarafa bırakalım... Çünkü
bu konuda iki söz söyledik bombardımana tutulduk. Ama biz doğruyu
yaptık, çünkü milletin vekili halkla içiçe olmalıdır. Biz örnek
olanı yaptık'' diye konuştu. Lojmanların Milli Emlak'a devri
sırasında bir başka kamu kurumuna verilmemesi ve değerinden
satılması gibi iki konunun üzerinde durduklarını ifade eden Arınç,
AK Parti Isparta milletvekili Emin Bilgiç'in lojman ve arazilerin
hisse senedi olarak halka satılması önerisinin de
değerlendirilebileceğini söyledi. Arın, TBMM lojmanlarında şu anda
196 ailenin oturduğunu ve 22 Dönem'den 37 milletvekilinin okul ve
ev bulamama sorunu nedeniyle lojmanlarını boşaltamadığını söyledi.
''EMZİK GİBİ'' TBMM Başkanı Arınç, milletvekillerinin ilk üç ay
maaşlarına zam istemeyerek örnek bir davranış sergilediğini ve
bunun takdir edilecek bir davranış olduğunu, ancak medyanın bu tür
davranışları görmezden geldiğini söyledi. Milletvekillerinin
topluma örnek olması gereken kişiler olduğunu ve yaptıkları her
hareketin Meclis Televizyonu'ndan izlendiğini söyleyen Arınç,
sözlerini şöyle sürdürdü: ''Genel Kurul'da milletvekillerinin cep
telefonu ile konuştuğunu görünce tüylerim diken diken oluyor. Bu
bir saygısızlıktır. O telefonun Genel kurul çalışmaları sırasında
emzik gibi kullanılması Meclis'in saygınlığını azaltıyor. Genel
kurul çalışmalarını TRT 3 veriyor ve biliniz ki en fazla reytingi
Meclis TV alıyor. Kimin ceketi açık kürsüye çıktığı, kimin gürültü
çıkardığı, kimin sıraları boş bırakıp bırakmadığı ve kahkaha attığı
artık halkın gözünün önünde. Bunlar yapılmamalı ama mesele bunlarla
da bitmiyor. Bir milletvekilinin sarımsakla başladığı iş yetmedi,
şimdi artık Genel Kurul ve parti grup salonlarına fındık, elma,
armut, bisküvi getirilmeye başlandı. Böyle bir şey olabilir mi? Bu
konuyu genel başkanlar ve grup başkanvekilleri ile görüştüm, bir
daha olmaması için.'' Milletvekili dokunulmazlığı konusunda bugüne
kadar çok yanlış ve eksik şeylerin konuşulduğunu ve konunun yeniden
tarif edilerek uygulanma noktasına getirilmesi gerektiğini
vurgulayan Arınç, şöyle devam etti: ''CHP'nin bu yasayı geçirmek
için sayısı yetmiyor. Bu konuda 4 dönemdir görev yapan bir Anayasa
Komisyonu vardı. Vardı diyorum, çünkü CHP bu dönem komisyona üye
vermedi. Meclis Başkanvekili İsmail Alptekin başkanlığında kurulan
bu komisyona CHP üye verip çalıştırabilir. Kendilerine (siz bu
yasayı komisyona getirirseniz başkan gündeme almak zorunda) dedim.
Çünkü bu komisyonda oylar eşit ve karar ancak oybirliği ile
alınabiliyor. Meclis Uzlaşma komisyonu teşkil edip CHP bu konuda
teklif verirse gündeme alınması kabul edilebilir.'' ''YEMEK
BULDUĞUNA ŞÜKRET'' TBMM Başkanı Arınç, bir milletvekilinin
kendisine mektup yazarak Meclis yemekhanesinin çok pis olduğunu ve
yemek masası örtülerinin her servisten sonra değiştirilmesini
istediğini belirterek, ''Ben de kendisine sözlü olarak sen burada
yemek bulduğuna şükret. Her gün binlerce insan burada yemek yiyor.
Milletvekilleri 20 kişiyle yemek yiyor. Senin o garsonun elini
öpmen lazım dedim'' diye konuştu. Arınç, bazı milletvekillerinin
oturdukları odanın tabanını beğenmeyerek parke döşetmesine de tepki
göstererek, ''Parke döşetmiş arkadaş. Burası babanın çiftliği değil
TBMM ve buranın kuralları var'' dedi. TBMM A Bloktaki fast food
lokantasının Dikmen kapısındaki ziyaretçi yerine alınacağını ve
ziyaretçilerin buradan faydalanmasının sağlanacağını söyleyen
Arınç, TBMM'deki çalışmalarla ilgili parti gruplarını ziyaret
ederek bilgi vereceğini kaydetti. Meclis personeli konusunda
milletvekillerinin isteklerini de değerlendiren Arınç, ''Meclis'e
herkes gelmek istiyor, kimse gitmek istemiyor, vekiller de dahil''
dedi. Geçtiğimiz Hafta TBMM'de hükümet tezkeresi ile ilgili alınan
kararın Meclis'i millete daha çok bağladığını ifade eden Arınç,
''Karar kabul de olsa ret de olsa kabul edilmemiş de olsa bu
kararın arkasında durulmalıdır, çünkü Meclis'in kararıdır bu''
dedi. ''ORTADA BİR KONU'' Anayasanın, savaş hali ilanı ve silahlı
kuvvet kullanılmasına izin vermeyi düzenleyen 92. maddesi konusunda
CHP İstanbul Milletvekili Ali Topuz'un sözlerini de yanıtlayan
Arınç, TBMM'nin kendisine ait bir yetkiyi hükümete veremeyeceğini
ve izin için gelen tezkerede sayı, süre ve kapsamın belli olması
gerektiğini söyledi. Dışarıdan gelen askeri gücün savunmayla ilgili
olduğunu ve her ülkenin zor durumda kalarak böyle bir gücü
topraklarına kabul edebileceğini ifade eden Arınç, ''Ancak bu
bulundurma, üzerinizden geçip gitmenize izin verir mi bu ortada bir
konu. Bu konu tartışılıyor''dedi. Arınç, açık olmayan bu hususların
yorumlara yer vermeyecek şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirtti.
Arınç, konuşmasında milletvekillerinin çeşitli isteklerine
değinerek, parlamenterlerin görevlerini gerektiği gibi
yapabilmelerine olanak sağlayacak önlemleri alacaklarını ifade
etti. Parlamenter rejimlerde milletvekillerine seyahatlerde
indirimler uygulandığını ve bazı ülkelerde ücretsiz ulaşım
sağlandığını kaydeden Arınç, seçim bölgelerine sık sık giden
milletvekillerine indirimli uçak bileti sağlanmasının bir hak
olduğunu söyledi. İşyerlerini muayenehanelerini kapatarak Meclis'e
gelen milletvekillerinin maaşından başka bir geliri olmadığını
ifade eden Arınç, üç aylık maaşının kendisine de yetmediğini, ayın
sonunu getiremediğini bildirdi. ''