Bülent Arınç'tan Abdullah Öcalan'a olay çağrı!
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bülent Arınç, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a gücünü göstermesi yönünde çağrı yaptı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Kandil'in Abdullah
Öcalan'ın açıklamalarını veto ettiğini söyledi. Arınç, Öcalan'ın
HDP ve Kandil üzerindeki gücünü göstermesi gerektiğini söyledi.
Arınç, HDP ile hükmetin yan yana bir açıklama yapmasının söz konusu
olamayacağını belirtti.
MURAT KARAYILAN AĞZIYLA NASIL
KONUŞABİLİR?
A Haber televizyonunda konuşan Başbakan Yardımcısı Arınç, çözüm
süreci konusunda HDP'nin sorumlu hareket etmediğini söyledi.
HDP'nin İmralı ile Kandil arasında "kuryelik"ten öte görev
üstlenmesi gerektiğini söyleyen Arınç "HDP, Cemil Bayık veya Murat
Karayılan ağzıyla nasıl konuşabilir?" diye sordu.
Arınç, Kandil'in itirazıyla çözüm sürecindeki gelişmelerin durduğunu belirtti, "Öcalan gücünü HDP üzerinde, Kandil üzerinde göstersin. İmralı'ya gidenlerin profili belki değiştirilecek. Bu yolu aşmak varken öbür taraf silahını göstermesin" dedi.
Başbakan Yardımcısı, Kandil'in Öcalan'ın taleplerini dikkate
almadığını belirtti:
EY DEMİRTAŞ
"Şunun cevabını versinler, niçin HDP heyetlerinden bazen iki ya
da üç kişi Kandil’e gidip geliyor? Buna neden ihtiyaç duyuyor? 'Ey
Demirtaş ne yapmak istiyorsunuz, Öcalan’ı itibarsız hale
getirmekle?' dedim. 'Vay Arınç Öcalan’ın itibarını kurtarmaya mı
çalışıyor?' dendi. Hayır ben çok da meraklısı değilim. Bir kavga
yaşanıyor. Öcalan’ın taleplerine karşı Kandil sürekli veto hakkını
kullanıyor. Burada iki şey düşünülebilir, Öcalan’ın belli
taleplerini Kandil neden veto hakkını kullanıyor ya da onun
sözlerine önem vermiyor? 'Bizim elimizde silah var, Öcalan da kim
oluyor?' diyebilir. Kandil eylem yaparak gücün kendinde olduğunu
ifade ediyor."
DANIŞIKLI DÖVÜŞ MÜ?
Arınç, Kandil ve İmralı arasındaki görüş ayrılığının bir
'danışıklı dövüş' olabileceğini de ima etti, "Bu çelişkileri
gidermek HDP'nin işidir" dedi:
"Mademki arada tavassut edici bir konumdadır, ben onları kurye, postacı gibi tanımlamıştım. Bu değil, sizin sözünüzü söylemeniz gerekir. Örsle çekiç arasında kalmak siyaset değildir. Beyefendi '10 tane iş vardır, bunlara hayır diyor' diyor. Türkiye’de kamu düzeni esastır. Sizin elinizdeki güçler yolları kazmayacak, evlere gidip insanları öldürmeyecek, ellerindeki patlayıcıları atmayacak. Siz bundan vazgeçiyor musunuz? Hayır vazgeçmiyorlar. Dicle’nin içinde olduğu grup 'artık siz bunları yapmayacaksınız' dediler, 12 yaşında bir çocuk öldü. Mobeseler parçalanıyor, evlere gidip insanları öldürüyorlar."
ORTAK AÇIKLAMA SÖZ KONUSU DEĞİL
Bülent Arınç hükümetle HDP heyetinin çözüm sürecine dair ortak açıklama yapmasının söz konusu olmadığını belirtti. Arınç açıklamanın nasıl yapılması gerektiğine dair yöntemi de anlattı:
"Öcalan’ın bildirdiği haberlerin Kandil tarafından kabul edildiğina dair açıklama yapması ve hükümetin bunu uygun bulduğunu açıklaması lazım. Yan yana ortak açıklama söz konusu değildir. Siz bunları kabul ettiğinizi söyledikten sonra hükümetin 'Biz de böyle söylüyoruz, yapılacaklar bunlardır' demesi lazım."
Arınç, HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın çözüm sürecinde üzerinde uzlaşma aranan taslak metindeki 10 maddeye ilgili açıklamasını da değerlendirdi. Söz konusu maddelerin yapısal değişiklikler içerdiğini belirten Arınç, "Bunları yazmak kolay da, gerçekleşmesi bugünden yarına olmaz, bunu Öcalan da biliyor. Felsefe içeriyor bunlar."
Arınç hükümetin bu taslağı değiştirerek açıklamak istediğine ilişkin iddialar içinse şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu yazılar bize gelmiştir. Hükümetin bunun üzerine atlaması düşünülemez. Bizim yaptığımız müzakere değil. Müzakere sürecinde kendi elindeki silahını bırakmayan insan bizimle masaya oturmayı teklif edecek. Bunu kim kabul edebilir? Adam diyor ki 'Ben silahı bırakmam çünkü halkı korkutmam lazım, vazgeçmem' diyor. Biz de diyeceğiz ki 'Beraber bir çay içelim, kaçtan aşağı olmaz. Biz deli miyiz yahu?"
İÇ GÜVENLİK PAKETİ
Başbakan Yardımcısı Arınç Meclis'te kavgaya neden olan iç güvenlik paketiyle ilgili muhalefetin asıl itirazını sakladığını savundu:
"Benim bulabildiğim iki sebep var. Jandarma’nın İçişleri Bakanlığı’na bağlanmasını istemiyorlar, bunu kamufle etmek istiyorlar. İkincisi emniyet teşkilatında yeni bir piramit oluşturulacak. Komisere ihtiyaç var, başkomisere ihtiyaç var, onlar yok. Altı küçük, yukarısı şişmiş, adeta hormonlu bir hale gelmiş. Bunların da yapılmasını istemiyorlar ama bunları saklıyorlar; gözaltı süresi, amirin verdiği yetki vs. diyorlar."
Arınç paketin aciliyeti olmayan bölümlerinin geri çekilmesinin parti içinde tartışılmış olabileceğini söyledi.
Cameron'a yanıt
İngiltere Başbakanı David Cameron'ın Türkiye'den IŞİD'e katılmak üzere Suriye'ye geçtiği iddia edilen üç İngiliz kızla ilgili açıklamaları da Arınç'a hatırlatıldı. Cameron, Arınç'ın "İngiltere bize bilgi vermedi" şeklindeki sözlerine "Türk Başbakan Yardımcısı doğru söylemiyor" karşılığını vermişti. Arınç, Cameron'ın bu sözlerinin İngiliz kamuoyuna mesaj verdiğini savundu:
"Cameron Başbakan’dır. Kendi iç kamuoyuna dönük bir mesaj vermiş, iç politik sebeplerle böyle konuşmuş. Bizim de kaynaklarımız bunun aksini söylüyor. Bir Başbakan iç kamuoyuna böyle mesaj vermek zorunda, kendisini hoş görüyorum. Suç işlemeye temayülü olduğu bilinen insanlar varsa bize nereden geliyorsa, o ülkenin bize bildirimde bulunması lazım. İngilterenin bize bildirdiği 19 İngiliz vatandaşını sınır dışı etmişiz. Kendi memleketine git demişiz. Binlercesi var, bütün ülkeler bize kendi takip ettikleri kişilerin sınır dışı edilmesini istemiş. Bize gelmişler, İstanbul’a gelmişler; hiçbir bildirim yok, ortadan kaybolmuşlar."