Melih Gökçek’le yaşadıkları tartışma, Arınç’ı yine bir krizin göbeğine oturttu. O, bunlara alışık. Usta siyasetçi, son 20 yıldır hep etkin, hep devrede, hep belirleyici... Bundan sonra söyleyecekleri de siyasetin yeni yönünü tayin edebilir. O yönü anlamak Arınç’ın 25 şifresinden geçiyor. 1) Göçebe çocukluk Jandarma astsubay babasının peşinde özellikle Doğu Anadolu’nun ücra kasabalarını dolaşarak geçti. 2) Manisa: Ailenin en sonunda yerleştiği şehir; Arınç buradan beş dönem milletvekili seçildi. 3) Cumhuriyet Gazetesi Siyasi çizgisi CHP’ye yakın babası eve Cumhuriyet getiriyordu. 4) Önce CHP’liydi Üniversiteden önce CHP’nin düşüncelerine yakın olduğunu söylüyor Arınç. 5) Annenin rolü Baba İbrahim Arınç 1962’de vefat ettiğinde Bülent Arınç ve üç ağabeyini anne Sevdiye Hanım, İbrahim Bey’in üç aylığı ve çocukların yetim maaşlarıyla yetiştirdi. Üç ağabeyi mühendislik okurken, Arınç hukuk okudu. 6) İlk teşkilât Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Milliyetçi Güç Birliği’ni kurdu ve başına geçti (Birlik’in bir sonraki başkanı Beşir Atalay’dı). 7) Ücretsiz avukatlık Manisa’da avukatlık yaparken 1971 Muhtırası’nın ardından yargılanan sağcı ve solcu öğrencilerin davalarını ücretsiz üstlendi. 8) Staj yeri Skoda 1969’da Erbakan’ın Milli Nizam Partisi için bir Skoda’yla Manisa’yı köy köy dolaştı. 9) İlk lakabı: Küçük Erbakan... Hitabet gücü yüksek olduğundan 1970’lerde ona bu lakap takıldı. Halen de en güçlü yönü hitabet 10) Tarihin makas değiştirdiği an Fazilet Partisi’nin 2000’deki kongresinde Abdullah Gül lehine, Recai Kutan’a karşı adaylıktan çekildi. AKP’nin tohumu, Gül’ün Kutan’a kılpayı kaybettiği ve partideki ayrılığın somutlaştığı o kongrede atıldı. 11) Mizaha düşkün Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Arınç’la, iki sene aktif görev almayıp 2009’da tekrar hükümete girmesinin ardından yaptıkları bir konuşmayı naklediyor. Arınç, çok yıprandığı dönemi eşi Münevver Arınç sayesinde aştığını anlatıyor. “Çok öfkeliydim. Münevver Hanım, öfkemi yatıştırmamı, kontrol altına almamı sağladı. Daha hoşgörülü bir insan olmamı sağladı.” Hoşgörü, en çok eleştirilere nasıl yaklaşıldığıyla belli olur. Yine Özkök’ün anlattıklarına göre Arınç, sık sık kendisini de eleştiren Hürriyet çizeri Latif Demirci’nin hayranı. “Ona Penguen ya da Leman’ı beraber ziyaret etmeyi önermiştim” diyor Özkök. “Kabul de etti ama bu görüşme ayarlanamadı daha sonra.” 12) Özgül ağırlık devreye girdiğinde AKP’yi yakından izleyen gazeteciler Arınç’ın parti içinde her zaman bir denge unsuru olduğunu ve kendi deyişiyle ‘özgül ağırlığını’ özellikle en kritik zamanlarda devreye soktuğunu anlatıyor. Bu gazeteciler, yakın döneme damgasını vurmuş ve ileride ancak tarafların anılarını yazmasıyla açıklığa kavuşacak sembol olaylarda, Arınç’ın belirleyici rol oynadığını anlatıyor. Buna göre AKP ilk kurulduğunda, hapiste olan Erdoğan’ın yerine Gül’ün partinin başına geçmesini sağlayan Arınç’tı. Yine anlatılanlara göre, 2003’te TBMM Genel Kurulu’nda reddedilen ‘1 Mart Tezkeresi’nde gizli oturumu yöneten ve içtüzük kurallarını olabildiğince esnek kullanarak, muhaliflerin itirazlarını dillendirmesine imkân veren de Arınç’tı (Erdoğan, tezkereyi destekliyordu). AKP kulislerini takip edenler, Arınç’ın, 2002’deki TBMM Başkanlığı seçimi sırasında Erdoğan’ın aklından başka isimler geçmesine rağmen, ağırlığını koyup bu göreve kendini seçtirdiğini de söylüyor. Çok sık dile getirilen bir diğer görüşse, 2007’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, dönemin başbakanı Erdoğan’ın yine başka isimlere yakın olmasına rağmen Gül-Arınç-Erdoğan görüşmesinin ardından, Arınç’ın da telkiniyle Gül’ün aday gösterilmesi. 13) En öfkeli konuşması 14 Mayıs 2000’de ASKİ’de Fazilet Partisi’nin ilk olağan kongresinde Arınç, Kutancıların yoğun ıslıkları altında kürsüye çıktığında kişisel tarihinin en kızgın konuşmalarından birini yaptı. Kendisini yuhalayanlara hiddetini hiç saklamayan Arınç, “Gençliğimi, hayatımı, aşkımı, her şeyimi bu yola vermişim; siz kendinize bakın” diye köpürdükten sonra “Şimdi Galileo gibi konuşacağım” diyordu: “Siz ne derseniz deyin, dünya dönüyor haberiniz yok sizin!” 14) Oğlunu kaybetmek dünyasını kararttı Oğlu Fatih’i 1997’deki bir trafik kazasında yitirdi. Onun acısını halen yaşıyor. 2002’de, o dönem Hürriyet’in Ankara temsilciliği görevini yürüten Sedat Ergin’e, oğlu Fatih’in ardından şunları söylemişti: “Onlar bilsin ki, ben ölümü kendi eliyle tutmuş bir insanım. Hiç ölümden de korkmam. Başkaları ne kadar dünyayı seviyorsa, ben o kadar ölümü bekliyorum. O yüzden birisi şöyle yapmış bana, birisi böyle yapmış, hiç umurumda değil. Sinek ısırığı kadar beni ilgilendirmiyor. Ben ölümü görmüş bir insanım. Herkes kendi yolunu bilsin.’’ 15) Kadınlar ona tepkili Arınç’ın hitabet yeteneği çok yüksek ama bazı açıklamaları (özellikle de kadınlar hakkındakiler) toplumun birçok kesiminde itirazlarla karşılanıyor ve itici bulunuyor. Mesela şu sözleri: “Kadın ise o da iffetli olacak. Mahrem-namahrem bilecek. Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak. Bütün hareketlerinde cazibedar olmayacak, iffetini koruyacaksın.” CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın Meclis’teki bir konuşmasında ‘vajina’ kelimesini geçirmesinin ardından yaptığı konuşma da çok tepki aldı: “Kürtaj meselesi konuşulurken siz öyle bir söz sarf ettiniz ki benim yüzüm kıpkırmızı oldu. Bir evli, bir bayan, çocuğu olan milletvekili kendisi ile ilgili bir organını nasıl böyle açıkça konuşabilir.” 16) 'Polemikten sorumlu' bakan Yakınları, kendi grubunda şimşekleri üstüne sıkça çektiğini söylüyor. AKP’lilerin özellikle Meclis Başkanlığı döneminde Arınç’a yönelik en çok dillendirdiği şikâyet: “Telefonlarımıza çıkmıyor.” Şahsi problemler için devreye girmeyi, iş takibi yapanlarla muhatap olmayı sevmiyor. 17) Odacısından müsteşarına çalışma arkadaşlarının düğün ve cenazelerine istisnasız katılıyor. 18) Ne kadar aksini söylese de polemiğe girmeyi seviyor. Deniz Baykal ona ‘Polemiklerden Sorumlu Devlet Bakanı’ demişti. 19) Tasarruf konusunda takıntılı. ‘Açık kalan ikinci ışığı’ kapattırıyor. 20) Malvarlığıyla bilinen birisi değil. Suikast iddiaları sırasında konu olan Çukurambar’daki evi krediyle aldı. Meclis Başkanlığı sırasında aldığı, bazen makam aracı olarak da kullandığı ve halen muhafaza ettiği Audi A4 marka araç da krediyle. 21) 2009’da başbakan yardımcılığı görevine gelmesinin ardından Başbakan Erdoğan’ın ekibinin ona pek ısınamadığı iddia ediliyor. 22) Ağır abiliği tescilli. Erdoğan’ın da ona olan yaklaşımını sevgiden çok hürmet duygusunun belirlediği söyleniyor. 23) AKP’deki iç gelişmeleri bilenler, Arınç’ın partide son yıllarda gelişen söylem ve ilişki biçiminden hoşlanmadığını söylüyor. 24) Gezi olayları sırasında ılımlı mesajlar veren Arınç’ın, onun bu tavrına kızan Erdoğan’la tartıştığı, ardından istifa ettiği ama Gül’ün onu istifadan vazgeçirdiği iddia ediliyor. 25) 8 Haziran’da emekli olsa da olmasa da MKYK üyesi olarak büyük kongreye kadar parti yönetiminde. Bu süreçte Arınç’ın ‘özgül ağırlığı’ devam edebilir. Erdoğan’sız ilk kongreye bu ağırlık tesir edebilir.