Bülent Arınç HDP'ye ateş püskürdü: Haddini bil!

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti İstanbul İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuştu. HDP'ye sert eleştirilerde bulundu. Arınç, "Beyefendinin ağzından çıkan sekreterya. Sen haddini bil kardeşim. Sen burada kendini hangi rolde görüyorsun? Kim baş müzakereci ya? Konuştuklarını bilsene? Hükümeti zorda bırakmak için bundan daha iyi provokasyon olabilir mi?" diye sordu.

Bülent Arınç'ın konuşmasından satır başları:

PARTİMİZİ KAPATTILAR

Demokrasi var dedik, millet iradesi var dedik. Çok şükür. 69-70’de Milli Nizam Partisi kuruldu. 3-5 kişiyiz. 71’in Mayıs ayında İşçi Partisi ile bizi kapattılar. Erbakan İzmir’de bir konferans vermiş. O kitapçığı Gençlik Kolları bastırmış ve faaliyet programına koymuş. Anayasa Mahkemesi bizi kapattı. O zaman parti kapatmalar siyasi amaçlarla yapılıyordu

HEPİMİZİ ALDILAR GÖTÜRDÜLER

Sonra Milli Selamet Partisi’ni kurdular abilerimiz. 80 darbesi oldu. Hepimizi aldılar götürdüler

YÜZDE 22 OY ALDIK

Sonra RP kuruldu. 95’te birinci parti oldu. Yüzde 22 oy aldık. Biz şimdi 22 oy alsak kendimize güleriz. Ama o ölçekte o oyu aldık. Zorla koalisyon hükümeti kurduk. 9 ay sonrasında da kapattılar. Sanık listesinde 2. Sıradaydım. 1 sene sonra FP kuruldu. Dünyanın en masum partisiydi. RP’nin devamısın seni de kapattık dediler. Sanık listesinin 2. Sırasında yine ben vardım. Sonra KA Parti kuruldu. Hamdolsun 40 partiyi geride bıraktık, ilk seçimde tek başımıza iktidara geldik.

'SEN VARSIN' DEDİLER

2007’yi geçtik, kapatma davası açtılar. O günlerde İstanbul’da yürüyüş yapıyoruz. Haberi geldi, arkadaşlara ‘ben var mıyım’ dedim. ‘Sen varsın’ dediler.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı çok korkmuş, çok büyük deliller toplamış. 400 gazete kupürü, bazı internet sitelerinde çıkan haberler.

411 VEKİL KABUL ETTİ AYM İPTAL ETTİ

İddianamenin çok uzun bölümü başörtüsü ile ilgiliydi. 1 sene uğraştık o mahkeme ile. Para cezası ile paçayı kurtardık. Bir tane vicdanlı insan dengeyi üst noktada sağladı, kapatma değil para cezası olsun dedi.

411 el kaosa kalktı diye manşet attı gazeteler. AYM durumdan vazife çıkardı. Yaptığımız bir değişiklikti. 411 milletvekilinin kabul ettiği değişikliği AYM iptal etti. AYM’nin kararlarıyla başörtüsü meselesi bugünlere kadar geldi

"KİM BUNLAR" DERDİ

Fakülte birincisi çıktı, geldi. Asker varsa arka kapıdan çıkar giderdi. Ödül vermek şöyle dursun. En yüksek rütbeli arkadaş kimse salonda başörtülü varsa Vali’yi çağırır ve ‘’Kim bunlar? Dışarı çıkarın’’ derdi. Sonra da salondan çıkar bağıra bağıra ‘’Türkiye laiktir laik kalacak’’ derdi.

Başındaki örtüsü ile hiçbir bayan öğretim görevlisini bulamazdın. Erkek olanlar da siyasi düşünceleri, dindarlığı sebebiyle suçluydular. Bir bayan elbette başını açık tutabilir. Buna kimsenin hakkı yok. Ama biri başını örtmek istiyorsa kaynağını bile sormaya gerek yok.

Bak Diyarbakır Dicle Üniversitesi’nin rektörü de senin gibi. Eskiden olsa dünya ayağa kalkar, dört tane darbe yaparlardı. Artık Türkiye özgürleşti. Şimdi şarap hikayeleri yazıyorlar. Zararsız olduğunu düşünüyorlar. Şarabın tadı İspanya’da mı İtalya’da mı daha güzel çıkar. Eski Türkiye yok artık. Yeni Türkiye’de özgürlük var inanç var.

Sonra bir Danıştay kararı çıktı. Bu öğretmen dışarda örtüyor, içerde örtmüyorsa sorun yok diyemeyiz. Dışarda da başını açacaktır cumhuriyet ilkelerine bağlı olduğunu göstermek için. İşte Danıştay böyle kararlar veriyordu eskiden.

ÇÖZÜM SÜRECİ

Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi diyerek yola çıktık. İhracatınız artabilir. Ama terör meselesini çözmezseniz hiçbir kıymeti yoktur.

Bizden önce hiçbir hükümet bu işe elini sokmadı. ‘Bu iş benim elimi yakar’ dedi, Güvenlik görevlilerine sarıldı. OHAL, faili meçhuller, gözyaşları… Bu işi çözeceğiz. Neye mal olursa olsun çözeceğiz. Bu iş bütün başarılarımız gibi başarıyla sonuçlanacak.

Bu işin çözülmesini istemeyenler sayı olarak bizden belki az ama hala bir şeyler yapıyorlar
Bazı kurumların içerisinde de bu iş olmasın diye ayağını geri geri atanlar var
Sokaklarda olanlar işin bir parçası.

Belki maalesef böyle bir görüntüye biz de kendimiz imkan vermiş olabiliriz. Çözüm süreci siyasi bir süreç. Yürütmeye gayret ediyoruz. Ama Türkiye’de terörün bitmesi ayrı bir konudur
Başbakanımız ne diyor: Kamu düzeni esastır. Biz bunu akıllı biçimde yürütüyoruz.

HADDİNİ BİL KARDEŞİM

Biri Öcalan baş müzakerecidir diyor. Nereden bu sıfatı aldın? Kim verdi? Sanki AB’de baş müzakerecimiz var, onun yanına biri eklendi. Beyefendinin ağzından çıkan sekreterya. Sen haddini bil kardeşim.

Sen burada kendini hangi rolde görüyorsun? Kim baş müzakereci ya. Konuştuklarını bilsene. Hükümeti zorda bırakmak için bundan daha iyi provokasyon olabilir mi?