Bugünkü tartışmaları başlatan adam gitti!

Ankara son dönemde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'ün "Abdulah Bey'i çok üzdüler. Yakında gerçek intifadayı ben başlatacağım" şeklindeki çıkışını tartıştı, tartışıyor.

Ancak, AK Parti içinden gelen açıklamalara Gül'ün tepkisini kamuoyuylu paylaşan ilk isim bam başka birisiydi ve tam 2 yıl önce yapmıştı bu çıkışı. Çıkışı yapan isim olan Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Ahmet Sever bugün itibariyle görevi bıraktı.

AK PARTİ'DEN GELEN ELEŞTİRİLERE İLK CEVAP

Cumhurbaşkanlığı Basın Danışmanı Ahmet Sever, 2012 Temmuz'unun son gününde verdiği röportajda, "Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan ile bir çatışma, çekişme görüntüsü vermemeye özen gösterdi, hâlâ gösteriyor. Ama aynı özeni partinin bazı önemli isimlerinin göstermemesi ve uluorta konuşmaları gerçekten hoş olmadı." demişti.

GÜL'ÜN KÖŞK'E ATADIĞI İLK İSİMDİ

O dönem yeri yerinden oynatan açıklamayı yapan Köşk Basın Başdanışmanı Ahmet Sever, görevinden ayrıldı. Sever, 28 Ağustos’ta görev süresi sona erecek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 7 yıldır basın başdanışmanlığını yapıyordu. Brüksel Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu olan Sever, 1983-1998 yılları arasında Milliyet Gazetesi Brüksel muhabir ve temsilciliği, daha sonra Milliyet ve CNN TÜRK’te haber müdürlüğü yaptı.

RUŞEN ÇAKIR'A VERDİĞİ RÖPORTAJ ORTALIĞI SALLADI

Ahmet Sever, 2012 yılının Temmuz ayında verdiği bir röportajla aslında bugünlmerde yapılan tartışmaların ilk kez açığa vuran isimdi. Cumhurbaşkanlığı seçim kanununda yer alan ancak Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 'eski cumhurbaşkanlarının aday olamayacağı'na ilişkin madde üzerine AK Parti'nin içinden gelen eleştiriler üzerine Ahmet Sever, Vatan yazarı Ruşen Çakır'a çarpıcı bir röportaj vermişti. 

PARTİNİN BAZI ÖNEMLİ İSİMLERİ ÖZEN GÖSTERMİYOR

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Ahmet Sever, yeniden aday olmasının engellenmek istenmesinin Gül'ü kırdığını ifade ederken, bu süreçteki tavırlarından dolayı bazı AK Partili yöneticilere yüklendi. Sever, "Bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanı'nı çok rahatsız eden gelişmeler oldu. Kendisi dışarıya yansıtmadı ama yeniden aday olmasını engellemeye yönelik bir yasak konulması kendisini gerçekten üzdü ve kırdı. Öyle ki Anayasa Mahkemesi bu yasağın anayasaya aykırı olduğu yolunda karar almasına rağmen bazı kişiler buna bile karşı çıkıp mahkemenin kararını Anayasa'ya aykırı ilan edebildiler. Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan ile bir çatışma, çekişme görüntüsü vermemeye özen gösterdi, hâlâ gösteriyor. Ama aynı özeni partinin bazı önemli isimlerinin göstermemesi ve uluorta konuşmaları gerçekten hoş olmadı." dedi.

BUNLAR HİÇ ŞIK ŞEYLER DEĞİL

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Ahmet Sever, Vatan Gazetesi yazarı Ruşen Çakır'a önemli açıklamalarda bulundu. Gül'ün görev süresindeki belirsizliği yurtdışındaki temaslarında uzun süre izah edemediğinin altını çizen Sever, Gül'ün yeniden adaylığının önünde bir engel bulunmadığının altını çizdi: "Anayasa Mahkemesi bu kararı vermiş, pekala aday da olabilir, niye olmasın? Sonuçta karar kendisinin, belki bana kızacak bunu bu şekilde ifade ettim diye ama şimdiden 'oldu bitti, artık kenara çekilecek' havasının yayılması çok büyük haksızlık. Partinin kuruluşunda kilit rol oynamış, başbakanlık, sonra dışişleri bakanlığı ve başbakan yardımcılığı yapmış bir kişi hakkında bu kadar özensiz davranılması burukluk yaratıyor. Burada bir noktaya daha dikkat çekmek istiyorum: Bazı anketler yayınlanıyor. Örneğin bir gazetede "Kim cumhurbaşkanı olmalı?" diye bir anket yayınlandı; herkese oy çıkmış ama Abdullah Gül'e tek oy bile çıkmamış. Bu nasıl bir şeydir, anlamak mümkün değil. Bana çok manidar geliyor. Bir başka gazetede mart ayındaki bir ankette Sayın Cumhurbaşkanı birinci sırada çıkıyor, üç ay sonra tekrar bir anket yapıyorlar, her şey tepetaklak oluyor, aşağıya iniyor. Üç ayda ne oldu da bu dengeler böyle altüst oldu? Şu kadarını söyleyeyim: Bunlar hiç şık şeyler değil."

ADAYLIKTAN ÇEKİLİN, YOKSA SONU KÖTÜ OLACAK

Ahmet Sever, Abdullah Gül'ün 2007 seçimlerinden sonra da 'çekil baskısına' maruz kaldığını anlattı. Sever, bu konuda şu görüşü dile getirdi: "Gergin ve sancılı bir süreçti. Çok ciddi bir kulis faaliyeti yürütüldü. Cumhurbaşkanı olmaması, tekrar aday olmaması için çok yoğun baskılara maruz kaldı. İnanamayacağınız bazı isimler gelip "Adaylıktan vazgeçin, yoksa bu işin sonu kötüye varacak." dediler. "Cumhurbaşkanı olursanız gerilim doruğa çıkar, darbe olur" uyarıları yapıldı ama o bu uyarıların hiçbirine kulak asmadı, kararlı bir duruş sergiledi. Aslında kendisi cumhurbaşkanlığını çok istemiyordu. Aday gösterildi, ardından 27 Nisan bildirisi ve genel seçimler... Bütün bunlardan sonra geri adım da atamazdı zaten."