21 Haziran 2011 günü telefonla konuşuyorum.Hatta da Behiç Kılıç
ismi beliriyor sürekli. Arayan kişi ısrarlı.. Telefonu kapattır
kapatmaz, Behiç Kılıç ismi bir kez daha belirdi ekranda:
"Abi kusura bakma" demeye yeltendim ama, karşımdaki ses Pınar'ın
sesi:
- Hadi Abi, benim ben, babam öldü!
***
Bir yıl geçti!
Bugün mezarı başında olacağız.
Feyman Abla'nın içine ateş düşmüş yine!
Bir o yana, bir bu yana savrulup duruyor!
Dalıp gidiyor!
Bazen de bırakıveriyor kendini, gözyaşları sel olup gidiyor...
***
Silivri'ye gideceğiz bugün. O'na her şeyi anlatacağım. En
önemli haberim Pınar'la ilgili. "Güzel sarışın
Pınar"ın okulunu bitirdiğini söyleyeceğim O'na.
"Prenses"in bir öğretmen adayı olduğunu
anlatacağım!
Pınar'ın bir taraftan da "baba mesleği"ne ayak
bastığını, Temmuz'da İnternethaber Yayın Grubu'nda işbaşı
yapacağını da söyleyeceğim elbet!
Yaşasa...
"Sahi mi?" diyecekti!
Sahi Behiç Abi sahi...
***
O'na Türkiye'de olup bitenleri de anlatacağım!
Terörün can almaya devam ettiğini...
Dağlıca'ya yeni bir saldırı yapıldığını...
İktidarın "Bu kan yerde kalmayacak" plağını bir kez daha
çevirdiğini...
Selahattin Demirtaş ve tayfasının hala İmralı'ya selam
çaktığını...
Leyla Zana'nın barış çağrılarına kana doymayanların burun
büktüğünü...
Kemal Kılıçdaroğlu'nun da "barış" sözcüğünü artık ağzından
düşürmediğini...
MHP'nin direncini...
***
Olup biten her şeyi anlatacağım!
Yaşasa...
Şöyle bir iç geçirip, sonra da o meşhur "hayatım" lafıyla:
"İyi ya işte, kına yaksınlar!" der geçerdi...
***
Allah rahmet eylesin!
Mekanı cennet olsun!
Not: Pazar akşamı, Behiç Abi'nin evinde
Kur'an-ı Kerim okutulacak. Tüm sevenleri davetlidir. Feyman
Abla'nın davetine ben aracılık etmiş olayım.
PKK silahları nerede bırakacak?
Başbakan Erdoğan'ın "Teröristler silah
bıraksın" çağrısına, BDP'li Altan Tan, cevap veriyor:
- Her seferinde PKK'ya silah bırakma çağrısı yapılıyor. Tamam
silahları bıraksın, nasıl, kime bıraksın, neye bıraksın. Erbil
pazarında satsın mı, Kandil'de mi bıraksın, kime teslim etsin.
Teslim ettikten sonra nereye gelsin? Habur'a gelip, 'Türküm
doğruyum, çalışkanım, ne mutlu Türküm' diyerek devletin şefkatli
kollarına mı sığınsın, ne yapsın?
Ergun Babahan'ın başını yakan o sözü hatırladım nedense...
Terbiyem elvermedi söylemeye!
Hey gidi Altan hey...
Tayyip Erdoğan, şefkatli elini omuzuna koymadı diye, şu
yaptıklarına bak!
Öfke almış başını gidiyor!
Yaptığı konuşmaların her satırı, Tayyip Erdoğan'a duyduğu öfkenin
bir ürünü!
Ha gayret Altan Bey...
Kandil'in sözcülüğüne az kaldı!