Bugün SEÇİM OLSA?
Abone olKamuoyu araştırma şirketi Konsensus, VATAN için bir seçim anketi yaptı. İşte sonuçlar...
AKP: 37.2 CHP: 15.1 DYP: 12.8 MHP: 9.8 ANAP: 6.6
Türkiye'nin son 6 ayına damgasını vuran siyasi gerilim, AB
müzakerelerinde karşılıklı restleşme ve piyasalardaki dalgalanmanın
sandığa etkisini ölçmek amacıyla saygın kamuoyu araştırma şirketi
Konsensus, VATAN için bir seçim anketi yaptı. Seçmene, "Yarın bir
genel seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz" sorusu yöneltildi. En
çok merak edilen ise AKP'nin bu gerilimli dönemde oy kaybına
uğrayıp uğramadığıydı. Sonuç: İktidar partisi, siyasetteki genel
eğilimin aksine oy kaybetmedi, hatta 3 Kasım 2002 genel seçimine ve
VATAN'ın yine Konsensus'a 14 Şubat'ta yaptırdığı ankete göre oy
oranını artırdı. 9-16 Haziran arasında yapılan seçim anketi,
gerilimli günlerin ardından seçmenin eğilimini yansıtan ilk çalışma
oldu. İşte dev seçim anketinin çarpıcı sonuçları:
CHP yükselişe geçti
Seçmenin iktidar partisine kredisi sürüyor. 3 Kasım'da yüzde 34.3
oy oranıyla tek başına iktidara gelen AKP, 14 Şubat'taki kamuoyu
yoklamasında yüzde 33.4 oranıyla "makul" bir aşınma yaşarken, bugün
bu oran yüzde 37.2'ye çıktı. Bu da, AKP'nin seçmen karşısında
inandırıcılığını artırdığını gösteriyor. 3 Kasım'da yüzde 19.4 oy
oranıyla Meclis'e giren ana muhalefet partisinin, 14 Şubat'taki
ankette oyları yüzde 12.8'e gerilemiş, VATAN bu sonucu, "AKP
yükselişte, CHP ise düşüşte" diye duyurmuştu. Aradan geçen 4 ay
içinde, oylardaki erimenin durduğu ve CHP'nin oylarının yüzde
15.1'e tırmandığı görüldü. Ancak, CHP'nin 3 Kasım'daki oy oranını
yakalaması için bu yükseliş trendini sürdürmesi gerekiyor. 3
Kasım'daki yüzde 9.5 oy oranı, DYP'yi kıl payıyla Meclis dışında
bırakmıştı.
DTP Meclis'e nasıl girer?
Son anket sonuçlarına göre seçmenin yüzde 12.8'i "oyum DYP'ye"
dedi. Seçmenin yüzde 9,8'inin "bugün seçim olsa oyum MHP'nin"
demesi, Bahçeli'nin 3 Kasım'a göre oylarını artırdığına, fakat
barajı aşmakta zorlandığına işaret ediyor. Oylarını artırdığı
halde, barajı aşma sorunu yaşayacak bir başka parti de ANAP.
DTP'nin de 3 Kasım'da gerçekleştirdiği "kemikleşmiş" oy oranını
koruduğu, yüzde 6 ile barajın altında kalacağı görülüyor. Ancak,
partinin baraj engelini aşmak için güçlü olduğu seçim bölgesinde
bağımsız adaylarını seçime sokarak, Meclis'te grup oluşturacak
sayıya ulaşma hesapları konuşuluyor. Böylece DTP de MHP ile
birlikte 5 partili Meclis'i oluşturmaya aday.
Seyfettin Gürsel
Ufukta koalisyon pazarlığı mı görünüyor?
Konsensus'un sonuçları gelecek ilk seçimde gerçekleşecek olursa, 4
partili meclis yüksek bir olasılık. Bu durumda AKP'nin mecliste
çoğunluğu sağlayamaması, ihtimal dahilinde. Böyle bir gelişme, AKP
oylarında 3 Kasım'a kıyasla bir artış olmasına rağmen, tek parti
iktidarının sonu olabilir. Kurulacak bir koalisyon hükümetinin ise
tutarlı hükümet olma ihtimali son derece düşük. AKP kıl payı da
olsa mecliste çoğunluğu kaybettiği takdirde, muhalefetin tutarlı
bir koalisyon kurma olanağı yok. CHP, DYP, MHP koalisyonunun
Türkiye'nin hiçbir temel sorununa çare bulacağına ihtimal
vermiyorum. Partiler arası pazarlıklarla kurulan koalisyonlardan
Türkiye'ye hayır gelmemiştir, bundan sonra da gelme ihtimali
yoktur. Bu sonuçlar bir kez daha seçim sistemi reformunun ne kadar
gerekli olduğunu gösteriyor. 50 ya da 100 milletvekilinin ülke
genelinde nispi oyla seçildiği, buna karşılık 450 ya da 500
milletvekilinin tek sandalyeli seçim çevrelerinden 2 turlu bir
seçimle belirlenecekleri bir seçim sistemi, tek parti ya da en
azından tutarlı bir koalisyon hükümeti çıkarma şansına sahip. AKP
hükümetinin seçim sistemi reformunu bundan sonra gündeme alacağını
umarım. Aksi takdirde seçimler tam bir Rus ruletine dönüşecek.
Kararsızlar nasıl dağıtıldı?
* Konsensüs, "kararsızım" diyenlere ek sorular yöneltti. "Hangi
partiler arasında kararsızsınız", "Kesinlikle oy vermeyeceğiniz
parti hangisi" ve "Hangi partilere oy verebilirsiniz" gibi
sorularla oy verebileceği partiler belirlendi. Ve bu oylar
partilere dağıtıldı.
* Kesinlikle kararsız kalanlar ile "Sandığa gitmem", "Geçersiz oy
veririm" ve "Cevap yok" diyenler 1200 kişilik toplam denek
sayısından düşüldü. Partilere yönelik oy dağılımı, kalan denek
sayısı üzerinden hasaplanıp nihai sonuç bulundu. Sonuçta, sandığa
gidip geçerli oy verenler üzerinden hesap yapıldı.
VATAN'ın notu: Yukarıdaki hesap karışık göründüğü için bir örnek
verelim. Diyelim ki Türkiye'deki seçmen sayısı 1.000. A partisi
400, B partisi 200, C ve D partileri 100'er oy aldı. Toplam 800 oy
kullanıldı. Yani seçime katılım oranı yüzde 80 oldu. A partisinin
tüm seçmenlere göre oy oranı yüzde 40, ama seçim sonuçlarına göre
yüzde 50. Çünkü seçim sonucu geçerli oylara göre açıklanıyor. Seçim
anketlerinde de benzer bir durum var. Ankete katılım sayısı toplam
seçmen sayısı gibi düşünülmeli. Çünkü ankete katılıp, "sandığa
gitmem" veya "geçersiz oy veririm" diye cevap verenler de var. Bu
nedenle, anketin nihai sonuçları aynı seçimde olduğu gibi, toplam
geçerli oyların partilere dağılımı üzerinden yapılıyor. VATAN
anketindeki "kararsızların dağılımından sonraki oy oranları"
hesaplaması da bu mantığı içeriyor.
Anket nasıl yapıldı?
Araştırma, 9-16 Haziran tarihleri arasında, 26 ilde toplam 56 ilçe
ve 123 yerleşim biriminde (köy/mahalle) 18 yaş ve üstü 1.200
kişiyle, yüzyüze görüşmelerle yapıldı Görüşülen kişiye araştırmanın
VATAN gazetesi adına yapıldığı söylenmeyen anketin örneklemi, Mart
2004'te yapılan seçimlerde hazırlanan seçmen listesine göre ve
Türkiye'nin seçmen nüfusunun demografik özelliklerine uygun olarak
belirlendi. Yüzde 30'u sahada süpervizörlerce, yüzde 62'si ise
telefon kontrolüne tabi tutulan araştırmanın yüzde 95 güven
sınırında hata payı artı, eksi yüzde 2.74...
2001 yılında kurulan Konsensus, şirketler, kurumlar, kuruluşlar ve
bireyler için tüm dünyada pazar araştırmaları hizmeti veriyor.