Bugün Miraç Kandili önemi nedir?
Abone olBugün Miraç Kandili. Peki bu gece ifa edilen Miraç Kandili nedir , bu gecede ne olmuştur önemi nedir? Miraç kelime anlamı olarak
Miraç nedir ve bu Miraç kandilinin önemi
nedir? Miraç Kandili Hazreti Muhammed 'in Allah'ın
emriyle Burak isimli semavi bir binite binerek Cebrail ile birlikte
Mekke’deki Mescid–i Haram’dan Kudüs’teki Mescid–i Aksa’yakadar
yapmış olduğu gece yolculuğuna , oradan da bir mi’râcla (manevî
asansör) yedi kat göklere yükselip tâ Sidretü’l–Müntehâ’ya
ulaşmasıp Allah’ın huzuruna vardığı geceye denir.
MİRAÇ KANDİLİ MESAJLARI
MİRAÇ KANDİLİ DUASI
Miraç Kandili gecesi Hazreti Muhammed'in göğe yükseldiği
gece olması sebebiyle önemlidir.
MİRAÇ GECESİ NE OLDU?
Bir gece Kâbe–i Muazzama’nın Hatîm mevkiinde yatarken, Cebrail
gelip mübarek göğüslerini yardı, kalbini zemzem suyu ile yıkadıktan
sonra içini iman ve hikmetle doldurup eski hâline koydu. Sonra
beyaz bir binek Burak ile (normalde bir aylık mesafedeki) Mescid–i
Aksa’ya uçtular. Orada bütün peygamberlerin ruhlarına imam olup
namaz kıldırdı. Bu, onların şeriatlerinin asıllarına mutlak varis
olduğunu ifade ediyordu. Bir de kendisine su, şarap ve süt takdim
edildi. Hazreti Muhammed sütü içti. Bu ümmetinin doğru yola
iletildiğini ifade ediyordu. Ardından yüceliklere yükseltici bir
mirac (manevî asansör) ile göklere çıkartılıp yedi kat semaları bir
bir dolaştırılmıştır.
1. kat semada: Hz. Adem’le,
2. kat’ta Hz. İsa ve Hz. Yahya,
3. kat’ta Hz. Yusuf,
4. kat’ta Hz. İdris,
5. kat’ta Hz. Harun,
6. kat’ta Hz. Musa
7. kat’ta Hz. İbrahim ile görüştü.
Melekleri, Cennet ve Cehennem’e kadar bütünüyle ahiret hayatını müşahede etti. Miraç gecesi bütün mülk ve melekût âlemlerini dolaştı. Cebrail Hazreti Muhammed'i daha da yükseklere çıkardı, öyle bir fezaya vardılar ki kaderleri yazan kalemlerin cızırtıları duyuluyordu. Nihayet varlıklar âleminin son sınırı olan Sidretü’l–Müntehâ’ya ulaştılar. Cebrail:
-"İşte burası Sidretü’l–Müntehâ’dır. Ben buradan bir
parmak ucu ileri geçecek olursam, yanarım" dedi.
Hz. Muhammed 'e Sidre’de dört kutsal nehir ve her gün yetmiş bin
meleğin ziyaret ettiği Beyt–i Ma’mûr gösterildi. Sonra kendisine
şarap, süt ve bal dolu üç bardak sunuldu. O, yine sütü tercih
etti.
Hazreti Muhammed o gece şehitlerin ve muttakilerin cenneti olan
Cennetü’l–Me’vâ’yı temaşa etti. Cebrail’i geride
bırakan Hz. Muhammed, burada Refref’e binerek
Arş–ı A’lâ’ya geçti ve Kâb–ı Kavseyn olarak belirtilen “imkân
dairesinin bitiş, vücûb dairesinin başlama sınırına” ulaştı.
Huzûr–u Kibriya’da Allah'a ok yayının iki ucu kadar, hattâ daha
fazla yaklaştı. Cemâlullah’ı perdesiz ve vasıtasız olarak onunla
zaman ve mekandan menüzzeh konuştu. Daha sonra tekrar Refref’le
Sidre’ye geri döndü. Orada Cebrail’i asıl hüviyetiyle –tıpkı ilk
defa Hira’da gördüğü şekliyle– gördü. Müteakiben de yine Cebrail
ile birlikte göz kırpması kadar kısa bir zaman parçasında dünyaya
döndü.
MİRAÇ GECESİYLE GELEN HEDİYELER
Hazreti Muhammed “Ben mi’racdan daha güzel bir şey görmüş değilim.” diyerek o gecenin önemini anlatmıştır. Miraç Gecesi dünyaya dönerken ümmetine hediyeler getirmiştir. Bu hediyeler şunlardır;
Birincisi : Beş vakit farz namazı getirmiştir. İhsan şuuruyla kılınan namazlar, ümmetin mirac asansörleri olacaktır.
İkincisi: “Âmenerrasûlü” diye bilinen âyetleri getirmiştir. (Bakara, 2/285–286)
Üçüncüsü: İsra Suresi’nin 22–39. âyetlerinde bahsedilen on iki adet İslâm prensibini getirmiştir.
Dördüncüsü: Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmadan ölen kimselerin günahlarının affedileceği ve Cennet’e girecekleri müjdesini getirmiştir.
Beşincisi: İyi amele niyetlenen kişiye –onu yapamasa bile– bir sevap; eğer yaparsa on sevap yazılacağı; fakat kötü amele niyetlenen kişiye –onu yapmadığı müddetçe– hiçbir günahın yazılmayacağı; ancak işlediği zaman da sadece bir günah yazılacağı müjdesini getirdi.
Bir diğer hediye de, Mi’rac gecesi Allah ile karşılıklı
selâmlaşma ve sohbetlerinden bazı sözleri getirmiştir ki
et–Tahiyyâtü diye meşhur olan bu sözler, bütün
namazlarda otururken okunmakla Miraç 'da Allah ile Habibi
arasındaki o kutsî sohbeti hatırlatmakta ve benzerî bir mükâlemeye
namaz kılanı mazhar etmektedir.
MİRAÇ KANDİLİ VE GECESİ NEDEN
ÖNEMLİDİR?
İki aşamalı bu gökler ötesi yolculuk, peygamberliğin 12. yılında,
hicretten on sekiz ay önce, mübarek üç ayların ilki olan Recep
ayının 27. gecesinde gerçekleşmiştir. Kadir gecesinin de Ramazan’ın
27. gecesi olması ile aralarında çok gizemli bir tevafuk vardır.
Bediüzzaman Hazretleri: “Mi’rac gecesi ikinci bir Kadir
gecesi hükmündedir.” sözleriyle, bu gecenin Kadir
gecesinden sonra en kutsal gece olduğunu belirtmişlerdir.
Ebu Talip’in ve Hatice validemizin vefatı ile çok hüzünlenen,
müşriklerin üç yıl süren ablukası ve Tâiflilerin saldırıları
karşısında daralan Hazreti Muhammed ve Müminler, bu mi’rac olayı
ile muhteşem bir teselliye ve ihsan–ı İlâhîye nail olmuştur.
KURAN'DA MİRAÇ KANDİLİ
Kur'ân–ı Kerim’de İsrâ suresi bu İsrâ olayını anlatır. Necm
suresi de İsrâ’nın devamı olan Miraç Kandilini anlatır. Âyetlerde
biraz da kapalı olarak anlatılan bu esrarengiz Miraç yolculuğu,
Hazreti Muhammid'in bir çok hadîslerinde detaylarıyla
aktarılmıştır.
MİRAÇ GECESİNİ ANLATAN SURELER
Kuran-ı Kerim'deki Miraç gecesini anlatan sureler şöyledir;
Isrâ Sûresi 1
"Bir gece, kendisine bazı delillerimizi gösterelim diye kulu
Muhammedi, Mescid-i Haramdan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i
Aksaya götüren O zatın şanı ne yücedir! Bütün eksikliklerden
uzaktır O! Gerçekten, herseyi işiten, her şeyi gören O'dur."
Necm Suresi :
1 - İnmekte olan yıldıza andolsun ki,
2 - Arkadaşınız (Muhammed) sapmadı, azmadı.
3 - O, hevâdan (arzularına göre) konuşmaz.
4 - O(nun konuşması kendisine ) vahyedilenden başkası değildir.
5 - Onu, müthiş kuvvetleri olan biri öğretti
6 - (Ki o) akıl ve görüşünde kuvvetli (bir melek)dir. Hemen (gerçek meleklik şekliyle) doğruldu.
7 - O, en yüksek ufukta idi.
8 - Sonra (Cebrail ona) yaklaştı ve (aşağıya doğru) sarktı.
9 - Onunla arasındaki mesafe, iki yay kadar, yahut daha az kaldı.
10 - (Allah), kuluna verdiği vahyi verdi.
11 - Onun gördüğünü kalb(i) yalanlamadı.
12 - Onun gördükleri hakkında şimdi kendisi ile tartışacak mısınız.
13 - Andolsun onu bir kez daha görmüştü.
14 - Sidretü'l- Müntehâ'nın yanında.
15 - Ki Cennetü'l- Me'vâ onun yanındadır.
16 - Sidre'yi kaplayan kaplıyordu.
17 - (Peygamberin) gözü şaşmadı ve sınırı aşmadı.
18 - Andolsun ki o, Rabbinin âyetlerinden en büyüğünü gördü.