Açtım kalbimi
kocaman…
Ve hepimizi
düşündüm…
Hayatıma girenleri,
çıkanları, tanımadıklarımı…
Belki de hiç
tanımayacaklarımı…
Herkes için açtım ellerimi
göğe…
Beni tatlı sözlerle
okşayıp, şefkatini esirgemeyen ve bunu çıkarı için yaptığını
hissettiren, ama olsun, beni bu sayede yapabileceğime inandıran tüm
eski “tanıdıklarım” için…
Hayatıma girmek için
mücadele verip, kapılarımı zorlayan, sonra kapılarımı sonuna kadar
açtığım halde içeri girmeye korkanlar için…
Hayat için gereklidir
tecrübe…
Bana bu tecrübeyi
kazandıran ve sonra yaşamımdan yok olanlar için…
Terk edip gidenler
için…
Terk edip gitse de
sevmenin güzelliğini hissettirip üretebilmeme sebep olanlar
için…
Terk edilmenin de hayatın
içinden olduğunu anlamama yardımcı olan “büyüklerim”
için…
“Sevda tartışılmaz,
yaşanır” diyenler ve sevdayı yaşamayıp
tartışanlar için…
Beni kendilerine hapsedip
sonra anahtarı uçurumdan aşağı atıp yok olanlar için…
Teşekkür ettim
onlara…
Anahtara gerek olmadığını,
istersem tüm kapıları zorlayıp istediğim yere girebileceğimi ve
istersem demir parmaklıkları kırıp içimdeki hapishaneden
çıkabileceğimi bana, belkide bilmeden, öğrettikleri
için…
İnsanların içinde çeşit
çeşit kötülük olduğunu ama dünya kötülerle dolu değil ki, iyi
insanlarla da karşılaşabileceğimi gösterdikleri için…
Bazı insanlar bana,
hayatta alış-veriş diye bir şey olduğunu, vermeden almak olmadığını
gösterdikleri halde, buna inat insanlardan bir şey almadan
verebilmeyi öğrendiğim için…
Zaaflarımı bana
gösterdikleri için…
Saf olduğumu
hissettirdikleri için…
Bu kadar renk arasında
beyazın yeri bambaşka… Ve bana şimdiye kadar siyah demedikleri
için…
Şükrettim
sonra…
Annem, benim annem olduğu için…
Ve canım babam…
Gerçekten bir baba olduğu
için…
Ve sevgilerini her daim
üzerimde hissettiğim biricik kardeşlerim için…
Aile olmayı becerebildiğimiz için…
Ve Tanrı"nın meleklerini
omzumda hissettiğim için…
*
Kendime teşekkür
ettim…
Bunları düşünebildiğim
için…
*
Ve size de diledim tüm bu
güzellikleri…
Bugün, dua ettim hepimiz
için…