Buğday ve mısırda kriz büyüyor fiyatlar uçuyor
Abone olAvrupa'nın ve Türkiye'nin buğday ve mısırda alıcısı olduğu Ukrayna'da savaşın etkisiyle ithalat durunca gıda fiyatları son 32 yılın zirvesinde.
İklim değişikliği ve pandemi ile rekor üstüne rekor kıran gıda
fiyatları, tüm dünyada Rusya-Ukrayna savaşının ardından yeni
zirvelere yol alırken, Türkiye'de ise arz sıkıntısının yanında
yüksek enflasyonun gıda fiyatlarını tetiklemeye devam etmesi
bekleniyor. Pandemi sonrasında 825 milyona ulaşan açlıkla mücadele
eden insan sayısında da büyük artış beklenen 2022'de dünyanın
buğday ve mısır ambarı olan Rusya ve Ukrayna'da yaşanan gelişmeler
nedeniyle bu iki ürün için de alarm zilleri çalıyor. Fiyatlar ise
tüm dünyada 1990 yılından bu yana en yüksek seviyeyi mart ayında
gördü.
Arzda yaşanacak bu daralmalar nedeni ile dünyada gıda fiyatlarının artmaya devam edeceğini ve bu durumun Türkiye'ye de yansıyacağını anlatan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilcisi Yardımcısı Ayşegül Selışık, “Rusya ve Ukrayna'da ilkbahar ekiminin aksayacağını düşünüyoruz. Tarımsal işgücü yerinden oldu orada. Bu, fiyatları yükseltecek, maliyetler artacak. Yine lojistik ve gıda tedarik zinciri bozuldu o tarafta. Bu bize de yansıyacaktır. Buğday ve mısır arzının dünyada azalmasını öngörüyoruz. Arzdaki azalma gıda fiyatlarını artıracak. Enflasyonda etkili olan her şey gıda fiyatlarına yansıyor” değerlendirmesini yaptı.
Tarihi seviyede
FAO Gıda Fiyat Endeksi, mart ayında ortalama 159.3 puanla, endeksin
fiyat takibine başladığı 1990 yılından bu yana en yüksek seviyesine
ulaştı. Şubat ayına göre yüzde 12.6 artışa işaret eden bu seviye,
Mart 2021'e göre ise yüzde 33.6 daha yüksek.
Maliyetler fiyatları zirveye taşıyor
Tarım sektöründe fiyatları iklim ve Rusya-Ukrayna savaşı dışında
girdilerin de etkilediğini anlatan Selışık, “Küresel krizin
etkilerini Türkiye'de de hissediyoruz. Tarım sektöründe fiyatların
yükselmesinde çatışma söz konusu ama enerji fiyatlarının
yükselmesini de unutmamız lazım. Enerjide küresel bir artış var. Bu
artış girdilere yansıyor. Çiftçinin girdilerde desteklenmesi lazım.
Burada yemin de üretilmesi gerekiyor” dedi.
Çiftçilerin yerini mevsimlik işçi aldı
Türkiye'de tarımdan kopuşu ve çiftçilerin toprağı bırakmasını da
değerlendiren Ayşegül Selışık, çiftçinin giderek yaşlandığını, genç
nüfusun şehirlerde yaşama eğiliminin arttığını ve tarım
arazilerinde bir miktar daralma olduğunu aktardı. Selışık, “Genç
çiftçinin tarımdan uzaklaşması var ama bunun yerini dolduran bir de
mevsimlik tarım işçisi var” dedi. Selışık, Türkiye'nin tarımda
şanslı bir ülke olduğunu ve yüzde 75 hibe ile devreye alınan terk
edilmiş tarım arazilerini açma projesinin fiyatlarda oluşacak daha
asimetrik bir çıkışın önüne geçebileceğini kaydetti.