Bu zafer Galatasaraya yakıştı
Abone olGalatasaray'ın şampiyonluğu ile kapanan sezonun son maçıyla ilgili spor yazarlarının yorumları şöyle oldu;
Turkcell Süper Lig'in son haftasında Gençlerbirliği Oftaş'ı konuk eden Galatasaray, zorlu mücadeleyi Hakan Şükür ve Hakan Balta'nın golleriyle 2 - 0 yenerek şampiyon oldu.
Spor yazarları şampiyonluğu kaleme aldı... İşte basında şampiyonluk...
LEVENT TÜZEMEN: POLAT'IN BAŞARISI (SABAH)
Bu şampiyonluk, Polat'ın başkan olduktan sonra camiada yarattığı sinerjinin ürünüdür.
Bu şampiyonluk, futbolcuların "Birimiz hepimiz, hepimiz Galatasaray için" felsefesinin ve birlikteliğinin sevgiyle, saygıyla yoğrulup hedefe kol kola, omuz omuza yürümenin zaferidir.
Bu çok değerli ve anlamlı şampiyonluk taraftarıyla, yöneticisiyle, futbolcusuyla Cevat Hoca ve ekibiyle Galatasaray ailesine hayırlı olsun.
Ancak yönetim yarından itibaren geleceğin hazırlıklarını yapmalı...
Özellikle yabancı transferinde ve hoca seçiminde kılı kırk yarmalı.
BÜLENT TULUN: NE İLK, NE DE SON (FOTOMAÇ)
Fenerbahçe galibiyetinden sonra şampiyonluğu bana göre garantilemiş olan Galatasaray seyircisi önünde son maçına bir şov, bir gösteri ve iyi futbol için çıktı. Bu tip maçlarda çok iyi oyun beklemek doğru değildi. Nitekim çok üstün bir oyun olmamasına rağmen olabildiğince sakin oynamaya çalışan Galatasaray, rakiplerine göre daha üstün yetenekli oyuncularıyla şampiyonluk maçında Ali Sami Yen Stadı'nı dolduran taraftarlarına hoş bir gece yaşattı.
Galatasaray camiası futbolcularına, özellikle takım içindeki lider ağabeylerine ve bu teknik heyetine çok şey borçludur. Bu Galatasaray'ın ne ilk şampiyonluğu ne de son şampiyonluğu. Her zaman olduğu gibi vakur, onurlu ve abartmadan bu zaferi kutlamak tüm camianın beklentisi. Bundan sonra yapılacak iş yeni sezonu ve Avrupa'ya akıllıca hazırlanmak olmalıdır.
TANJU ÇOLAK: G.SARAY'A ÇOK YAKIŞTI (FOTOMAÇ)
Uzun maratonun tek kısa mesafeli koşusunda Galatasaray, F.Bahçe'yi yenerek bir adım öndeydi OFTAŞ maçı öncesi. Bu takım için "Kalli gitti, artık dağılır" dediler, "Kadro yetersiz" dediler, ama son sözü futbolcular sahada F.Bahçe maçını kazanarak söylediler. Ben hep bu kadroya ve başarılarına inandım. Takımdaki Hakan Şükür, Hasan, Ümit ve Ayhan gibi 'ağabey' isimler, oyuncu kardeşlerini çok iyi motive ettiler.
İnsanla hayvanı ayıran büyük özelliktir tecrübe ve bu tecrübeyi aktarabilmek. Tecrübenin en büyüğü de bu ekipteki ağabeylerde bolca mevcut. Şampiyonluklarda ve galibiyetlerde hep bu isimler kazılı beynimizde. Maça gelince... İlk 20 dakikada Servet'in kafa vuruşu ve Galatasaray'ın istekli oyunu vardı. OFTAŞ, ligde bulunduğu konum itibarıyla rahattı. Osman hocayı ve oyuncularını lige tat verdikleri için tebrik ederim.
Murat ve Sandro'nun art arda oluşturduğu tehlike gol olmadı. Ancak maç sonunda Galatasaray gülüyordu. Bu gülüşler, sadece galibiyet gülüşü değil, ligi şampiyon bitirmenin getirdiği gururun gülüşüydü. Şampiyonluk, analarının ak sütü gibi helal olsun.
ZAFER ERTEM: HELAL OLSUN (FOTOMAÇ)
Şampiyonluğun hayırlı uğurlu olsun Cimbom'um. Önceki gün yazmıştım şampiyonluğu kutlamak için zamanını bekliyorum diye. İşte gün bugün. G.Saray zor yollardan geçti ligi zirvede bitirmek için. İnanılmaz sorunlarla uğraştı. İnanılmaz sıkıntılar yaşadı. Şampiyonluk için ezeli rakibi Fenerbahçe ile sezon boyu kora kor bir mücadele verdi. Beşiktaş ve Sivasspor ise baştan beri zirvenin farklı rengiydi ligi de zaten önlü arkalı noktaladılar.
Fenerbahçe'nin olağanüstü imkânları ve yıldızları da sezonu şampiyon noktalamaya yetmedi. G.Saray ise sezon boyu yaşadığı sıkıntılardan ve kaoslardan beslendi bunlara inanç ve hırsını da ekleyince şampiyonluk kemendini boynuna taktı. Aslında her şey iki hafta önce Ali Sami Yen'de oynanan G.Saray-Fenerbahçe derbisinde belli oldu. Yani şampiyonluğun bileti o gün kesilmişti. OFTAŞ maçı ile ödüller dağıtılacaktı. Ama G.Saray'ın kazanması gereken maçtı. Fenerbahçe'de Trabzon'da üç puan peşindeydi. İlk yarı biterken Fenerbahçe'de 2-0 gerideydi ve şampiyonun adı da o dakikada kondu. O Galatasaray'dı..
MUSTAFA DENİZLİ: ESKİ BİR YAZIYLA (MİLLİYET)
Yazıma bir başka yazının bitişiyle başlamak istiyorum. Gençlerbirliği maçından sonra, “Galatasaray dün büyük takım olduğunu belki unuttu, ama takım olma yolunda iyi bir ruh hali kazandı. Galatasaray bundan sonra maç kaybeder mi? Bana göre zor. Çünkü üzerine basarak söylüyorum, sarı-kırmızılı takım sadece üç puan kazandığı bir maç oynamadı. Belki bu 90 dakika ona şampiyonluğu kazandıracak. Tabii gole kadarki görüntüsü değil, golden sonraki takım olma görüntüsüdür bunu bana söyleten...” diye yazmıştım.
Aslında şampiyonluğun noktası konuldu dünkü maçta. Fenerbahçe derbisinden sonra bütün Türkiye, Galatasaray’ın şampiyonluğu kaybetmeyeceğini hissetmişti... Oftaş maçına bakarak bir yorum getirmek son derece zor. Böyle günlerde taraftarın beklediği gibi galibiyetle gelecek şampiyonluk daha da keyiflidir. Zaten bu da gerçekleşti.
Şimdi bir Galatasaray fotoğrafı çekersek; tam altı maçını ceza yüzünden seyircisiz oynayacaksın, tribündeki taraftarın da sayısal olarak üç büyükler içinde geride kalacak. Büyük umutlarla alınan futbolcuların aylarca ortalarda görünmeyecek. Başarılı oyuncular birkaç kişi dışında hiç değişmeyecek ve bu tabloda şampiyonluk gelecek.
Enteresan bir tablosu var Galatasaray’ın. Ligden düşen ilk takıma yenildi, hem de sahasında. Sene başındaki aktif, üretken futbolunu kaybetmişti. Birçok insan, şampiyonluktan ümidini yitirti. Ancak Galatasaray kritik galibiyetlerle potaya girdi, tekrar liderliği yakaladı ve Fenerbahçe’yi de yenerek zirvedeki yerini perçinledi.
UĞUR MELEKE: CEVAT GÜLER'İN TAKIMI (MİLLİYET)
Şampiyon Galatasaray, Avrupalı Fenerbahçe ve yeni Avrupalı Sivasspor’dan sonra ligin en çok övgüyü hak eden takımı Oftaşspor’un kanadı kırık... Maç öncesinde rakipleri kazanmış, ligi bitireceği pozisyon 10 veya 11’incilik olarak netleşmiş. Bence Milli Takım’da Servet’in yanına Emre’den çok daha fazla yakışacak Giray’la birlikte İlhan ve İbrahim de kadroda yok. Dünkü savunma ikilisinden Orhan’ın esas pozisyonu orası değil, Cevher’in de bütün futbol kariyerinde Süper Lig görmüşlüğü 9 dakikadan ibaret... Ve onlardan daha kötüsü, sol bekte Petkovic oynuyor...
Çeşitli ülkelerde ve liglerde amatör/profesyonel birçok maç izledim, sanıyorum Petkovic’ten daha kötü bir futbolcu çok az gördüm. Ya Sırbistan Ümit Milli Takımı’nda oynayan bu futbolcunun ikiziydi veya Sırplar bu çocuğu pazarlamak amaçlı koydular U21 kadrosuna... Petkovic’i daha önce izlemiş herkes, Galatasaray’ın sağdan yapacağı ilk atakta gol tehlikesi üreteceğini ve Osman Özdemir’in bu sezon defalarca yaptığı gibi yine onun yerini Murat Kalkan’la değiştireceğini tahmin ediyordu...