Bu yöntemle bademcik ameliyatındaki ağrılara son!
Abone olBademcik ameliyatlarında klasik yöntemlerin yanı sıra yeni geliştirilen ‘Koblasyon’ yöntemi ile hastanın ağrıyı daha az hissettiğini söyleyen Doktor Öğretim Üyesi Bahri Gezgin, bu yöntem hakkında bilgi verdi.
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doktor Öğretim Üyesi Bahri
Gezgin, bademcik ameliyatlarında ağrıyı azaltan yeni teknik
‘Koblasyon’ yöntemi hakkında bilgi vererek hastanın bu yöntem
sayesinde ağrılarının azaldığını ve daha konforlu bir yaşam
sürdüğünü kaydetti.
Gezgin, “Koblasyon, yumuşak doku cerrahisinde yeni bir tekniktir.
Bu teknikte, sodyum iyonlarından oluşan plazma üretimine neden olan
normal serum fizyolojik ortamı kullanılarak, daha düşük frekansta
radyofrekans akımı geçiren bipolar elektrik akımı
kullanılmaktadır."
"Bu akımla çalışma alanında sodyum iyonları oluşur. Bu iyonlar hücreler arası bağları kırarak yaklaşık 60 derece sıcaklıkta dokular buharlaştırılır. Böylece bademcik boşluğunda, kas liflerinde ve sinir uçlarında çok az hasar oluşur. Plazmakinetik cerrahi tekniğinde ısı hasarını azaltmak için plazma ortamı kullanır."
"Koblasyon bademcik ameliyatı tekniklerinden birisi olan plazmakinetik cerrahide oluşan 60-80 derece ısıda çevre dokulara klasik soğuk tekniğe göre daha az hasar oluşmaktadır. Bu da ameliyat sonrası dönemde oluşan ağrıyı azaltmaktadır. Ayrıca bademcik boşluğuna bademciği çıkarmak için uygulanan kuvvet azalmakta ve daha az doku hasarı oluşmaktadır."
"Plazmakinetik bademcik ameliyatı tekniği, koblasyon bademcik
ameliyatı tekniğinin en yeni teknolojisidir. Plazmakinetik cerrahi,
altın standart yöntem olarak kabul edilen soğuk disseksiyon
yöntemine göre özellikle erken ameliyat sonrası dönemde daha az
ağrıya neden olmaktadır. Ağrının az olması oral alımı
çabuklaştırmakta, hastaların günlük aktivitelerine dönüşü
hızlandırmaktadır” dedi.
“Ameliyat süresi kısalıyor ve hasta konforu
artıyor”
Doktor Öğretim Üyesi Bahri Gezgin, son dönemin gözde tekniği olan
‘Koblasyon’ yöntemiyle yapılan bademcik ameliyatları esnasında
kanamanın yok denebilecek kadar az olduğunu dile getirerek,
“Ameliyat süresi kısalmakta, minimum doku hasarı sayesinde oluşacak
ağrının daha az olmasıyla ameliyat sonrası beslenme, günlük
aktivitelere dönüş süresi kısalmakta ve hasta konforu artmaktadır.
Ayrıca bu teknik, horlama cerrahisinde, yumuşak damak ve küçük dil
ameliyatlarında, burun eti ameliyatlarında ve diğer yumuşak doku
ameliyatlarında kullanılabilmektedir” şeklinde konuştu.