Bu vatanı işte bu yüzden bölemezler!
Abone olYeni Asır Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Bursalı, Giresun'da meydana gelen helikopter kazasının yaşanmasının ardından duygulandıran bir yazı kaleme aldı.
Şebnem Bursalı, "BU VATANI İŞTE BU YÜZDEN
BÖLEMEZLER..." başlıklı yazısında, Giresun'da önceki gün
yaşanan ve 7 şehidin olduğu askeri helikopter kazasının ardından
duygulandıran bir kahramanlık hikayesini paylaştı.
İşte Şebnem Bursalı'nın yazısındaki o bölümler:
Bu acı olayla ilgili bayram münasebetiyle hem siyasi çalışmalar
yapmak hem de aile ziyaretlerinde bulunmak üzere İzmir'e gelen AK
Parti Milletvekili Hüseyin Kocabıyık ile konuşurken çok ama çok
özel bir yaşanmış hikayeyi de öğrenmiş oldum.
Eşi Funda Hanım ile birlikte bayram ziyareti için bir şehit
ailesine giden Hüseyin Kocabıyık, dinlediği olayı anlatırken
birlikte hem çok duygulandık hem bir kez daha kahraman
subaylarımızla gurur duyduk.
BEN GELİRSEM SEN GELİRSEN KİM KORUR BU VATANI
ANNE
2008 yılında Kuzey Irak'ta sınır ötesi kara harekatı yapan
Güneş Operasyonu'nda, terör örgütü PKK'nın attığı füzenin
helikopterine isabet etmesiyle şehit olan Kara Pilot Üsteğmen
Gürcan Ulucan'ın ailesini ziyaretinde Kocabıyık ailesine
anlatılıyor bu çok özel jest. Öncelikle 27 yaşında gencecik pırıl
pırıl başarılı bir üsteğmen iken kahramanca savaştığı sınır
ötesinde şehit düşen Gürcan Ulucan'ın anneciği Nesrin Hanım, babası
emekli astsubay Özcan Ulucan, kardeşi Sevcan Ulucan o büyük
acılarına rağmen evlatlarıyla ne kadar gurur duysalar azdır. O
sadece onların evladı değil, 77 milyonun evladıdır. Öyle kahraman,
öyle vatan sevgisiyle yoğrulmuş bir subaydır ki; annesi Nesrin
Hanım'ın "Evladım yeter artık oralarda görev yaptığın gel artık
buralara" demesine rağmen, "Olmaz annem. Ben gelirsem, o gelirse
kim bekleyecek bu vatanı" diyecek kadar vatanseverdi..
PENCERENİN ÖNÜNDE HELİKOPTER
İşte bu aslan parçasını dünyaya getiren ve yetiştiren, en az
onun kadar vatan sevgisiyle dolu anne babayı, 30 Mayıs'ta
evlatlarının dönem arkadaşı olan pilotlar arar. Efes 2016 tatbikatı
için İzmir'e gelmişlerdir ve her İzmir ziyaretlerinde olduğu gibi
şehit arkadaşlarının emaneti anne babasına uğrayıp el öpmek
istediklerini söylerler.
Gelin hikayenin gerisini baba Özcan Ulucan'dan dinleyelim: 30
Mayıs günü oğlumun dönem arkadaşları aradı.
Efes tatbikatı için İzmir'e gelmişler ve evdeyseniz
ziyaretinize gelmek istiyoruz dediler. Büyük bir memnuniyetle
buyrun gelin dedik. Bir saat sonra tekrar telefon açtılar; 'Biz
geldik, evde misiniz Özcan Amca? dediler. Evdeyiz, buyrun dedim. Bu
sefer de; 'Pencereden bakar mısınız? dediler. Heyecanla hanım, ben
ve kızım pencereye yöneldik ki; bir anda nutkumuz tutuldu. Bizim
evimiz 5. kat ve tam bizim pencerenin hizasında 8 helikopter uçarak
sırayla bizi selamlıyor. Helikopterlerin özel bir selamlama sistemi
vardır; havada uçarken durur, tam senin önüne geldiğinde burnunu
hafifçe aşağı eğer ve seni selamlar. Hepsi sırayla bizleri
selamlayıp geçtiler ve gittiler. Gözlerimiz dolu ama bir o kadar da
gururla selamlarını aldık. Evladımızı, Gürcan'ımızı aslında
selamlıyorlardı onlar. Allah hepsinden razı olsun.."
ÖYLE BİR GURUR Kİ
Şehit üsteğmen Gürcan Ulucan'ın ailesinin Karabağlar'daki
evinde, mahallesinde yaşanan bu muhteşem tablo, bütün komşuların da
alkışları ve gözyaşları arasında yaşandı. Şehidimizin kızkardeşi
Sevcan Ulucan, bu çok özel anları, abisine özlemi ve gururunu şu
sözlerle dile getirdi: "Canım abim. Ne büyük gurur ki; bugün kader
arkadaşların tatbikat dönüşü camımızdan bizleri selamlayıp öyle
döndüler yuvalarına.
Hepsini Rabbim korusun. Keşke birisi de sen olsaydın demekten
alıkoyamıyorum kendimi.
Hasretim.. Allah'ım kavuşmayı nasip et bize, vakti saati
geldiğinde.. Bizleri ayıranlara da ver gazabı.." Ve baba emekli
astsubay Özcan Ulucan'ın sözleri: "Taarruz helikopterlerinin
geçişini gözlerimiz yaş dolu ama bir o kadar da gurur duyarak
izledik.
Onları gördükçe her birinde oğlumu gördüm. Allah onları her
türlü kazadan beladan korusun. Bahtları açık olsun.."
KAHRAMANLAR HİÇBİR ZAMAN ÖLMEZ
İşte sevgili dostlar. Bu vatan neden bölünmüyor bunca düşmana,
düşmanlığa karşı, bu kısacık görüntülerde ve satırlarda gizli bunun
cevabı.
Herkes tarafından bilinir ki; Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bütün
mensupları, şehit olan arkadaşlarının ailelerini asla yalnız
bırakmazlar.
Derler ki; bir evladınız şehit oldu ama bizler de sizlerin
evladıyız ve sizi asla yalnız bırakmayız. 2008 yılında sınır
ötesinde alçak terör örgütünün füzesiyle şehit olan Üsteğmen
Ulucan'ın dönem arkadaşları da, bunun en güzel örneklerinden
birisini sergilemişler. İşte bu kahramanlar sayesinde bu ülke, bu
memleket, bu millet hiçbir zaman ne bölünür ne de düşmanlar
amaçlarına ulaşabilir. Hala anlamayan varsa; onların da canları
cehenneme..."