Bu vaka Fatmagül'den de kötü!
Abone ol'Fatmagül'ün Suçu Ne?' adlı TV dizisinde yaşananların bir benzeri, bu kez Adana'da meydana geldi.
'Fatmagül'ün Suçu Ne?' adlı TV dizisinde
yaşananların bir benzeri bu kez Adana'da meydana geldi.
Evlenme vaadiyle kendisini kandıran sevdiği gençle ilişkiye girince
aile baskısından kaçıp, bir başka erkek arkadaşına sığınan 19
yaşındaki E.K., bu arkadaşıyla birlikte 3 kişinin tecavüzüne
uğradı.
E.K., polisler tarafından kurtarılırken, 1'i tutuklu 3 sanık
hakkında 25'er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
AİLE BASKISINDAN BUNALDI EVDEN KAÇTI
İddiaya göre, E.K., 2009'da evleneceklerini düşündüğü erkek
arkadaşı C.K.'ye kaçıp, cinsel ilişkiye girdi. Bir gün sonra evine
dönen E.K., ilişkisini gizledi, ancak, bir süre sonra ailesinin
yaşananlardan haberi oldu. Sonraki süreçte evlilik
gerçekleşmeyince E.K., ailesinin 'Sen sürtüksün, o... sun' hakaret
ve baskılarıyla karşılaştı. Ailesinin baskılarından bunalan E.K.,
12 Haziran 2010'da evden kaçtı.
E.K., bir haftayı parklarda geçirdikten sonra, daha önceden
tanıştığı erkek arkadaşı 24 yaşındaki F.G.'ye sığındı. F.G.
de, arkadaşı 21 yaşındaki B.L.D.'nin Belediye Evleri
Mahallesi'ndeki evine götürdüğü E.K.'ye tecavüz etti. F.G.'nin
ardından o anda evde bulunan arkadaşı B.L.D. ve telefonla çağırdığı
29 yaşındaki A.E. de, E.K.'ye tecavüz etti. Evde bir gün alıkonulan
E.K., ertesi gün yalnız olduğu sırada telefonla haber verdiği
polisler tarafından kurtarıldı. Yakalanan 3 zanlıdan F.G.
tutuklandı, diğer 2'si tutuksuz yargılanmak üzere serbest
bırakıldı.
İKRAM ETTİLER
Hazırlanan iddianamede olay, '2009'da tecavüze uğrayan
E.K., ailesiyle bu konuda arasının bozulduğu ve evde yaşanan
huzurluktan dolayı evden kaçıp bir süre dışarıda dolaştığı, daha
sonra arkadaşı F.G.'yi aradığı ve yanına gittiği, F.'nin Belediye
Evleri Mahallesi'nde bulunan evine giden E.K.'nin karşı koymasına
ve ağlamasına rağmen zorla cinsel ilişkiye girdiği, daha sonra evde
bulunan B.L.'nin de mağdur ile zorla ilişkiye girdiği, bilahare bu
şüphelilerin diğer şüpheli A.E.'yi eve çağırdıkları ve E.K.'yi
adeta ikram ettikleri, E.'nin de mağdur ile zorla ilişkiye girdiği
ve ardından mağduru adete eve hapsederek alıkoydukları, daha sonra
mağdurun kendi cep telefonundan polisi arayarak yardım istediği ve
polislerin kurtardığı, ardından da yakalanan şüphelileri teşhis
ettiği anlaşılmıştır" diye anlatıldı.
Sanıklar hakkında, 'Cinsel saldırı, zorla ırza geçme, kişiyi
hürriyetinden yoksun bırakma' suçlarından 25'er yıla kadar hapis
cezası istemiyle 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Nöbetçi
mahkemedeki ifadesinde suçu kabul etmeyen F.G., "E.K. ile
bir yıl kadar önce hastane kantininde garsonluk yaparken tanıştım.
Telefonla görüşüyorduk. Olaydan 4-5 gün kadar önce kendisi benim
yanıma geldi. Gece bekçiliği yaptığım yerde kendisi ile cinsel
ilişkiye girdik. Olay günü de yine kendisi bana mesaj attı. Ben de
arkadaşım B.'ye ait Belediye Evleri Mahallesi'ndeki adresi vererek
gelmesini söyledim. Kendisi dolmuşla geldi. Evde B. ile E.'yi
tanıştırdıktan sonra bırakarak işyerine gittim. Sabah geldiğimde E.
ile yine ilişkiye girdik. Kendi rızasıyla oldu. Zorlama olmadı, ben
işe gittiğimde kendisi B. ile evde kalmıştı. Sabah 3'ümüz kahvaltı
yaptık. B. gittikten sonra sokakta A. isimli arkadaşımı gördüm. Onu
da çağırarak E. ile tanıştırdım" dedi.
YAPMAYIN DİYE
AĞLADIM
2009'da erkek arkadaşı C.K. ile
evlenmeyi düşündükleri için arkadaşının çalıştığı düğün salonunda
ilişkiye girdiklerini belirten E.K., "O gece eve gelmeyince, ailem
benim hakkımda polise kayıp başvurusu yapmış. Bu nedenle polise
ifade verdim. Ama arkadaşımla ilişkiye girdiğimi bildirmedim.
Duyulmasını istemedik. Ailemin haberi olunca erkek arkadaşımın
ailesiyle görüştük. Ama evlilik olayı gerçekleşmedi" dedi.
Bu olay sonrası ailesinin kendisine sürekli baskı yaptığını ileri
süren E.K., ifadesinde yaşadıklarını şöyle anlattı: "Ailem
'Sen yırtıksın, sürtüksün, o....usun' diyerek baskı yapmaya
başladı. Baskılara dayanamayarak evden ailemin haberi olmadan
ayrıldım. Yanımda 20 lira vardı. 4 gün parklarda yattım. Sonra
arkadaşım F. beni aradı. Beni olay yerindeki eve çağırdı. Eve
girdiğimde B. kapıyı kilitledi. F. beni B. ile tanıştırdıktan sonra
diğer odaya götürerek karşı koymama rağmen ilişkiye girdi. Bu arada
benim telefonumu da kapattı. Ben ağladım, ağzımı kapattı. Sonra da
üzerini giyinip gitti. Giderken B.'ye 'Sen de yapabilirsin' dedi.
B. de zorla ilişkiye girdi. Ertesi günü işten gelen F., B. evden
ayrıldıktan sonra tekrar zorla benimle ilişkiye girdi. Sonra
telefonu çaldı, konuştuğu kişiye 'Evde bir kız var gel, geçenkini
kaçırdın' dedi. 5 dakika sonra bu kişi de geldi. F. bana 'Bununla
da yatacaksın itiraz istemiyorum' diyerek diğer odaya geçti. Bu
kişi 'istemiyorum' diyerek ağlamama rağmen zorla üzerimi çıkartarak
ilişkiye girdi. Sonra da birlikte kapıyı üzerime kilitleyip
gittiler. Ben de polisi arayarak yardım istedim." 1'i
tutuklu 3 sanığın yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak. Bu
arada, E.K.'nin ilk olarak ilişkiye girdiği C.K. ile ilgili
şikayetçi de olmaması nedeniyle soruşturma açılmadı.
İHBAR MEKTUBUNUN ALTINDAN İNTİKAM PLANI ÇIKTI! AYRINTILAR DİĞER SAYFADA...
[PAGE]Kayseri’de geçen yıl Ramazan Bayramı’nda şeker toplamaya
çıktıktan sonra kaybolan çocukların organ mafyası tarafından
kaçırıldığına ilişkin Sivas E Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan mahkum
N.A. tarafından yazılan ihbar mektubu asılsız çıktı. N.A.’nın,
kendisinin yakalanması için polise yardım eden ağabeyi, diş
teknisyeni N.A.’dan intikam almak için böyle bir yola başvurduğu
belirlendi.
Sivas Cezaevi’nde hükümlü N.A.'nın, Kayseri’de geçen yıl Ramazan
Bayramı’nın 2’nci günü şeker toplamak için evlerinden ayrılan 8
yaşındaki Ahmet Tuna Tekin ve 6 yaşındaki kardeşi Dilruba Tekin ve
aynı sitede oturan 11 yaşındaki Türkan Ay ile ilgili olarak yazdığı
ve cezaevinden Kayseri Emniyet Müdürlüğü’ne göndermek istediği,
‘Çocukları organ mafyası kaçırdı. İç organlarını da aldıktan sonra
Fırat nehrine attı” yazılı ihbar mektubu asılsız çıktı. N.A.'nın,
ağabeyi N.A.’dan intikam almak için böyle bir yola başvurduğu
belirlendi.
SAVCI CEZAEVİNDE İFADESİNİ
ALDI
1 Ekim’de olayı soruşturan Cumhuriyet
Savcısı ve Kayseri Emniyet Müdürlüğü’nden gelen ekipler N.A.'nın
1.5 saat süreyle ifadesini aldı. İfadesinde N.A., “Sahte diş
hekimliği yaptığım için 5 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezam vardı.
Polis tarafından aranıyordum. Bu sırada ağabeyim beni polise ihbar
ederek yakalanmama sebep oldu. Yakalandıktan sonra Sivas Cezaevi'ne
gelerek yatmaya başladım” dedi.
Ağabeyinin çocukları kaçırdığına ilişkin iddiaları da cevaplandıran
N.A., “Diş teknisyeni olan ağabeyim N.A. kayıp olan çocuklara yakın
mahallede oturuyordu. Bu durumdan dolayı bu olayı ağabeyimin
gerçekleştirdiğini düşünüyorum. Çünkü altına yeni son model bir
araba almış. Zannedersem bu çocukları ağabeyim kaçırdı” diye
konuştu.
Olayı inceleyen ekipler, N.A.’nın ağabeyinden intikam almak için
böyle bir iddiada bulunduğunu belirlerken, soruşturmanın sürdüğü
öğrenildi.
EŞİ YÜZÜNE KIZGIN YAĞ DÖKTÜ! AYRINTILAR DİĞER
SAYFADA...
Antalya’da yaşayan iki çocuk annesi genç kadın, eşinin üzerine
kızgın yağı dökmesi sonucu ikinci derecede yanık teşhisiyle
hastanede tedavi altına alındı.
Antalya’da yaşayan Zeliha Günendi (31), 10 yıllık eşi Ali
Günendi’nin (41) şiddetine maruz kaldı. Eşinin yüzüne ve kollarına
kızgın yağ döktüğü iki çocuk annesi Zeliha Günendi’nin dramı,
Antalya Valiliğine başvurmasıyla ortaya çıktı.
Zeliha Günendi, AA muhabirine, Ali Günendi ile 10 yıl önce severek
evlendiğini, 9 ve 10 yaşlarında iki çocuğunun olduğunu söyledi.
Eşinin işsiz olması nedeniyle sık sık kavga ettiklerini kaydeden
Zeliha Günendi, bir süre önce İstanbul’a giden eşinin bir fabrikada
iş bulunması üzerine Antalya’ya döndüğünü belirtti.
Tarla ve seralarda günlüğü 25 TL’ye çalıştığını anlatan Zeliha
Günendi, 20 Eylül sabahı işe gitmek için sabah erkenden kalktığını,
kahvaltı için patates kızarttığını, kahvaltının ardından
servisin gelmesine vakit olduğu için kanepeye uzandığını dile
getirdi. Kendisinden sonra kalkıp mutfağa kahvaltı için giden
eşinin patates kızarttığı ve henüz soğumayan kızgın yağı, kanepede
uzanırken üzerine döktüğünü ifade eden Zeliha Günendi şunları
anlattı: "Yatakta uzanırken, birden cildimin yandığını hissettim.
Ayağa fırladım.
Vücudum yandığı için su aradım, buzdolabına yöneldiğimde bütün su
kaplarının boş olduğunu gördüm, eşime ’bana su getir’ diye
yalvardığımda ’bir de sana su mu getireceğim’ yanıtını aldım.
Komşularım beni hastaneye götürdü." Şikayeti üzerine eşinin
tutuklanarak cezaevine gönderildiğini, 20 Eylülden 1 Ekime kadar
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gördüğünü
bildiren Zeliha Günendi, bu süre içerisinde çocuklarına ablasının
baktığını kaydetti.
Ablasının yanında kalan kalan ve Antalya Valiliğinden yardım
isteyen Günendi, çocuklarının ilköğretim okuluna gittiğini, ancak
olaylar nedeniyle eğitime başlayamadığını bildirdi.
Günendi, "Çocuklarım mutlaka eğitimine devam etmeli. Kendi
gelecekleri için okumalılar. İyileştikten sonra iş bulabilirsem
çalışır, çocuklarıma bakarım.
Bütün isteğim onların hayatının kurtulması" diye konuştu.
Evdeki şiddet nedeniyle çocuklarının psikolojisinin de bozulduğunu
belirten Zeliha Günendi, "Çocuklarım için ayakta kalmak, güçlü
olmak zorundayım.
İyileşip onlara bakabilecek gücü kendimde hissediyorum. Yeter ki
birileri elimden tutsun, devlet sahip çıksın" dedi.
VALİLİK SAHİP ÇIKTI
Zeliha Günendi’nin dramını dinleyen Antalya Vali Yardımcısı Mehmet
Seyman, tedavisinin tamamlanması için Zeliha Günendi’yi tekrar
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine yatırırken, çocuklarına
devletin sahip çıkılacağını bildirdi.
Günendi’nin devletin korumasına alındığını, genç kadına ve
çocuklarına her türlü desteği sağlayacaklarını kaydeden Seyman,
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ile Sosyal Hizmetler Çocuk
Esirgeme Kurumunun konuyla ilgili çalışma başlattığını, Zeliha
Günendi ve çocuklarına her türlü desteğin sağlanacağını
vurguladı.
KADIN ÖĞRETMENE VELİLERDEN DAYAK! AYRINTILAR DİĞER SAYFADA...
[PAGE]İzmir'in Buca İlçesi'nde, nöbetçi olduğu için bahçedeki
öğrencileri sınıflarına girmesi için uyaran matematik öğretmeni
Arzu Tezcan, bir gün sonra öğrencilerden R.O.'nun annesi ve
yakınlarının okulun bahçesinde saldırısına uğradığını iddia edip
şikayetçi oldu.
Olay, bugün saat 08.00 sıralarında, 254'üncü Sokak'taki Çamlıkule
İlköğretim Okulu'nda meydana geldi. Dün okulun bahçesinde nöbetçi
öğretmen olarak görev yapan matematik öğretmeni Arzu Tezcan, zilin
çalması üzerine öğrencilerini sınıfa girmeleri için uyardı. Bu
sırada da isteğini yerine getirmeyen 5'inci sınıf öğrencilerinden
R.O.'ya da kızdı.
Okul çıkışı öğretmenin kendisine kızdığını annesine anlatan ve
epilepsi şüphesiyle de tedavi gören R.O., kısa süreli baygınlık
geçirdi. Kızının anlattıkları üzerine sinirlenen anne Metide O.,
kızı ve yakınlarıyla bu sabah saatlerinde okula gidip öğretmenin
gelmesini bekledi. Metide O. yakınlarıyla, öğretmen Arzu Tezcan'yi
iddiaya göre okulun bahçesinde tartakladı. Onlarca öğrencinin ve
velilin önünde tartaklanan kadın öğretmen yere düştü.
Araya giren diğer öğretmen ve veliler tarafından okula sokulan Arzu
Tezcan, Buca Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Arzu Tezcan, ‘3 gün
işgöremez' raporu aldıktan sonra Buca Polis Karakolu'na gidip
şikayetci oldu.
Öğrencinin annesi Metide O. da ifade için karakola geldi,
öğretmenin kızına hakaret edip dövdüğünü öne sürdü. Karakolda
meslektaşlarıyla ifade verdikten sonra ayrılan Arzu Tezcan
öğrencisini dövmediğini, hakaret etmediğini, ne olduğunu
anlayamadan saldırıya uğrayıp dövüldüğünü söyledi. Olayla ilgili
soruşturmanın devam ettiği bildirildi.
4 LİSELİ KIZI 4 KIZ DÖVÜP GASBETTİ! AYRINTILAR DİĞER SAYFADA...
[PAGE]Samsun'da, lise öğrencileri H.C.K. (18), N.T. (16), H.T. (16) ve
A.A. (15), geçmişe dayalı husumet nedeniyle çıkan kavgada lise
öğrencisi 4 kızı düvüp, iki cep telefonu ve 5.5 liralarını gasp
ettikleri iddiasıyla gözaltına alındı.
Olay, İlkadım İlçesi 19 Mayıs Mahallesi Ağabali Caddesi’nde dün
meydana geldi. Lise öğrencisi olan H.C.K., ile arkadaşları A.A.,
N.T. ve H.T., aralarında husumet bulunan lise öğrencileri M.Y.
(15), B.Y. (15), E.G. (15) ve L.K. (16) ile sokakta karşılaştı.
İki grup arasında iddiaya göre ‘yan bakma’ yüzünden tartışma çıktı. Tartışmanın büyüyüp kavgaya dönüşmesi üzerine H.C.K. ile arkadaşları, karşı gruptaki kızları dövüp, iki cep telefonu ile 5.5 liralarını aldıktan sonra kaçtı.Bunun üzerine mağdur kızlar polise giderek şikayetçi oldu. Şikayetin ardından 4 şüpheli bugün gözaltına alındı. H.C.K. polise verdiği ifadede, gasp yapmadıklarını, kendilerine iftira atıldığını belirterek, “Kızlarla tartışmaya başladık. Tartışma sırasında bize bıçak çektiler. Biz de dövdük” dedi.Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
FUHUŞA ZORLAYAN EBEYE 3 YIL 4 AY HAPİS! AYRINTILAR DİĞER SAYFADA...
[PAGE]Samsun’da evden kaçan genç kadına tecavüz ettikleri iddiasıyla
yargılanan 2 kişi, 5’şer yıl, fuhşa zorladıkları ileri sürülen 1’i
hemşire 2 kişi de 3 yıl 4’er ay hapse mahkum edildi.
Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, yaklaşık 14 ay önce
evden kaçan evli 17 yaşındaki T.B’ye alıkoyduğu evde tecavüz ettiği
iddia edilen Erkan Kertis ve Yılmaz Tekin ile söz konusu kadını
fuhşa zorladıkları öne sürülen hemşire Ayşe Didem Gül ve Orhan
Özyurt’un yargılanmalarına devam edildi.
Duruşmaya, tutuklu sanıklardan Yılmaz Tekin ile tutuksuz
sanıklardan Erkan Kestis katıldı. Diğer sanıklar katılmadı.
Tutuklu sanık Tekin, ifadesinde suçsuz olduğunu belirterek,
"Mağdurla herhangi bir ilişkim olmadı. Suçsuzum. Beraatımı
istiyorum" diye kendini savundu.
Erkan Kertis ise, mağdur ile olay günü arkadaşının evinde
karşılaştıklarını ve zorla bir şey yapmadığını öne sürerek, "Zaman
zaman arkadaşım olan Orhan Özyurt’un evine giderdim. Olay günü de
mağdurla orada karşılaştık. Kendisine zorla bir şey yapmadım. Kendi
rızasıyla ilişkiye girdik.
Kimseyi de fuhşa zorlamadım" dedi.
Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Yılmaz
Tekin ve Erkan Kertis’i tecavüz suçundan 5’er yıl hapis, bin 500’er
TL para cezasına, diğer sanıklar Ayşe Didem Gül ve Orhan Özkurt’u
ise fuhşa zorlamak suçundan 3 yıl 4’er ay hapis ve biner TL para
cezasına mahkum etti.
Heyet, Yılmaz Tekin’in tutukluk süresi ile Yargıtay aşamasını göz
önüne alarak tahliyesine karar verdi.