Bu utanç Sırrı Süreyya Önder'e yetti
Abone olBDP'li milletvekili Sırrı Süreyya Önder Silvan'da 13 askerin şehit olduğu olayın ardından sessizliğini bozdu
İnternethaber Medya Grup Başkanı Süleyman Özışık'ın,
Diyarbakır'da PKK'nın hain saldırısı sonucu şehit olan 13 askerin
ardından yazdığı "Sırrı Sürreyya Önder Susacak Mı?" başlıklı
yazısının ardından Önder sessizliğini bozdu.
Geçen haftadan bu yana sessizliğini koruyan Önder, "Ormanın nasıl yandığını ya da kimin yaktığını hiç merak etmedim. O ormanda kavrulan 20 gence mani olamamanın utancı bana yetti" dedi.
Önder olayların ardından Radikal gazetesinde
"Nebbaşlar ve Hz. Ebubekir'in yaptığı dua"
başlıklı bir yazı kaleme aldı.
"Yüreğimize bir ateş topu düştü, yaktı kavurdu...
Ömürlerinin en cevahir zamanlarında toprağın koynuna giren
gençlerimizin tümünü, kendi adıma derin bir utanç ve sonsuz bir
rahmetle anıyorum" sözleriyle yazısına başlayan Önder
neden konuşmadığı yönündeki çağrılara şu satırlarla yanıt
verdi:
NEDEN KONUŞMADI?
Özışık ne yazmıştı? |
Diyarbakır'daki hain saldırının ardından yazı kaleme
alan Süleyman Özışık, Sırrı Süreyya Önder'e şu satırlarla
seslenmişti... İŞTE ÖZIŞIK'IN O YAZISI... |
"Sevgili kardeşlerim, bir histeriyle kameralara koşanların ve
orada üzgünmüş gibi yapıp âleme nizamat vermeye çalışanların çoğunu
tanıyorum. Bilesiniz ki çoğunun bir nebbaştan farkı yoktur.
Kınamak dünyanın en kolay işidir. Zor olan barış ve
kardeşliğin harcını karmaktır. Bizden hesabı sorulacak olan budur.
"Kınamak dışında ne yaptınız?" dendiği zaman verilecek esaslı bir
cevabı olmayanlar öfke ve düşmanlığın kök salmasına
çalışıyorlar. Bu davranış tarzının sadece yeni ölümlere
yol açtığını görmek için yakın tarihi birazcık hatırlamak
yeterlidir."
BU UTANÇ BANA YETER
Aktif siyaset kınama dışında bir şey yapmak için girdiğini anlatan Önder şöyle devam etti:
"Eylemsizlik sürecinde yapılan askeri operasyonlar sonucu hayatını kaybeden Kürt gençlerine ne kadar yandıysam, Hakkâri'deki iki uzman çavuşun hayatlarına da o kadar yandım. Hayatını kaybeden imam ne kadar içimi yaktıysa taziyesine gittiğim Kürt gençleri de o kadar yaktı. Ormanın nasıl yandığını ya da kimin yaktığını hiç merak etmedim. O ormanda kavrulan 20 gence mani olamayanlardan birisi olmanın utancı bana yetti. Rehin alınanların evine salimen dönebilmesini sağlamak, yakınlarının endişeli bir bekleyişle her gün kahrolmasını engelleyebilmek için öz canımı dileyene rehin bırakabilirim. Ama sizin öfkeli çığlıklarla istediğiniz gibi davranamam. Bunu siz yeterince yaptınız ve yapmaya devam ediyorsunuz zaten. Bir faydasını gördüyseniz ta haşre kadar devam edebilirsiniz."
BİZE DÜŞEN GÖREV...
Hepimiz şehit oluruz sözleri nedeniyle CHP liderini de eleştiren
Önder, ölmek değil yaşatmanın önemli olduğunu söyleyerek,
"Silahların susmasını istemek bir insanlık borcudur. Bunu
önce kimin bırakacağı sadece teknik bir meseledir. Bize düşen,
bedelini düşünmeden, bu iklimi sağlayacak bir dil ve zemine katkı
sunmaktır. Ben buna şeksiz şüphesiz katkı sunmak için
siyaset yapıyorum." dedi.
Önder yazısını şu sözlerle tamamladı:
"Bende Hz. Ebubekir'in imanı gibi bir iman yok, had hudud bilenlerdenim. Öyle bir yanmak herkese nasip olmaz. Benim duam ve bedenim kaç gencin yerini işgal edebilir ki? İşte bu yüzden, sayıca hayli fazla olan siz ve sizin gibilerle birlikte cehennemde yanmayı diliyorum. Yeter ki bir sevgiliye sarılacak çağdaki kızlarımız, oğlanlarımız bayraklara sarılmasın."