Bu ülkelerin hepsi Müslüman karşıtı

Abone ol

Avrupa'nın birçok ülkesinde görülen Müslüman karşıtlığı son yıllarda giderek artıyor. Peki hangi ülke, Müslümanlara nasıl bakıyor?

BBC Türkçe Servisi'nin haberine göre, İngiltere'de kabine üyesi Barones Sayide Warsi'nin ülkede Müslümanlara karşı önyargının yaygın bir sosyal vaka olduğu yönündeki açıklamaları ses getirdi.

Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde yaşayan bilim insanı, yazar ve gazeteciler, Müslümanlara bakışı anlattı.

İsveç

İsveç'teki Malmö Üniversitesi'nden, din çalışmaları profesörü Anne-Sofie Roald ülkedeki durumu şöyle anlatıyor:

"İsveç'te bu konudaki hassasiyetin başka ülkelere, mesela Danimarka'ya göre daha yüksek olduğunu düşünüyorum.

Örneğin Stockholm'deki intihar bombacısına dair haberlerde, Müslüman saldırganın hareketini ülkedeki tüm Müslümanlara mal etmemek gerektiği uyarıları yaygındı.

İsveç'teki sorun, Müslümanların bir türlü topluma entegre edilemediği söyleminin yaygınlığı. Bu söylem Müslümanların entegre olmaktan soğumalarına yol açıyor.

Ben başörtüsü taktığım dönemde kendimin ve çalışmalarımın ciddiye alınmadığını farkettim. Başörtümü çıkardım ve durum tamamen değişti, kabul görmeye başladım."

Belçika

Gent Üniversitesi'nden siyaset bilimi profesörü Sami Zemni Belçika'daki Müslümanlara yaklaşımı şöyle özetliyor:

"Belçika'daki İslam karşıtı hissiyat yeni bir şey değil. Göçmen karşıtı Vlaams Blok Partisi, Müslümanlık karşıtı kampanyayı hep canlı tutmuştur.

Parti İslam karşıtı politikanın ırkçılıktan daha kolay olduğunu fark etti.

Söylemleri bireyleri değil İslamiyet'i eleştiriyor olmak. Bu yaklaşım diğer partilere de sızmış durumda.

Ülkede geçen sene yapılan bir araştırmada nüfusun yarısının İslam karşıtı hissiyatın eleştirilecek bir yanı olmadığını düşündüğü ortaya çıktı."

Almanya

Gazeteci Kübra Yücel Gümüşay, Almanya'da Müslüman olmayı şöyle anlatıyor:

"Thilo Sarrazin'in, İslam karşıtı olmanın kötü birşey olmadığını bilimsel olarak kanıtlamaya çalıştığı kitabının yayınlanmasından sonra, Müslümanların genetik olarak başarılı olmayı ve entegre olmayı beceremeyen bir topluluk olduğu inancı yaygınlaştı.

Kitaptan önce kimse bunları açıkça söyleyemezdi, ama artık bilimsel olarak kanıtlandığını düşünüyorlar.

Birçok arkadaşımdan hakarete uğradıklarını, restoranlara alınmadıklarını duyuyorum. Bir yıl önce bunlar kötü şeyler olarak değerlendirilirdi.

Şimdi ise normal kabul ediliyorlar."

İtalya

Eski Birleşmiş Milletler temsilcisi, şimdiki İslam Kültür Merkezi'nin yöneticisi Mario Scialoja, İtalya'daki durumu şöyle anlatıyor:

"İtalya'nın kuzeyi dışında yaygın bir İslam karşıtı hissiyatın olduğunu söyleyemeyiz.

Bu toplumsal olarak onaylanmayan bir tavır. Ancak kuzey Afrikalı göçmenlerin durumu biraz farklı.

İtalya'daki bu görece iyi durumun sebebi, ülkeye diğer ülkerlerde yaşanan kitlesel Müslüman göçünün yaşanmaması olabilir."

Hollanda

İslam hukuku uzmanı avukat-yazar Laila al-Zwaini, Hollanda'daki durumu şöyle anlatıyor:

Meselenin İslamiyet'le ilgisi yok, çünkü hepimiz Müslüman olarak nasıl yaşamamız gerektiği konusunda farklı şeyler düşünüyoruz.

Hayatımın ilk yirmi yılında bana "Müslüman" demezlerdi, ben "başka yerde kökenleri olan bir Hollandalı"ydım.

Ama son 15 yıldır durum değişti, şimdi sorun var."

Danimarka

Danimarka Muhafazakar Partisi'nden milletvekili ve Demokratik İslam Örgütü'nün kurucusu Naser Khader ülkedeki tabloyu şöyle çiziyor:

"Ben Danimarka'daki Müslüman karşıtı hissiyatın sadece küçük bir azınlık arasında yaygın olduğunu düşünüyorum.

Politik İslam karşıtlığıyla, Müslüman karşıtlığı aynı şey değil.

Biz Müslümanların dinlerinin eleştirilmesini kabullenmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Diğer dinler gibi..."

Günün Önemli Haberleri