Bu ülkede ikinci bir bayrağın tasavvuru düşünülemez
Abone olBaşbakan Erdoğan, Edirne Valiliği’nin düzenlediği programda önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında birlik, beraberlik ve eşitlik vurgusu...
Başbakan Erdoğan, Edirne Valiliği’nin düzenlediği programda
önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında birlik, beraberlik ve
eşitlik vurgusu yapan Erdoğan, “Bu ülkede ikinci bir bayrağın
tasavvuru düşünülemez. Vatan toprağına kimsenin operasyon yapma
yetkisi yoktur” dedi.
Edirne Valiliği’nin düzenlediği kahvaltıda konuşan Başbakan Tayyip
Erdoğan, İstanbul’a ne yapılıyorsa aynı oranda Edirne’ye de
aynısının yapıldığını belirterek, "Türkiye’yi bütün olarak
kucaklıyoruz. Merkezi yönetimin yatırımları ve vizyonu yerel
düzeyde de paylaşılmalı. Farklı siyasi partili belediyeler şehrin
içinden geçen karayolları istediği kadar bozulsun bakım uygulaması
yapmadılar. Burası karayollarına ait dediyler. Halbuki şehir senin.
Bazı yerlerde karayolu ilçenin içinden geçiyor. Bunun bakımını
yapsan ne olacak. Zaman oldu oralara el atmak zorunda kaldık"
dedi.
Arıtma tesislerini belediyelerin yapması gerektiğinin altını çizen
Erdoğan, "Atıksu parasını, içme suyu parasını belediyeler alıyor.
Bu parayı alan belediye oraya atık su arıtma tesisini yapmıyor veya
esik bırakıyor. Bakıyorsun Meriç kokuyor, Ergene kokuyor. İşte biz
baktık bu belediyerle olmayacak ve bir adım attık. Sadece Ergene
için 3.2 milyar lira ayırdık. DSİ bu işle ilgili çalışıyor.
Trakya’yı geliştirmle projemiz var, 10 milyar lira ayırdık.
Trakya’daki bu altyapıyı halledelim bütün derelerimizi pırıl pırıl
yapalım, arıtma tesislerimizi kuralım suyu öyle bir hale getirelim
ki çıkış noktasında neyse öyle bir hale gelsin. Trakya’nın bütün
sulama işlemlerini öyle yapalım. Trakya Ovası daha verimli hale
gelsin. bir çok arıtma tesisleri yapılacak. Tüm bu dereler koruma
altına alınacak sanayi atıkları buralara atılamayacak" diye
konuştu.
İleri standartlara sahip demokrasilerde idareciden eser, vizyon
üretmesinin beklendiğini kaydeden Erdoğan, "Kimlik siyaset, etnik
siyaset, korkular ve istismar üzerinden siyaset hizmet siyasetinin
gerisinde kalır ve yok olmaya mahkumdur. Eski anlayış geride kaldı.
Türkiye çok hızı bir şekilde bu siyaset tarzını benimsiyor. Hizmet
siyaseti ile diğerlerinin farkı açık şekilde ortaya çıkıyor. Şu
anda hizmet siyasetini tercih eden illerimizde çok ciddi kalkınma
heyecanı yaşanıyor. İki ilçe arasında, iki belde arasında hizmet
siyasetiyle diğerlerinin farkı net şekilde ortaya çıkıyor.
Edirne’nin böyle bir vizyonsuzluk yaşamasını arzu etmiyoruz. Konya
her alanda bir dünya markası haline geldi. Bursa aynı şekilde bir
dünya markası oldu. İstanbul dünya şehriydi bu özelliğini daha da
öne çıkardı. 88 yıl Osmanlı’ya başkentlik yapmış Edirne bu kadim
başkentlerle aynı konuma yükselemedi. Edirne’nin kabuğunu kırıp bir
dünya markası olarak yükselmesini hep birlikte sağlamak zorundayız"
diye konuştu.
"BU ÜLKEDE İKİNCİ BİR BAYRAĞIN TASAVVURU DÜŞÜNÜLEMEZ"
Ortak değerlerin istismarının bugüne kadar fayda sağlamadığının
altını çizen Erdoğan, "Biz yola çıkarken tek millet, tek bayrak,
tek vatan, tek devlet dedik. Türkiye’deki 36 etnik unsur bu
kavramın içinde var. Bu ülke ne etnik bakımdan Türklerindir, ne de
Kürtlerindir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan 76 milyonundur.
Kimse kimseye farklı gözlerle bakamaz. 76 milyonun her biri eşit
vatandaştır. Bayrak, 76 milyonun ortak bayrağıdır. Bu ülkede ikinci
bir bayrağın tasavvuru düşünülemez. Vatan toprakları 76
milyonundur. Burada kimsenin bir operasyon yapma yetkisi, hakkı
yoktur. Bu bize ecdadımızdan böyle devredildi. Bedeli ne olursa
olsun korumak zorundayız. Efendim şehitler geliyor, tabii gelecek.
Şehadet bir makamdır. Bu toprakları korumak için. Şehitlerimiz
hepimizin aynı derecede saygı duyduğu kutsallarımızdır. Şehidine
bizler kadar sahip çıkan bir iktidar hiç bir zaman olmamıştır.
Şehitlere saygı sloganla değil, şehitlerin can verdiği bu
toprakları yüceltmekle olur.
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Madem siz milliyetçisiniz de
bu millet için ne yaptınız? Madem siz cumhuriyetçisiniz de bu
cumhuriyet için ne yaptınız? Onlar iftira attılar, biz ise
Türkiye’yi büyüttük. Hiç kimse çıkıp da bu bayrağı sizden daha çok
seviyorum iddiasında bulunamaz. Kimse çıkıp da bu vatanı sizden
daha çok seviyorum iddiasında bulunamaz. Bu ortak değerlerin
yarıştırılması anlamına gelir ve kimseye fayda getirmez. Biz
şehitlerin eşine yavrularına sahip çıktık. Bir çok imkanlar
sağladık. Onların acılarını devleti olarak sahiplenelim, ruhlarının
incinmesine fırsat vermeyelim diye. Milliyetçiyim demekle
milliyetçi olunmaz, ben cumhuriyeti daha çok seviyorum diye
cumhuriyetçi olunmaz. Şehit cenazelerini siyasi parti mitinglerine
çevirmekle olmaz, vatanını seven ortaya hizmet eser koyar.
Şehitlere saygı sloganla değil, uğruna can verdiği toprakları
yüceltmekle olur. Afiş yapıştırmak, pankart açmak kolaydır. Zor
olan millet için gelecek için iş, eser üretmek, Türkiye’nin
itibarını yükseltmektir. Türkiye’nin itibarını her alanda ileriye
taşımaktır. Gazi Mustafa Kemal’in ortaya koyduğu bir hedef var. Biz
Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine çıkarıyoruz. Marmaray’la,
yüksek hızlı trenle, ülkenin dört bir yanını demir ağlarla örmekle,
17 bin kilometre bölünmüş yolla. İktidara geldiğimizde 26 havalanı
ve havalimanı vardı. Türkiye’de şimdi 52 tane havaalanı, havalimanı
var. Milliyetçilik, cumhuriyete sahip çıkmak budur. İcraat yok, laf
çok. Lafla peynir gemisi yürümüyor. Böyle bir yere varamazsınız.
Cumhuryetçi olmak cumhura halka sahip çıkmaktır".
Bir ülkenin borçluluğunun, milli gelirine olan oranla ölçüldüğünü
belirten Erdoğan, "Milli gelirimiz nedir borcumuz nedir
oranlarsanız buna göre bu ülkenin borcu artıyor ya da eksiliyor.
Göreve geldiğimizde oran yüzde 73’tü. Şimdi nerede şimdi milli
gelire oran yüzde 36’ya düştü. Demek ki geri gidiyor. Türkiye’nin
itibarına itibar kattık. Vergi gelirleri giderlerimiz
karşılayamıyordu. Şimdi karşılmanın çok çok ötesinde
yatırımlarımızı rahatça yapar durumdayız. Halkımızı enflasyon
canavarına da ezdirmedik. Paradan altı sıfır atınca enflasyon
patlayacak diyorlardı. Enflasyon patladı mı hayır çatladı. Altı
sıfır atılınca anıracağım diyen köşe yazarları vardı. Anırdı mı?
Hayır. Anıracak meydan bulamadı herhalde. Ama köşelerinde devam
ediyorlar" dedi.
GEZİCİLERE MESAJ
AK Parti’nin çevreciliğini de anlatan Erdoğan, "Türkiye’de
Geziciler, çevreciler vardı ya, onlar biraz da Ergene’nin etrafında
dolaşsınlar. Hesabını bir sorsunlar. Çevreciyiz dediler. On tane
ağaç sökülüp başka yere dikiliyor. Milyarlarca fidan diktik, böyle
bir iktidara yeşil düşmanı diyecek kadar cüretkarlar. Türkiye’de
yeşil deyince akla AK Parti iktidarı gelir" dedi.
Seçimler öncesinde sahneye konan her senaryonun milletin iradesinde
etkisiz hale geleceğini kaydeden Erdoğan, "Millet doğruyu yanlışı
ayıracak ferasete sahip. Milletin hakemlik gücünü güçlendirmeye
devam edeceğiz. 30 Mart’ta Edirne’de yeni bir süreç başlayacağına
ben yürekten inanıyorum. Edirne bir medeniyet kenti. Siz merkezi
yönetim olarak kime verirseniz verin yerel yönetimlerin de buna bir
katkısı olması lazım. Bu destek olmayınca istediğinizi
alamıyorsunuz. 30 Mart itibariyle buradaki yerel dönüşüm Edirne’yi
layık olduğu yere getirecektir. Tarihi olmayanın geleceği olmaz. Bu
hükümet başarılı olacağına Edirne’de ocaklar sönsün analar ağlasın
istiyorlar. Biz milletimizin çizdiği yolda ilerlemeye devam
edeceğiz. Kışkırtmalar milletin duasında eriyecek" dedi.
(İHA)