Bu televizyonlar kimin malı?

Dünden Bugüne Tercüman Gazetesi'nin haberine göre,

Bu televizyonlar kimin

Bilindiği gibi önce BDDK, daha sonra da TMSF; Batık banka operasyonları kapsamında birçok televizyon kuruluşu ile Finans kuruluşları arasında "sahiplik ilişkisi" kurarak, mahkemelerden tedbir kararları aldırmıştı. Televizyon kuruluşlarının bu kararlara itirazları geçersiz görülerek mahkeme kararları kesinleşti. Sonunda TMSF, bankalarla sahiplik ve mülkiyet ilişkisi tespit ettiği Televizyon kanallarının el değiştirmesini önlemek için tedbir kararlarını uyguladı ve el koyma işlemlerini tamamladı.

En son Star ve Kral - Teleon Televizyonları için uygulanan yönetime el koyma ve tedbir uygulamaları yepyeni bir tartışmanın yolunu açtı. "Bir medya patronunun feryadı" şeklinde kamuoyuna yansıyan hukuki açıklamalar olayın ciddi yasal çarpıklıklarla dolu olduğunu gösteriyor.

3984 sayılı RTÜK yasasının 29/a maddesine göre televizyon kuruluşlarının holding ve finans kurumları ile sahiplik ilişkisi olması halinde "Yayın izinlerinin iptal edilmesi" gerekiyor. Buna göre birçok ulusal televizyonun durumu tartışmalı hale geldi.

Bir devlet kurumu olarak TMSF ve mahkemeler tarafından tespit edilip icra uygulamalarına neden olan "sahiplik ilişkilerinin" ; RTÜK yönetimi tarafından uzun süredir gündeme getirilmemesi tüm okların RTÜK'e yönelmesine neden oluyor.

RTÜK VE TMSF İÇİN SUÇ DUYURUSU

Bu konuda bazı Milletvekillerinin TBMM'de soru önergeleri ve araştırma önergeleri ile Hükümeti zor durumda bırakmaya çalıştıkları alınan bilgiler arasında. Geçtiğimiz günlerde CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçtaroğlu ile İstanbul Bağımsız Milletvekili Emin Şirin katıldıkları bir Televizyon programında daha da ileri giderek "Sorumlular hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurularında bulunacaklarını" söylediler.

Devletin iki önemli kurumunun birbirinden habersiz işlemleri sonucu özel televizyon sektöründe olabilecek gelişmelerin tedirginlik yarattığı söyleniyor. RTÜK'ün TMSF tarafından yapılan işlemleri dikkate alarak konuyu üst kurul gündemine getirmesi bekleniyor. Alınan bilgilere göre bu konuda üst kurul üyeleri arasında da ciddi görüş ayrılıkları var.

Bardağı taşıran son damla

Star'ın borçlarına TMSF'nin kefil olarak taksitlendirme protokolü yapılması bardağı taşıran damla oldu. Birçok hukukçu tarafından hayretle karşılanan TMSF gibi bir devlet kurumunun, Uzan grubunun yaklaşık 21 Trilyon Türk Lirası gecikme borcu için; RTÜK nezrinde kefil olması olayı tartışmalara yol acıyor.

Birçok hukuksal detayı olan RTÜK uygulamaları için kamuoyunun meraklı beklentileri sürüyor.