Bu telefon yeni dönemin ilk sürpriz işareti mi?

Ertuğrul Özkök, Korkusuz gazetesi yazarı Memduh Bayraktaroğlu'nun RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin ile yaptığı telefon görüşmesinin ayrıntılarını aktardı.

Ertuğrul Özkök Sozozkok@gmail.com

"Bu sabah gazeteleri okurken beni çok şaşırtan bir haberle karşılaştım.

Sanıyorum bu pazar, bayram ve yaz rehaveti içinde bir çok gazetecinin gözünden kaçacak bir haberdi bu.

Ayrıca yazan da sanki bu çok önemli haberi özenle saklamış gibiydi.

Sıradan bir başlığın arkasında sıradan olmayan bir haber
Yazıyı Sözcü grubunun öteki gazetesi “Korkusuz’da” okudum.

Yazıyı da hem Youtube kanalını hem de yazılarını ilgiyle okuduğum Memduh Bayraktaroğlu yazmıştı.

Köşesindeki bu son yazının başlığı şöyleydi:

“Başkan aradı ve sohbet ettik…”

Eski bir genel yayın yönetmeni olarak bana çok sıradan ve insanı okumaya davet etmeyen bir yazı gibi görünmüştü.

Ama okudum ve hayretler içinde kaldım.

Memduh Bayraktaroğlu’nu arayan kişi çok ilginçti; söylediği ise ondan da çok ilginç.

Şimdi size önce bu yazıyı aktaracağım.

Arayan kişi RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin olursa
“Arife günü, Sözcü ve Korkusuz’da, iletişim görevlisi sevgili Feride kızım telefon etti…

RTÜK Başkanı Başkan Ebubekir Şahin’in asistanının, cep telefonumun numarasını istediğini söyleyip:

‘Verebilir miyim?’ diye sordu…

Hiç düşünmeden:

‘Tabii ki verebilirsin…’ dedim….

"Memduh Bey bütün davalarımızı geri çekiyorum"
Az sonra telefonum çaldı. 

Son derece nazik ve saygılı bir ses tonuyla önce kendini tanıttı Başkan…

Ben de aynı nezaketi ve saygıyı gösterdim…

Aleyhimde açılan davalara üzüldüğünü…

“Neden/nasıl” açıldığını…

Ve…

Bütün o davaların hepsini:

Geri çektiğini belirtti…

Teşekkür ettim…

Onun ardından öyle bir cümle geliyor ki 
"Bu tür olaylara alışığım ancak, eşim çok üzüldü" dedim…

"Size verdiğim her türlü zararı telafi edebilirim" derken sesinde samimiyet olduğundan eminim…

Hayatım boyunca bana yapılanlardan dolayı kimseye düşman olmadığımı söyledikten sonra:

“Sizin ve RTÜK üyelerinin aleyhimde açtığı davalardan dolayı da hiçbirinize kırgın değilim' dedim…”

Böyle bir telefonu hayatımda ilk defa görüyorum
Evet yazı buydu.

Çok şaşırdım.

Çok da sevindim.

Çünkü ilk defa çok önemli bir kuruluşun başındaki devlet görevlisi böyle bir ifadeyi kullanıyordu.

Sadece davaları geri çekmiyor, aynı zamanda “Size verdiğim her türlü zararı telafiye hazırım” diyordu.

İçinde 'it, köpek, haysiyetsiz, bidon kafa' geçen bir dava
Merak ettim RTÜK Başkanı'nı geri çektiği dava nedir diye…

Olay şuymuş:

TGRT’de sunucular, Sözcü gazetesi ve okurları için “it, köpek, morfinlenmiş, haysiyetsiz, ahlaksız, foseptik çukuru, bidon kafa" diye ifadeler kullanmış.

Bunun üzerine Sözcü gazetesi, TGRT yönetimini ve sunucuları RTÜK’e şikâyet etmiş.

İt, köpek, foseptik çukuru ifade özgürlüğüdür ama 
Ancak RTÜK, “Bu kelimeler, ifade özgürlüğü çerçevesinde kabul edilmeli” diyerek reddetmiş.

Bunun üzerine Memduh Bayraktaroğlu da YouTube kanalında RTÜK yönetimine, “Madem ‘it, köpek, morfinlenmiş, haysiyetsiz, ahlaksız, foseptik çukuru, bidon kafa’ demek ifade özgürlüğü çerçevesinde kabul edilmeli, ben de size aynı kelimelerle hitap edebilir miyim?” diye sormuş.

Ama dikkat…

“Bu sıfatları size aynen iade ediyorum” dememiş…

“Sizler öylesiniz” dememiş…

Sadece…

“Ben de size aynı kelimelerle hitap edebilir miyim?” diye sormuş...

Yazar, "Ben de aynı şeyi size diyebilir miyim?" diye sorunca
Sözcü’ye “İt, köpek, morfinlenmiş, haysiyetsiz, ahlaksız, foseptik çukuru, bidon kafa” demenin ifade özgürlüğü olduğunu savunan RTÜK, bu kelimeler kendisine söylenirse “hakaret” kabul etmiş ve savcılığa başvurmuş.

Savcı kovuşturma açmış… 

Hâkim de söylenmemiş bu cümleleri hakaret kabul edip, 380 gün hapis cezası vermiş.

Bu karara şaşırdım mı…

Hayır.

Çünkü bu dönemde başta Kavala davası olmak üzere bizi şaşırtan o kadar şey oldu ki, artık şaşırmamayı öğrendik.

Ama RTÜK Başkanı'nın bu tavrı beni çok şaşırttı.

Ve sevindirdi.

O nedenle kendisini kutlarım…

Ben çok mu saftoriğim yoksa umut mu arıyorum?
İşte bu nedenle; acaba yeni ve güzel bir dönemin ilk işareti mi dedim kendi kendime…

Biliyorum bazılarınız bana çok saftoriksin diyecek.

Saftorik olmayı çok uzun sürmüş ve hepimizi çok yormuş bir karamsarlığa tercih ediyorum.

Umutsuzca bir umut ışığı aradığım için, ‘Evet saftorik olabilirim” diyorum…

Kimbilir bakarsınız bugünlerde başka bazı yazarlara, aylardır kapalı tutulan OdaTV gibi sitelere de birer sürpriz telefon gelir…"