Bu tarihten sonra dershaneler yok!
Abone olAvcı, "1 Eylül 2015 tarihinden itibaren dershane adı altında faaliyet gösteren herhangi bir kurum olmayacak" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "1 Eylül 2015 tarihinden itibaren
dershane adı altında faaliyet gösteren herhangi bir kurum
olmayacak. Ne olacak? Ya özel okula dönüşmüş olacak, ya açık liseye
dönüşmüş olacak, ya okul öncesi eğitime dönüşmüş olacak veya farklı
bir kurs türüne dönüşmüş olacak" dedi.
Bakan Avcı Eskişehir'de Ak Parti'li Odunpazarı Belediyesi
tarafından yaptırılan Seramik Parkı'nın açılış törenine katıldı.
Avcı tören sonrasında basın mensuplarının çeşitli sorularını
yanıtladı.
Avcı "Dershanelerin kapatılması ile ilgili kesin bir tarih
var mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Dershanelerin dönüştürebilmeleri için hangi kuruma dönüşeceklerini
kararlaştırılıp nihayetinde dönüşecekleri tarih 1 Eylül 2015. 1
Eylül 2015 tarihi itibarıyla mevcut dershaneler, yasada dershane
tanımı kaldırıldığı için 1 Eylül 2015 tarihinden itibaren dershane
adı altında faaliyet gösteren herhangi bir kurum olmayacak. Ne
olacak? Ya özel okula dönüşmüş olacak, ya açık liseye dönüşmüş
olacak, ya okul öncesi eğitime dönüşmüş olacak veya farklı bir kurs
türüne dönüşmüş olacak. Ama bunlardan bir tanesine dönüşümünü 1
Eylül 2015 tarihine kadar netleştirmiş, 1 Eylül 2015 tarihinden
sonra yeni yapısına kavuşmuş olacak. Yeni tabelasını asmış olacak.
Şimdi bunların içerisinde açık lise tercihini yapanlar 4 yıllık bir
süre almış olacaklar yani 1 eylül 2015 tarihi itibarıyla açık
liseye dönüşmüş olan bir dershane açık lise olarak 2015-2016'da
öğrenci aldıysa ki alacak 2015-2016 öğretim yılında, 2016-2017,
2017-2018, 2018-2019 dördüncü senenin sonunda yani 2019'un sonunda
artık özel okula dönüşmüş olması gerekiyor. Yani 4 yıl açık lise
olarak devam ettikten sonra artık özel okula dönüşmüş olmasını
bekliyoruz. Bu arada ama bu 4 yıllık süre içerisinde açık lise
uygulamasını performansını, performans değerlendirmesini yapıp
bununla ilgili faklı bir düzenlemeye de gidebiliriz. Ama onu önce
fiiliyatta, pratikte işleyişini net olarak görmemiz gerekiyor."
"100 BİN DEĞİL 39 BİN"
Milli Eğitim Bakanlığı'nda 100 bin okul yöneticisinin görevden
alınacağı iddialarının asılsız olduğunu açıklayan Nabi Avcı,
bununla ilgili çıkan haberleri şaşkınlıkla izlediğini söyledi. Okul
müdürlere ve müdür yardımcıları ile ilgili uygulamada yasanın çok
açık olduğunu anlatan bakan Avcı şunları kaydetti:
"Bir iki gündür farklı gazetelerde Milli Eğitim Bakanlığı'nda
Pazartesi günü yani bugün itibarıyla 100 bin okul yöneticisini,
müdür ve müdür yardımcısın görevden alınacağına dair ilgili
haberleri ben de sizin gibi şaşkınlıkla okuyorum. Çünkü yasa çok
açık. Bu yasa Resmi Gazetede yayınlandı, yayınlanmadan önce Milli
Eğitim Komisyonu'nda görüşüldü. Ve Milli Eğitim Komisyonu'nda
görüşülürken bu konu defahatle izah edildi. Daha sonra meclis genel
kurulunda görüşüldü. O zaman da defalarca biz bunun ne olduğunu
anlattık. Sonunda yasallaştı,. Yasallaşma sürecinde de anlattık.
Şimdi yasallaştı. Resmi Gazete'de yayınlandı. Yani artık
spekülasyona yer bırakmayacak kadar açık bir metin var, bir yasa
metni var. O yasa metninin açan ve okuyan her medya mensubu görecek
ki orda 4 yıllını tamamlamış olan okul yöneticilerini bu ders
yılının sonunda yani 2013-2014 ders yılı sonunda 4 yılını
tamamlamış olanlara performans değerlendirmelerine göre görevlerini
devam edeceği veya etmeyeceği konusunda Milli Eğitim bakanlığı
karar verecek. 2014 Haziran'ından sonra yani okullar kapandıktan
sonra. Pazartesi nereden çıktı onu anlayamadım. 100 bin kişiyi
nereden buldular onu hiç anlayamadık. Çünkü yasa çok açık diyor ki
4 yılını doldurmuş olan yöneticiler bu durumda olan okul müdürü
sayımız 16 bin. Müdür yardımcıları ile birlikte bu durumda olan
bütün okul yöneticilerinin tamamı 39 bin. Ve bunların tamamının
değişmesi gibi bir durum söz konusu değil. Dediğim gibi 4 yılını
tamamlamış olanlara, bunların içerisinde 20-25 yıllık olanlar var.
Bu yönetici arkadaşlarımızın başarılı olanları var başarısız
olanları var. Biz objektif başarı kriterlerine göre 4 yıldan
sonrasını tekrar değerlendireceğiz. Yasa bunu öngörüyor. Bu 4 yılı
tamamlayan herkesin görevini bırakacak anlamına gelmiyor. Bunu da
defalarca açıkladık. Şimdi buradan bir kere daha açıklayalım. Ancak
biliyorum ki yarın Ankara'da başka bir arkadaşımız önümüzdeki
Pazartesinden itibaren 100 bin kişinin görevi değişecekmiş gibi bir
haberle karşımıza çıkabilir. Yok öyle bir şey. 100 bin kişi
değiller zaten. Kaldı yasada da çok açık olarak söyleniyor."
"MÜFETTİŞLER ÇOCUK PSİKOLOJİSİNİ BİLEN
İNSANLARDIR"
Bakan Nabi Avcı müfettişlerin gittikleri okul ve dershanelerde
öğrencilere sorular sorduğu şeklinde iddiaların da gerçeği
yansıtmadığını söyledi. Müfettişlerin çocuk ve sınıf psikolojisini
iyi bildiklerini, görüşmeye yanlarında rehberlik öğretmenlerini de
aldıklarını belirten Avcı şöyle konuştu:
"Şimdi sizler de şahit oluyorsunuzdur. Medyaya bunların büyük bir
kısmı yansıyor. Bazı okullarda ve bazı özel okullarda ve bazı
yurtlarda, öğrencilere bir takım siyasi propaganda malzemeleri
dağıtıldığı, derslerde ve dershanelerdeki kurslarda kendilerine
siyasi içerikli konuşmalar yapıldığı, yönlendirmeler yapıldığına
dair Milli Eğitim Bakanlığı'na ihbarlar ve duyumlar geliyor. Milli
Eğitim Bakanlığı gerek Anayasanın gerek Milli Eğitim temel
kanununun gerekse ortaöğretim kurumları kanununun kendisine görev
olarak verdiği bu kurumları denetlemekle mükelleftir. Milli Eğitim
Bakanlığı bu tür duyumlar geldiği zaman, ihbarlar geldiği zaman,
haberler geldiği zaman, medyada bu konuyla ilgili haber
yayınlandığı zaman Milli Eğitim Bakanlığı oraya müfettiş göndermek
zorundadır. Niçin gönderir. Çocuklarımızı öncelikle korumak için.
Bakın son zamanlarda hepimizin içini yakan genç ölümleri
konuşuyoruz değil mi? Biz bir buçuk seneden beri özellikle ortaokul
öğrencilerimizin ve lise öğrencilerimizin yasal ya da yasadışı
sokak gösterilerine yönlendirilmemelerini, uzak tutulmalarını,
politik faaliyetlere bulaştırılmamalarını, siyaset aracı
yapılmamaları, sokak gösterilerinde kullanılmamaları için sürekli
uyarılarda bulunuyoruz. Ben meclis genel kurulunda da yaptığım
konuşmada bu konuya destek istedim. Çocuklarımızı riske atmayalım.
Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı'nın görevidir müfettişlerimiz,
maarif müfettişlerimiz yeni adlarıyla bu görevlerini
yapmaktadırlar. Bundan sonra da yapacaklardır. Bazı basın yayın
organlarında denetime giden müfettişlerin öğrencilere çok
münasebetsiz sorular sorduğuna dair bir takım aslı olmayan haberler
geldi. Bunlar doğru değildir. Müfettişlerimiz çok uzun yıllar
çalıştıktan sonra müfettiş olan, birikimi olan, çocuk psikolojisini
bilen, sınıf psikolojisini bilen insanlardır. Kendilerine yazılı
olarak verilen sorular doğrultusunda ancak soruşturmalarını
incelemelerini yaparlar ve bu soruları da incelemelerini de o
okulda görevli olan rehber öğretmenleri yanına alarak mutlaka
rehber öğretmeni yanına alarak çünkü çocuk psikolojisini bunu
gerektirir. Rehber öğretmenlerle birlikte yaparlar. Doğru olanı
budur. Müfettişlerimize yakıştırılan o münasebetsiz soruların
hiçbiri müfettişlerimiz tarafından sorulmamıştır. Aklı başında
hiçbir eğitimci zaten o tür sorular sormaz. Müfettişlerimiz hiç
sormaz. Bu tür haberler özellikle müfettişlerimizi, kamu görevi
yapan arkadaşlarımızı yıldırmak, bezdirmek, görevlerini yapamaz
hale getirmek amacına yöneliktir. Bununla ilgili olarak önceden bir
takım şeylerin hazırlandığını biliyoruz. Bazı okullarda önceden
hazırlık yapılarak müfettişlerimize yönelik sözlü ve fiili bazı
saldırılar olduğunu biliyoruz. O konularda müfettişlerimizle, milli
eğitim müdürlüklerimizle bakanlık olarak biz de savcılıklara
gerekli suç duyurusunda bulunuyoruz ve bulunmaya da devam edeceğiz.
Hiç kimse müfettişlerimizle bu şekilde uğraşamaz."
Bakan Avcı "YGS sınav sonuçlarının kamuoyuna açıklanmaması
konusunda tepkiler var bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki
soru üzerine, "Onun ayrıntılarını öğreneyim daha rahat konuşuruz.
Onun için o soruyu sanki duymamış gibi yapıyorum" dedi.