Bu taciz doğruysa sendikayı sallar!
Abone olHava İş Sendikası'nda yaşanan taciz iddiası doğru çıkarsa sendika yönetimini deprem bekliyor....
İNTERNETHABER.COM - KESK'te yaşanan taciz olayının
ardından bir benzer skandal iddiası da Hava-İş Sendikası'nda
yaşandı. İddialar vahim olduğu kadar taciz iddiasına sendika
yönetim kurulunda bulunan bir kadın üyesinin getirdiği
tanımlama daha da vahim: “Evet bu bir tacizdir ama taciz
ırzmen yapılmamıştır!”
Hava İş Sendikası, sendika yönetim kurulu üyesinin sendika çalışanı
kadına yaptığı sözlü taciz skandalıyla çalkalanıyor...
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Gökkuşağı Hareketi'nin
sözcülerinden Bahadır Altan,
www.airkule.com sitesinin taciz iddiasıyla ilgili
sorusunu şöyle yanıtladı:
Son basın toplantınızda bir ‘taciz iddiası’ gündeme
getirildi. Bu olay nedir?
Bahadır Altan: Bu sorunun yanıtlanması
bugüne kadar bu konu üzerinden politika yapmamaya özen
gösterdiğimiz için ötelediğimiz bir şey… Ama artık demokratik
mekanizmaları işletmeyen bir yönetime karşı her şeyi konuşacağız.
Esas olarak THY işçileri bu olayları biliyorlar. Sürece katılmayıp
desteklememelerinin nedenlerinden biri de budur. Bizim de ayrılma
noktalarımızın ve olağanüstü genel kurulun temel gerekçelerinden
biridir bu...
KADIN SENDİKACIYA AHLAKSIZ TEKLİF!
2007 grev oylaması döneminde sendika yönetimi aslında oylamayı
kazanacağına inanmıyordu. Biz temsilciler ise kazanacağımıza
inandık. O dönemde biz işverenle boğuşurken, daha önce de benzer
tavırlarına herkesin tanık olduğu bir yönetici, sendika çalışanı
bir kadını taciz etmiştir. Bir “ahlaksız teklif”
şeklinde olmuştur bu taciz. Hatta kadın arkadaşımız o dönemde
sendika yönetiminden kendisine yakın hissettiği kadınlarla bunu
paylaşmıştır. Bu söylediklerime bütün temsilciler, yönetim kurulu
üyeleri tanıktır. Bu olaydan haberim olunca temsilci olarak
Disiplin Kurulu’na yazılı olarak başvurdum. Bu şahsın işyerlerine
bir daha sokulmaması ve kurulca gereğinin yapılmasını talep ettim.
Sendika yönetimi içinde konu tartışıldı. Genel Başkan bir orta yol
bulmaya çalıştı. Bunun orta yolu olmazdı aslında. Bu çirkinliğin
temizlenmesi gerekiyordu. Çünkü özel yaşam ayrıdır, kendi
çalışanını taciz etmek ayrıdır.
TACİZE TRAJİKOMİK TABİR: IRZMEN YAPILMAMIŞTIR!
Sonuçta Atilay Ayçin bu kişinin sendikadan uzaklaştırılacağı sözünü
vererek, kurumun zarar görmemesi için bunu kamuoyuna yansımayacak
şekilde halletmemizi teklif etti. Olağan Genel Kurul’da bu meseleyi
özellikle kadın arkadaşımızın bundan rencide olmaması için de
konuşmadık. Ne bunun üzerinden politika yaptık ne de anlattık.
Ancak verilen sözler maalesef tutulmadı. Sendikaya bir yıldır
işverene karşı işçilerin zarar görmemesi için destek olsak da,
yapının tümünün Olağanüstü Genel Kurul’la değiştirilmesi gerektiği
böylece netleşmiştir. Çünkü taciz olayına ve failine sahip çıkan
bir anlayış aslında onunla ortaklaşmıştır. Atilay Ayçin başta olmak
üzere yönetimdeki herkes bunu biliyor. Dönemin yöneticileri Eylem
Ateş, Engin Barutçu ve bütün temsilciler tanıktır. Hatta bir
yönetim kurulu üyesi “Evet bu bir tacizdir ama taciz ırzmen
yapılmamıştır!” diye bu tacize örtülü bir şekilde sahip
çıkan trajikomik bir tabir kullanmıştır.
Biz bunun üzerinden politika yapmıyoruz ama 22 yıllık kirlenmenin
geldiği boyutu gösteren somut bir örnektir bu. Sadece sendikal
politikalarda, mali konularda değil, ahlaki olarak da dibe vurmuş
bir yapıdır söz konusu olan. Onun için önce demokratik, şeffaf ve
temiz bir yönetimi işbaşına getirmek gerekiyor. Benzer olaylara
diğer sendikalardaki gördüğümüz, onurlu, duyarlı tepki yerine tam
bir pişkinlik gözleniyor. O yüzden işçiler kararını vermiştir, bu
değişim artık bir zorunluluktur."
İlgili linkler:
http://www.airkule.com/default.asp?page=haber&id=10239
http://www.airkule.com/default.asp?page=haber&id=10243