Bu süreç bir kartopu gibi ilerleyecek
Abone olBaşbakan Recep Erdoğan, "Bu süreç bir kartopu gibi ilerleyecek, ilerledikçe, büyüyecek, umutları çoğaltacak. Buradan doğan barış güneşi inş...
Başbakan Recep Erdoğan, "Bu süreç bir kartopu gibi ilerleyecek,
ilerledikçe, büyüyecek, umutları çoğaltacak. Buradan doğan barış
güneşi inşallah Kürt coğrafyamızı ısıtacak. Sizlerden ricam bu
çözüm sürecine sımsıkı sahip çıkın" dedi.
Diyarbakır’dan doğan barış güneşinin Kürt coğrafyasını ısıtacağını
söyledi.
Bir dizi inceleme toplu açılış törenlerine katılmak üzere
Diyarbakır’da bulunan Başbakan Erdoğan, 86 projenin toplu açılış
törenini yapmak üzere Bismil ilçesine geçti. Bismil Özgürlük
Bulvarı’ndaki törende vatandaşa hitap eden Erdoğan, Bismil’in
Türkiye ölçeğinde en büyük sulama yatırımı alan ilçelerden biri
olduğunu belirtti. Batman Barajı’ndan bin dekar alanın sulandığını
ifade eden Erdoğan; “Atatürk Barajı’ndan sonra bu Türkiye’nin en
büyük sulama projesi olan Silvan Barajı’nı inşa ediyoruz. Bittiği
andan itibaren 245 bin hektar alan sulanacak. 318 bin kişiye
istihdam sağlanacak. Diyarbakır’ın, Bismil’in tarihi Silvan
Barajı’yla değişecek” dedi.
“DİYARBAKIR’DA TARİHİ BİR GÜN YAŞADIK”
Dünkü Diyarbakır gezisini hatırlatan Erdoğan, orada tarihi bir gün
yaşandığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü; “Dün
Diyarbakır’daydık. Diyarbakır’da hem oradaki kardeşlerimizle hasret
giderdik, hem de dün 740 milyon lira yatırım bedeli olan 17 ayrı
hizmetin toplu açılışını yaptık. Bugün Bismil ve Ergani’de
yapacağımız açılışları eklediğimizde toplamda Diyarbakır’da bu
gelişimizde 880 milyon TL’lik yatırım kazandırdık. Diyarbakır’da
sadece açılışlarla değil başka sürprizlerle tarihi bir gün yaşadık.
Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı (IKYB) Mesut Barzani, bu
açılışlarda heyecanıma ortak oldu. Diyarbakır’da ayrıca bir
vuslata, kavuşmaya, çok uzun süren bir hasretin son anına gelişe de
hep birlikte şahit olduk. Değerli sanatçımız Şivan Perver’in, 37
yıl süren hasreti sona erdi. Yine çok değerli sanatçımız İbrahim
Tatlıses’le bir güzel konser verdiler. 400 çifti hep birlikte
evlendirdik. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak bu adımı
da attık. Artık sadece Türkiye içinde değil tüm bölgede yeni bir
süreç, yeni bir iklim, yeni bir bahar atmosferi yaşanıyor. Türkiye
hızla değişirken, bölgemiz de değişiyor. Türkiye güçlenirken bölge
de güçleniyor. Bin yıllık aldığımız güzel ülkemize ve bölgemize
kardeşlik egemen oluyor. Şunu unutmayın. Diyarbakır ne kadar güçlü,
müreffeh, huzurlu olursa Erbil de, Süleymaniye de, Zaho da, Musul
da, Kerkük, Bağdat, Şam ve Kamışlı da o kadar güçlü, müreffeh ve
huzur olur.”
“NEVRUZDA BAŞLAYAN BAHAR İKLİMİNE KUVVETLİCE SAHİP ÇIKIN”
Diyarbakır’ı İslam coğrafyasının kutup yıldızı olarak tanımlayan
Erdoğan şöyle konuştu; “Diyarbakır bölgenin, İslam coğrafyasının
kutup yıldızlarından biridir. Diyarbakır enbiya kabirleri,
makamları camileriyle sadece Türkiye’nin değil dünyanın yönünün
döndüğü bir şehirdir. Diyarbakır çok önemlidir. Onun için huzuruna
güçlü şekilde sahip çıkmalı ve kararlarını verirken Diyarbakır çok
düşünmelidir. Diyarbakır barışa güçlü şekilde sahip çıkmalı.
Nevruzda başlayan o bahar iklimine kuvvetlice sahip çıkmalı. Biz
Diyarbakır’da, Bismil’de çok farklı bir hava gördük. Diyarbakır’da
barışı gördük, huzuru gördük, artık yeter diyenleri gördük. Bismil
de aynı şeyi söylüyor. Bu tablo yeter artık diyor. Diyarbakır’da
annelerin, babaların yüreklerindeki güveni gördük, gururu gördük.
Esnafın güldüğünü gördük, Türkiye’nin her tarafından tarihi
mekanlara ziyaretçileri ağırladığını gördük. Sanayinin, ticaretin,
istihdamın geliştiğini gördük. Çözüm süreci Diyarbakır’ı köklü bir
şekilde değiştiriyor. İşte bugün burada aynı manzara, iklimi ve
umudu görüyoruz. Bismil’de kardeşliğin güç kazandığını, umutların
çoğaldığını görüyoruz. Bu sadece bir başlangıç. Çözüm süreci sadece
bir yıl içerisinde bizi bu kadar değiştirdiyse, birkaç yıl
içerisinde olacakları siz hayal edin. Bu süreç bir kartopu gibi
ilerleyecek, ilerledikçe, büyüyecek, umutları çoğaltacak. Bu
bölgenin talihi değişecek, Diyarbakır değiştikçe Doğu Anadolu ve
Güneydoğu Anadolu değişecek, Irak, Suriye değişecek. Buradan doğan
barış güneşi inşallah Kürt coğrafyamızı ısıtacak. Sizlerden ricam
bu çözüm sürecine sımsıkı sahip çıkın. Huzura, barışa, bahara sahip
çıkın.”
BİSMİL BELEDİYESİ’NE ELEŞTİRİ
Konuşmasında Bismil Belediyesi’ni de eleştiren Başbakan Erdoğan,
Bismil halkının daha iyi hizmetleri hak ettiğini belirterek; “Yolda
gelirken bir şey dikkatimi çekti. Sizin de dikkatinizi çekmiştir.
Ben belediye başkanlığından geldiğim için her zaman en çok
temizliğe bakarım. İstanbul’u devraldığım zaman çöp dağlarıyla
devraldım. İstanbul halkı buna layık değildir. Bu çöp dağlarından
İstanbul’u kurtardık. Bismil’deki kardeşlerimin de temiz bir
Bismil’e layık olduğuna inanıyorum. Yağmurlar geliyor, kar, kış,
çamurda niçin bizim yavrularımız yoğrulsun. Öyleyse pislik, çöp
çamur Bismillinin kaderi değil. Bu kaderi değiştirmek sizin
elinizde. Bunun hep beraber değiştirmeliyiz. Daha temiz bir Bismil
çok daha farklı bir Bismil için beraber çalışalım. Bunlar olmayacak
şeyler değil ama ideolojinin deli gömleğini giyinirsek bu temiz
Bismil’i bulamayız. Altyapısıyla, üstyapısıyla farklı bir Bismil’i
bulamayız. Onun için el ele omuza omuza vereceğiz ve dünyanın en
gelişmiş ülkeleriyle nasıl yarışıyorsak, bir sessiz devrim
gerçekleştirildi deniliyorsa, bu her yerde olmalı. Sadece
İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de değil Diyarbakır’da da Bismil’de
de olmalı. Bismilli kardeşim de her şeyiyle buna layık.
Yavrularımız karda kışta yağmurda o bataklıkların içerisinde
yüzmemeli, hastalıklarla boğuşmamalıyız” dedi.
“BİRİLERİ ÇÖZÜM SÜRECİNDEN CİDDİ MANADA RAHATSIZ OLUYOR”
Birilerinin çözüm sürecinden ciddi manada rahatsız olduğunu ifade
eden Erdoğan şunları kaydetti; “Çünkü onlar gençlerin kanıyla
canıyla besleniyorlar. Onlar bu gençlerimizin kanından
besleniyorlar. Kaostan, krizden, ölümden besleniyorlar,
yoksulluktan besleniyorlar. Artık bunlara fırsat tanımayalım, bu
sürecin bozulmasına, sabote edilmesine fırsat tanımayalım.
Kışkırtmalar, engellemeler, tehditler karşısında yiğitçe, mertçe
duralım, huzurun bozulmasına izin vermeyelim. Eski Türkiye dönemini
artık kapattık. Yeni Türkiye, özüyle, ruhuyla kucaklaşan bir
Türkiye’dir. 23 Nisan 1920’de Ankara’da, Türkiye’nin her rengini
ihtiva eden bir Türkiye’dir. Türk’ü, Kürt’ü, Çerkez’i, Roman’ı,
Arap’ı, Laz’ı, Gürcü’yü barış içinde, bir tutan, yaratılanı
yaratandan dolayı seven bir Türkiye’dir.”
“BİZİM BAŞKA BAYRAKLARA İHTİYACIMIZ YOK”
Ret, inkar ve asimilasyonun iktidarlarıyla birlikte bittiğini
vurgulayan Erdoğan şu ifadelere yer verdi; “Zira ben Türk’e Türk
kardeşim, Kürt’e Kürt kardeşim, Laz’a Laz kardeşim, Çerkez’e Çerkez
kardeşim diyebiliyorum. Ve biz bütün bur farklılıklarla tek
milletiz. Bu kavramın içerisinde, millet kavramının içinde Türk’ü,
Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Gürcü’sü, Roman’ı, Boşnak’ı, Arnavut’u
hepsi var. Bütünüyle tek millet. Bu tek milletin bir bayrağı var.
Bu bayrağın rengi şehidimizin kanıdır, hilal, bağımsızlığımızın
ifadesi, yıldız, şehitlerimizin ifadesidir. Biz ne diyoruz hakkıdır
Hakk’a tapan milletimin istiklal ve bu yolda böyle yürüdük. Şüheda
fışkıracak toprağı sıksan şüheda. Canı cananı bütün varımı alsın da
Hüda etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Öyleyse bizim tek
vatanımız var, tek millet, tek bayrak tek vatan ve tek devlet.
Böyle yürüyeceğiz. Bizim başka bayraklara ihtiyacımız yok. Ülkemizi
bölme bu gayreti içerisine girenler müsamahamız yok. Biz olacağız,
iri olacağız, diri olacağız, beraber olacağız, her birlikte Türkiye
olacağız. Artık farklı bir Türkiye var. Yasakların yasak olduğu bir
Türkiye var. Özgürlüklerin her geçen gün kazandığı, demokrasinin
daha ileri standartlara ulaştığı bir Türkiye var. Bir olacağız,
kardeş olacağız, çok daha ilerilere gideceğiz. Ben sizi Allah için
seviyorum. Ne Türk, ne Kürt, ne Laz olduğunuz için değil. Beni
yaratan Allah, sizleri yarattığı için seviyorum. Makam mevki içinde
değil. Sonunda gideceğimiz yer kara toprak. Bizi 2 metrelik bir
mezara gömecekler. Gömerken hoca efendi cumhurbaşkanı niyetine,
başbakan niyetine, milletvekili, bakan niyetine demeyecek. Er kişi
niyetine diyecek. İmanı olanlar için söylüyorum. Hatun kişi
niyetine diyecek. Oraya gömecekler ayrılıp gidecekler. Bu dünyada
ne yaptıysak onunla orada olacağız. Burada ne yaptıysak bizimle o
gelecek hayırsa hayır, şerse şer gelecek. Öyleyse Bismil’in görevi
ağır. Bu sorumluluğun farkında mısınız? El ele vereceğiz, bu
ülkenin eşit, özgür, vatandaşları olarak devlet karşısında, hukuk
karşısında eşit bireyler olarak çok güzel günler yaşayacağız.
Diyarbakır, Bismil şu anda aldığından çok daha fazla hizmeti hak
ediyor. Özellikle yerel yönetimde mevcut durumu hak etmiyorsunuz.
Biz kamu yatırımlarını azami ölçüde yapıyoruz. Okullar, hastaneler,
konutlar, barajlar, yollarla Bismil’i zaten değiştiriyoruz ama
bunlar yetmez. Bismil çöpü, kiri, pisliği hiç hak etmiyor. Bismil
bakımsızlığı hiç hak etmiyor. Artık yerel yönetimlerde demokratik,
ideoloji değil hizmet odaklı yönetilmeyi hak ediyor. Sizler
önümüzdeki süreçte vidanınızla karar vermenizi istiyorum. Değişimi
tercih etmenizi bekliyoruz. AK Parti iktidarı olarak sizlere efendi
olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. İnşallah hep birlikte
Bismil’i Diyarbakır’ı değiştirecek, hak ettiği konuma
ulaştıracağız.”
(İHA)