Bu soruyu sormak tarih oluyor!
Abone olSon 15 yılda yalnız yaşayan insanların sayısı yüzde 55 arttı. Bu orandaki artış en çok duraklayan kapitalizme yarıyor çünkü yalnız yaşayanlar daha çok tüketiyor.
‘Ne zaman evleneceksin?’ sorusu artık tarih
oluyor çünkü kapitalizm bekâr kalmamızı istiyor!
İngiltere’de bulunan Euromonitor International adlı araştırma
şirketinin verilerine göre, dünyada 1996’da 153 milyon yalnız
yaşayan insan sayısın 2011’de 277 milyona yükseldi. Bir başka
deyişle son 15 yılda dünyada yalnız yaşayanların oranı yüzde 55
arttı.
“Tales from the Mall” (Alışveriş Merkezlerinden
Hikâyeler) kitabında alışveriş merkezlerinin sırlarını ortaya döken
İngiliz yazar Ewan Morrison’a göre bu sadece basit bir moda değil,
duraklama evresine giren kapitalizmin kendini ayakta tutmak için
oynadığı son koz.
Milliyet'te de yer alan habere göre, 1960’lardan 20’inci yüzyıla
kadar bekârlık, yalnız yaşamak kapitalist düzene, burjuva
konformizmine karşı bir başkaldırış olarak görülüyordu. Fakat
bekârlık ve evli olmak yer değiştirdi. Artık bekârlık ve yalnız
yaşamak aslında varolan düzenin devamını sağlıyor. Sosyolog
Jean-Claude Kaufmann, 20’inci yüzyılda aile hayatından yalnız
yaşama doğru yaşanan kayışı ‘bireyselliğin dayanılamaz yükselişi’
olarak yorumlamıştı. Morrison’a göre bu ‘özgürlük’
aslında sadece planlanmış bir değişiklik. Yalnız yaşayanların daha
çok harcadığını söyleyen Morrison şöyle devam ediyor:
“Çünkü varolan düzende her şeyi tüketebileceğimiz kadar
tükettik ve geriye tüketecek bir şey kalmayınca düzen artık
birbirimizi tüketmemizi bize dayatmaya başladı. Çünkü boşanmak
piyasayı canlandıran bir olgu...”
BOŞANMA NORMALLEŞTİRİLİYOR
Yazara göre boşananların sayısı giderek artarken, sistem boşananları büyüyen bir pazar olarak görüyor. Kişisel özgürlüğün, kendine yetebilmenin önemli olduğu dikte edilerek insanlar boşanmaya cesaretlendiriliyor, boşanmak normalleştiriliyor. Çünkü insanlar boşandıklarında iki ev, iki araba, iki çamaşır makinesi ve iki TV satılıyor. İşte tam da bu sebeplerle çekirdek ailenin şaşalı dönemi miadını doldurdu; piyasa tarafından hedef kitle olarak kullanıldığı dönem sona erdi. Reklamların arananı olan mutlu aileler yerlerini kapitalizmin yeni gözdesi bekârlara, yalnız yaşayanlara ve boşanmışlara bıraktı. Bu da beraberinde ‘yalnız insan’ sayısındaki artışı getirdi.