Bu 'serbestiyet'in suyu nerden geliyor?
Abone olAK parti tarafından cemaate karşı kurdurulduğu öne sürülen Serbestiyet.com sitesi yayına başladı. İlk günden de iddialara yanıt geldi.
GAZETECİLER.COM - Taraf
gazetesinden ayrılan yazarların oluşturduğu serbestiyet.com yayın
hayatına başladı. Cemaate karşı AK Parti tarafın kurdurulduğu
iddialarına açık bir mektupla yanıt veren yazarlar, "her
açıdan ve sınırsızca “serbest”iz." iddiasında
bulundular.
KAYNAK NEREDEN?
Serbestiyet.com sitesinin AK Parti'ye yakın bir hastane grubu
tarafından finanse edildiği iddia edilmişti. Sitenin hostinginin bu
kuruma ait olması da iddialara dayanak oluşturmuştu.
PARAYI ARAMIZDA
TOPLADIK
Sitenin Genel Yayın Yönetmenliğini üstlenen Alper Görmüş tarafından
yazılan bilgi notunda bu konuya şöyle bir izah getirildi;
Taraf gazetesinden olaylı bir şekilde ayrılan
yazarların da arasında olduğu 21 isimin serbestiyet.com adresinde
buluşması bir çok iddiayı beraberinde getirdi. Bu sitenin AK Parti
tarafından cemaate karşı kurulduğu iddiası en çok konuşulan konu
oldu. Sitenin finansörü ise.... |
"Ortalıkta dolaşan, gûya keseyi bizim için açan iktidar yanlısı
zengin birileriyle yola çıktığımızı imâ eden tezvirata ise
başlamadan cevap vermeyi gerekli görüyoruz…
Kurduğumuz sitenin maliyeti, bir yıllık “hosting”
ücreti dahil 235, 95 TL’dir.
Sitede yazanlara telif ödenmeyecek.
Herkes yazılarını kendi bilgisayarından
girecek, çünkü bu işi yapacak profesyonel bir elemanı
sürekli istihdam etmemiz olanaksız. Her birimizin bu pratiği
kazanmasına dek, bir süre bir arkadaşımızın yarı-profesyonel
yardımını alacağız. Onun birkaç aylık maaşını da kendi aramızda
topladığımız paralarla kaşılıyoruz."
"BU YAZI YÜKLÜ PARA KARŞILIĞINDA CEMAATE
KARŞI YAZILMIŞTIR!"
“Serbestiyet.com” sitesi için ortaya atılan iddialardan en dikkate
değer olanı ise bu tezdi. Taraf yazarlarını sanal alemde toplayan
bu adresin AK Parti tarafından cemaate karşı oluşturulduğu öne
sürülmüştü.
Bu savı çürütmek için en etkili atışı Serbestiyet'in yazarlarından
Roni Margulies ilk günkü yazısında yaptı. AKP'nin öğrenci evleri
tarıtşmasındaki tutumunu eleştirirken yazının finaline şu notu
düştü;
"Bu yazı, yüklüce bir para karşılığında, AK Parti’yi
Cemaat’e karşı savunmak amacıyla yazılmıştır."
AZGIN ERKEKLERLE KADINLARI BİRARADA
TUTMAK
Roni Margulies'in öğrenci evleriyle ilgili tartışmaya ilişkin
yazısından da bölümler aktaralım. Şöyle yazmış;
"O kadar acıyorum ki hükümet üyelerine bazen. Yüreğim burkuluyor.
Gözyaşı dökmenin eşiğine geliyorum. AK Parti hükümetinin bütün
üyeleri ya evlidir ya kızı vardır ya kız kardeşi vardır herhalde.
En azından, bu saydıklarım yoksa, yeğeni vardır. Kendini bütün bu
kadın akrabaların namusundan sorumlu hissetmek zaten yeterince ağır
bir yük. Bir de Türkiye’deki bütün kadın öğrencilerin iffeti için
sorumlu olmak dayanılmaz bir şey olsa gerek. Kaldırılabilecek gibi
bir yük değil!
Bir düşünün. Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Türkiye-Akdeniz
Gençlik Barış Gemisi Projesi’nde gemide alkolü kaldırdığını
bildirmiş. “Elli üç ülkeden 800 kız ve erkek öğrenciyi gemi
seyahatine götürüyorsam, elbette tedbirini alacağım”
demiş. Siz Suat Bey olsanız, gemi denize açıldığı andan itibaren
uyuyabilmeniz mümkün olur mu? Öğrencilerin yarısı kız olsa, 400
kızın namusundan sorumlusunuz! Üstelik bu kızlar denizin
ortasında 400 tane azgın herifle başbaşa! Ve eninde sonunda gece
olacak. Hava kararacak. “Yatmak” gibi,”yatak” gibi şeyler
kaçınılmaz olarak düşünülmeye başlanacak. Ve bu kız
öğrencilerle bu azgın herifler arasında sadece ahşap ve ince kamara
kapıları olacak!
BAŞBAKAN'IN İŞİ DAHA
ZOR
(...) Bir de Başbakan’ı düşünün! Memleketteki bütün kadınlardan
sorumlu! Yani 35-40 milyon kadın! Haydi bu rakamı biraz düşürelim,
yaşı çok küçük olan veya sağlık nedenleriyle cinsel ilişkide
bulunamayan kadınları düşelim. Yine de 20-30 milyon eder herhalde.
Dile kolay!
(...) Bence Başbakan da, Suat Bey gibi, ılımlı davranıyor. Sadece öğrenci yurtlarıyla ilgili rahatsızlığını dile getiriyor. Oralarda önlem alınmasını istiyor. Oysa yapabileceği çok daha etkili ve kesin şeyler var. Yurtlar tümüyle yasaklanabilir. Kızlarla erkeklerin aynı odalarda bulunmasını sağlayarak tehlikeli cinsellik alanları yaratan üniversiteler ve diğer yüksek öğrenim kurumları kapatılabilir. Beşiktaş ve Kadıköy lağvedilebilir.
Daha köklü bir yöntem aranıyorsa, Cinsel İlişki ile Mücadele Kanunu (CİMK) çıkarılabilir ve her türlü cinsellik yasaklanarak namus ve iffet meselesi temelli bir çözüme kavuşturulabilir.
Ama bu noktada muhafazakâr demokratların karşısına maalesef kötü ve bahtsız bir çelişki çıkıyor: Hiç cinsel ilişkide bulunmazsak, dünyadaki Türklerin sayısı artmaz. Oysa, önemli bir dünya gücü olmamız için artması gerek.
İşte bu çelişki sayesindedir ki, AK Parti hükümeti, hiç istemiyor da olsa, ara sıra sevişmemize göz yumuyor. Buna da şükredelim, fazla maraza çıkartmayalım.
(Yazının tamamı için tıklayın)