Bu şekilde üçüz doğurdu tıp tarihine geçti!
Abone olProf. Dr. Alper Demirbaş, Gümüş'ün dünyada böbrek nakilli olup normal yolla hamile kalan ve üçüz dünyaya getiren ilk anne olduğunu söyledi.
Antalya'da 7.5 yıl önce böbrek yetmezliği nedeniyle her iki
böbreğini kaybeden ve ağabeyi Nihat Özgünlük'ten aldığı böbrekle
yaşama yeniden merhaba diyen Songül Gümüş, iki yıl önce dünyaya
getirdiği ilk bebeğinin ardından bu kez üçüz annesi olmanın
mutluluğunu yaşıyor. Medical Park Antalya Hastane Kompleksi'nde
böbrek nakli olduktan sonra 2 yıl önce yine aynı hastanede bir kız
bebek dünyaya getiren Songül Gümüş, ikinci hamileliğinde üçüz
olduğunu öğrenince büyük mutluluk yaşadığını anlattı. Tek böbrekle
yaşayan Songül Gümüş, üçüz hamileliğin sağlığı için risk olduğunu
söyleyen ve bir bebeğin alınmasını öneren doktorlara 'hayır'
yanıtını verdiğini belirterek, “Bir yandan çok mutlu oldum, diğer
yandan çok korktum. Çünkü hocalar 'Bir bebeği alacağız' derlerse ne
yapacağım diye düşündüm. Ama sonra kendim karar verdim. İnsan bir
cana kıyar mı" dedi.
BABA ÜÇÜZ BEBEK OLACAĞINI DUYUNCA ŞAKA SANDI
35 yaşındaki Mehmet Gümüş ise üçüz bebekleri olacağını öğrendiğinde
ilk anda şaka sandığını belirterek şunları söyledi:
“Dediler ki üçüz bebek. 'Şaka yapıyorsunuz' dedim. İkinci kontrole
ben de gittim. Doktor 'üçüz bebek' dedi. Doktorlar bir bebeğin
alınması gerektiğini söyledi. Eşimle konuştum. Eşim 'hayır' dedi.
Şu anda mutluyuz. Kendimizi çok heyecanlı hissediyoruz."
2 KİLO 250 GRAMA ULAŞINCA TABURCU EDİLDİLER
1050, 1080 ve 1100 gram olarak 8 Kasım'da dünyaya gelen ve yeni
doğan yoğun bakım ünitesinde kontrol altına alınan Sude Naz, Nazlı
ve Zilan adı verilen kız bebekler, ortalama 2 kilo 250 grama
ulaşınca anne ve babalarıyla birlikte yeni yılın ilk haftasında
evlerinin yolunu tuttu.
ANNE BEBEKLERDEN BİRİNİN ALINMASINI KABUL
ETMEDİ
Songül Gümüş'e 7,5 yıl önce böbrek nakil yapıldığını ve bu süre
içinde her şeyin yolunda gittiğini belirten Medical Park Hastane
Kompleksi Organ Nakli Merkez Başkanı ve üçüz dünyaya getiren
annenin böbrek nakli ameliyatını gerçekleştiren Prof. Dr. Alper
Demirbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gebeliğin üçüz olduğu ortaya çıktı. Üçüz gebelikler aslında organ
nakli olmuş hastalarda tavsiye edilmeyen, sonlandırılması gereken
gebeliklerdir. Hasta ve çocukların sağlığı açısından. Fakat Songül
hanım bunu kabul etmedi. Biz de çok yakın takiple kadın doğum
ekibimizle birlikte komplikasyon olması durumunda bebeklerin
alınabileceğini Songül hanıma söyleyerek, gebeliği takip etmeye
başladık. Songül hanım 30 haftalık sezaryenle doğuma alındı.
Bebekler bir süre yoğun bakımda kaldıktan sonra taburcu oldu. Şu
anda evlerindeler."
DÜNYADA İLK HASTA
Dünyada bildirilen nakil sonrası bir tane üçüz doğum olduğunu, onun
da tüp bebek yöntemiyle gerçekleştiğini aktaran Prof. Dr. Demirbaş,
“Bu üçüzler Şili'de. Songül hanım bu anlamda tüp bebek yöntemi
kullanılmadan, doğal yolla gebe kalan ve üçüz doğum yapan dünyadaki
ilk hasta. Daha da önemlisi tek yumurta üçüzleri olması açısından
da ilk hasta" dedi.
ABD'Lİ MESLEKTAŞLARIMIZ MUCİZE OLDUĞUNU
SÖYLEDİ
Bu doğumu ABD'deki meslektaşları ile paylaştığında, bunun bir
mucize olduğunu söylediklerini kaydeden Prof. Dr. Demirbaş, “Organ
nakli hakkında çok yanlış bilinen şeyler var. 'Organ nakli olduktan
sonra eksik, sakat kalırsın, organ bağışlarsanız çocuğunuz olmaz'
gibi birçok yanlış bilinen şey var. Biz bu mucizeye tanıklık ettik.
7.5 yıl önce organ nakli yaptığımız bir hastamız neredeyse mucize
denebilecek üçüz doğum yaptı. Bebeklerin üçü de kız. Üçü de
sağlıklı şükürler olsun. Allah uzun ömür versin üçüne de. Anne ve
babaları ile birlikte" diye konuştu.
BU BEBEKLER BİZİM TORUNLARIMIZ
Şimdiye kadar yaptıkları 4 binin üzerindeki organ nakli ameliyatı
sonunda 50'nin üzerinde hastanın doğum yaptığını da hatırlatan
Prof. Dr. Alper Demirbaş, şöyle konuştu:
“Bu doğumlar arasında 2 ikiz doğum var. Bunun dışında tekli
doğumlarımız var. Üçüz ilk defa oldu. Diyalizde yaşanan bir hayat
yerine, böbrek naklinden sonra normal yaşanan bir hayat ve bu
hayatın getirdiği belki de en uç hediyelerden biri ile karşılaşmak
bizi çok mutlu etti. Organ nakli yaptığımız ve sağlığına kavuşan
her hasta bizi çok mutlu ediyor. Ama bu tür örnekler bizi çok daha
fazla mutlu ediyor. Bizim bir söylemimiz var. Bu kadar organ nakli
ameliyatı yaptıktan sonra, insanların sağlığına kavuştuğunu
gördükten sonra, organ naklini biz mucize olarak nitelendiriyoruz.
Bu çocukları gördükten sonra organ naklinin bir mucize olduğuna bir
daha inandım. Bu bebekleri takip edeceğiz. Tabi artık onlar bizim
torunlarımız. Biz de böyle bir şeye vesile olduğumuz için çok
mutluyuz. Burada teşekkür edilecek en önemli kişi, Songül Gümüş'e
böbreğini veren ağabeyi. O olmasa bunların hiçbiri olmazdı. Organ
nakli olmazdı. Organ naklinin insanların, ailelerin hayatlarını ne
kadar değiştirebileceğini, en uç, en mutlu düzeyde görüyoruz. Bu
bize bu işe devam etme ve çalışma şevkimizi artırıyor."