Bu saati kimse çalıştıramaz..
Abone olErzurum Kalesi’nde bulunan 200 yıllık saat, 35 yıldır yapılan denemelere rağmen çalıştırılamıyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mahmut Uykusuz, yaptığı açıklamada,
19. yüzyılda yapılan saat için, yurt içi ve yurt dışında tamirci
arayışına girdiklerini ve biri Hollanda’dan diğeri Ankara’dan olmak
üzere iki kişi ile bağlantı kurduklarını söyledi. Erzurum kent
merkezinde hakim bir tepede yer alan Erzurum Kalesi burçlarından
birindeki saat için Büyükşehir Belediyesi devreye girdi. Büyükşehir
Belediye Başkanı Mahmut Uykusuz, yaptığı açıklamada, 19. yüzyılda
yapılan saat için, yurt içi ve yurt dışında tamirci arayışına
girdiklerini ve biri Hollanda’dan diğeri Ankara’dan olmak üzere iki
kişi ile bağlantı kurduklarını söyledi. Saati çalışır duruma
getirerek, kentteki nostalji unsurlarını da yaşatma çabasında
olduklarını ifade eden Uykusuz, her iki saat tamircisinin de Türk
olduğunu belirterek, “Tüm masraflarını karşılayacağız. Gerekli
imkanları da sağlayacağız, ancak kesinlikle bu kez garanti
isteyeceğiz. Saatin en son 35 yıl önce düzenli çalıştığı biliniyor”
dedi. Uykusuz, saatin onarım işlemlerinin başlaması için hava
koşullarının düzelmesini beklediklerini kaydetti. Tarih saat kulesi
ve iç kale Kentin ortasında yer alan kalenin ne zaman yapıldığı
kesin olarak bilinmiyor. Kalenin varlığı, milattan öncesine
dayanıyor. Kale, 11. Yüzyıl’dan itibaren Türklerin hakimiyetine
geçmiş. Saat Kulesi ve Kesik Kule adıyla da anılan Tepsi Minare,
Erzurum’a hakim konumda kurulmuş olan İç Kale’nin güneybatı
burçlarında yükselir. Kısmen tahrip olmuş kitabesine göre,
1124-1132 yılları arasında Saltuklu Hükümdarı Emir Muzaffer Gazi
tarafından yaptırılmıştır. Minare, sur duvarları hizasına kadar iki
renkli kesme taşla örülü silindirik gövdeye sahip. Gövdenin üst
bölümünde geometrik benzeme bulunuyor ve şerefeden sonrası yıkık
durumda. Bu bölüme, 19. Yüzyıl’da batılı tarzda ahşap malzeme ile
şerefe eklentisi yapılmış ve içine saat yerleştirilmiş. Tepsi
Minare, Karahanlı ve Büyük Selçuklu döneminde yapılan minare
geleneğinin Anadolu’daki en eski temsilcisi olarak biliniyor.