Birlik beraberliğin, bereketin, merhametin,
yardımlaşmanın tavan yaptığı…
Günahların bağışlandığı…
Duaların geri çevrilmediği…
En hayırlı dört ayın lideri Ramazan…
İnsan bekliyor ki, bu ay hep güzel haberler duyalım,
gazeteleri açtığımızda yüzümüz gülsün, kimse kimseye kötü gözle
bakmasın, kimse kimsenin kalbini kırmasın…
Empati doruklara çıksın...
Fakat heyhat!
Suriye kan revan içinde…
Sivil halka bomba yağıyor…
Burma'daki mülteci kampları desen, kaçabilen canını
kurtarıyor…
Toplu mezarlarla karşılaşabiliriz diye bildiriyor
muhabirler...
Arakan, kan gölü…
Bizim burada da durum vahim…
Liseli kızların erkek kavgası…
Hemcinslerine tekme tokat ve küfürlü işkencesi!
Niye yan baktın diye birbirini bıçaklayan gençler...
Karısını eve yarım saat geç geldi diye, anne babasını
da yanına alarak öldüresiye döven sözüm ona erkek!
Ramazan'ın başından beri kaç kadın öldürüldü bilen
var mı?
Ya kaç askerimiz pusuya düşürüldü, kaç askerimiziz
şehit oldu ve kaç askerimiz yarım kaldı…
Onlarca ananın babanın yüreği dağlandı…
Her yerde gözyaşı…
Her yerde kan kokusu…
İntikam, ihanet diz boyu…
Ramazan ayının anlam ve önemini kavrayamamış Müslüman ülkeler, bu
ayda Müslümanları katletmeyi görev bilen bunu içine sindirebilen,
öldürmeyi seven bir dünya var karşımızda...
Hani sanki, merhametin, vicdanın, güzelliklerin,
birliğin, beraberliğin, paylaşmanın, anlayışın, hoşgörünün ayı
değilmiş gibi…
Nerede o eski Ramazanlar diye sorasım geliyor inanın
ki…
twitter.com/nsrnylmz