Ege Üniversitesi Konservatuvarı Temel Bilimler Bölümü son sınıf öğrencisi G.B.A., aynı bölümde öğretim görevlisi olarak görev yapan eski sevgilisi A.A.'nın geçen 10 ve 29 Ekim tarihlerinde kendisine fiziksel şiddet uyguladığını ileri sürdü, ilişkisini noktalayıp, hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Soruşturmayı tamamlayan savcı, A.A. hakkında 'hakaret, tehdit ve yaralama' suçlarından 1 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle geçen 13 Şubat'ta iddianame hazırladı. İddianamede, A.A.'nın, hakaret ve tehditte buluduğu ve G.B.A.'nın ayak parmağını kırdığı, basit tıbbi müdahaleyle iyileşmeyecek ve vücudunda hafif kırık oluşacak şekilde fiziki şiddet uyguladığı ileri sürüldü. A.A. ise, savumasında iddiaları kabul etmeyerek, psikolojik sorunları olduğunu öne sürdüğü G.B.A.'nın kendi kendini duvarlara çarparak yaraladığını, evdeki eşyaları dağıttığını söyledi. G.B.A.'nın yatak odasındaki pencereye koşarak atlamak istediğini, buna engel olduğunu da sözlerine ekledi İddianame, İzmir 25'inci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın ilk duruşmasının, 10 Temmuz'da yapılacağı belirtildi. 'SENİ ÖLDÜRECEĞİM': Olayla ilgili konuşan G.B.A., A.A.'nın sürekli kafasında bir şeyler kurduğunu, kıskançlık ve güvensizlik problemi bulunduğunu öne sürerek, "10 Ekim 2017 tarihinde, yine kıskançlık ve güvensizlik yüzünden benimle tartışmaya başladı. Saçımdan tutup yerde sürükledi ve yüzüme vurmaya başladı. Durmadan küfürler ve tehditler savuruyordu, ona karşı koyamadım. Elinde bıçak vardı ve 'Seni öldüreceğim' diyerek bağırdı. Olayın ardından vücudumun birçok yerinde morluklar oluşmasına rağmen korktuğum için ne karakola gidebildim ne de aileme durumu anlatabildim. Onun müzik grubunun menajerliğini yaptığım için, bir süre daha mecburen görüşmeye devam ettik" dedi. Bu olayın ardından A.A.'nın, kendisini konuşmak için bir mekana çağırdığını söyleyen G.B.A., "Konuşma sırasında, 'Kimse bana destek olmuyor, sen de olmuyorsun, komaya girene kadar içeceğim' diyerek mekandan ayrıldı. Saatlerce telefonlarıma cevap vermeyince endişelenerek evine gittim. Bir problem olmadığını anlayınca, ilişkiye devam edemeyeceğimi ve ayrılmak istediğimi söyledim. Eşyalarımı toplarken deliye döndü ve evde bulunan metal çamaşır askısını üzerime fırlattı. 'Sen bittin, seni öldüreceğim' diyerek kafamı yere vurdu, ardından yüzüme ve sol kulağıma vurdu. Bir yandan vururken, bir yandan da 'Bunlar bizi güçlü yapacak' diyordu. Yaklaşık 2 saat boyunca şiddet devam etti ve en sonunda gece saat 02.00 gibi beni evden attı. O esnada kız kardeşi B.Ç. beni aradı ve yanına çağırdı. Bende ailemin beni o halde görmesini istemediğim ve gidecek başka yerim olmadığı için mecburen gittim. Birlikte hastaneye gittik, ayak parmağım kırılmış. B.Ç. oradakilere benim merdivenden düştüğümü söyledi ama doktorlar inanmadı. O evden sağ çıkabildiğime seviniyorum" diye konuştu. 'BİR GÜN BENDEN AYRILIRSAN, SENDE ÇOK BÜYÜK BİR İZ BIRAKIRIM': G.B.A.'ın kendisine yönelttiğini suçlamaların asılsız olduğunu ve iftiraya uğradığını belirten A.A. ise, "İlişkimizin son dönemlerinde ciddi psikolojik travmalar yaşıyordu. Sürekli benim onu terk edeceğimden bahisle, 'Bir gün benden ayrılırsan, sende çok büyük bir iz bırakırım' diyordu. 29 Ekim gecesi de kendisi benim evime gelip, 'Sen beni bitiremezsin, ben seni bitiririm' diyerek bana saldırdı. Giyinme dolabını tekme atarak dağıttı. Kendine vurmaya başladı. Kollarından tutarak onun kendisine daha çok zarar vermesini engellemeye çalıştım. Yaşanan olay bundan ibaret. Amacı tamamen beni itibarsızlaştırmak ve yalnızlaştırmak. Başaramadıkça daha farklı yöntemlerle denemelerine devam ediyor. 14-15 yıldır çalıştığım kurumumda bir öğrencime bile ses tonunu yükseltmiş, onları aşağılayıcı davranışta bulunmuş biri olmadım. Hukuki sürecin de işlediği bu olayda iddialar tamamen asılsız" dedi.