Bu nasıl yönetmelik beyler!
Abone olYönetmelik, güvenlik kuvvetlerine, kişileri istedikleri an durdurma yetkisi veriyor. Sonrası ise felaket..
Avrupa Birliği'ne uyum kapsamında yapılan yasal değişiklikler
hızla yerine getirilmeye çalışılıyor. Bu doğrultuda özel yaşamı
güvence altına almak amacıyla düzenlenen yeni bir yönetmelik
geçtiğimiz hafta yürürlüğe girdi. Adalet ve içişleri
bakanlıklarının ortaklaşa hazırladığı "Adli ve Önleme Aramaları
Yönetmeliği"; kişilerin üstlerinin, eşyasının, araçlarının, konut
ve işyerlerinin aranmasını düzenliyor. Önceki düzenlemelere göre
vatandaşlara gelişmiş haklar sağlayan yönetmeliğin bazı maddeleri
eskiyi aratacak nitelikte.
Topluluğun etrafında birleştiği temel ilkeler nedeniyle AB'ye uyum
sürecinin Türk demokrasisine evrensel nitelikler kazandırdığı
görüşü, kamuoyunun üstünde hemfikir olduğu ender konulardan biri.
Ancak AB'ye uyum çalışmaları kapsamında hazırlanan söz konusu
yönetmeliğin bazı maddeleri bu yaklaşıma gölge düşürüyor.
www.hürriyetim.com'un haberine göre yönetmelik,
güvenlik kuvvetlerine, kişileri "durdurma" yetkisi veriyor.
"Durdurma"nın yakalama veya gözaltına alma anlamına gelmediğini
vurgulayan yönetmeliğe göre, polisin durdurma yetkisini
kullanabilmesi için "umma derecesinde makul şüphe"sinin olması
yeterli. Türk Dil Kurumu'nun Türkçe Sözlüğü'ne göre ummak, bir
şeyin olmasını istemek anlamına geliyor. Yani işin Türkçesi polisin
karşısında bir suçlu görme isteği duyduğu an birilerini durdurması
için yeterli. Çünkü yönetmelik aynı maddesinde polisin "tecrübesine
dayanarak izlediği davranışlardan o kişinin bir suç işleyeceği"
kanaatına vardığı an o kişiyi durdurmasına olanak sağlıyor.
Hukukçular, ucu açık bırakılan bu yetkinin polise keyfi davranma
olanağı verdiği kanısında.
"Umuma açık veya açık olmayan özel işletmeler"e girişlerdeki önleme
aramalarını da düzenleyen yönetmelik, söz konusu yerlerdeki arama
yetkisini tamamen özel güvenlik görevlilerine veriyor. Bu
görevliler tarafından aranmayı kabul etmeyenler özel işletmelere
alınmayacak. Ancak bu arama işlemleri sırasında özel güvenlik
görevlilerinin yapacağı ihlalleri vatandaşların hangi yasaya göre
şikayet konusu yapacağına açıklık getirilmedi.
Uzmanlar özel güvenlikle ilgili yeni bir yasa yapılmadığı sürüce bu
karışıklığın devam edeceğini belirtiyor.
Yönetmeliğin "Önleme amacıyla yapılacak üst ve eşya aramaları"
bölümünde "önleme aramalarının yapıldığı yerde herkesin üzeri
aranamıyorsa işlem sondaj usulü gibi objektif unsurlara
dayandırılır" deniyor. Ancak düzenlemeyi inceleyen hukukçular daha
önce hiçbir hukuki metinde karşılaşmadıkları "sondaj" kelimesinin
nasıl yorumlanacağını merakla bekliyor.
ANAYASA'YA AYKIRI
Öte yandan uzmanlar yönetmeliğin Anayasa'ya uygun olmadığı
görüşünde. Çünkü Anayasa'nın 13. Maddesi'ne göre, temel hak ve
özgürlükler ancak "Anayasa'nın sözüne ve ruhuna uygun olarak
kanunla sınırlanabilir." Oysa söz konusu yönetmelik birçok temel
hak ve özgürlüğü kısıtlıyor. HAKİM KARARI ARANMAYAN HALLER
Yönetmeliğe göre, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet
savcısının yazılı emri veya bu emrin alınamadığı hallerde kolluk
amirinin yazılı emri bulunmadıkça, kimsenin üstü, özel kağıtları,
eşyası ve aracı aranamayacak, konutuna girilemeyecek ve buradaki
eşyasına el konulamayacak. Ancak bazı durumlarda izin gerekli
değil: * Hakkında gıyabi tutuklama veya yakalama müzekkeresi
bulunan kişi yakalandığında üzeri izin olmadan aranabilir. *
Kaçakçılığa ilişkin delil görüntüsü bulunan yerlerde yapılan
suçüstü halinde hakim kararı gerekmiyor. * Hakim kararı yoksa
kişinin üstü 'rızası alınarak' da aranabilecek. Kişi isterse izin
vermeyebilir! * Suç işlenmesini önlemek ve "okullardaki disiplinin
sağlanmasına yönelik" önlemlerde, trafik denetimlerinde,
elektromanyetik aygıtlar ve dedektör köpekleri aracılığıyla yapılan
taramalarda hakim kararı aranmıyor.