Bu nasıl imtiyazlı ortaklık?
Abone olTürkiye'nin tam üyeliğine karşı çıkanların öne sürdükleri imtiyazlı ortaklık teklifi tuhaf isteklerle dolu. Boğazlar ve dış sınırlar konusunda ilginç talepler var...
Alman Hristiyan Demokratlar ile Fransız sağının Türkiye için
ısrarla önerdiği "imtiyazlı ortaklık" kavramına ilişkin tartışmalar
alevlenirken "ilginç talepler" ortaya konuluyor. "İmtiyazlı
ortaklık" formülünün savuncularından Fransa’nın eski Adalet ve
Kültür Bakanlarından Jacques Toubon, ortak bir ticaret politikası
yanı sıra Boğazlar’da mevcut uluslar arası anlaşmalarının ötesine
gidilmesini, Türkiye’nin dış sınırlarının ortaklaşa kontrol
edilmesini istedi. Fransa’nın eski Adalet ve Kültür Bakanlarından
Jacques Toubon, Türkiye’ye AB üyeliğinin yerine "imtiyazlı
ortaklık" verilmesini savunan ilk isimlerden biri olarak tanınıyor.
Halen Avrupa Parlamentosu’nun sağ kanadında yer alan Toubon, bir
süre önce Le Figaro gazetesinde yazdığı makalede "imtiyazlı
ortaklığın avantajları"nı ayrıntılı bir biçimde sıralamıştı. HUKUK
DEVLETİ KURULMALI Jacques Toubon, Türkiye ile "gerçek bir siyasi
ittifak ve ortak kader" oluşturulması anlamına geleceğini
belirttiği "imtiyazlı ortaklık"ın içeriği konusunda şunları
sıralamıştı: -"Gerçek bir ortak ticaret politikası. Gümrük
Birliği’nin ötesine giderek Türkiye, Birliğin ticaret politikasına
entegre edilmeli. -Bir hukuk devletinin kurulması. İnsan haklarına
ve azınlıkların haklarına saygının sağlanması için hukuki ve yargı
alanlarında işbirliği yapılsın. Türkiye’deki anayasal laikliğin
korunmasının ve kamu özgürlükleri ve insan haklarının sağlanmasının
en iyi yolu olur. Bu ayrıca Ermeni soykırımının tanınmasına doğru
ilerlemeyi mümkün kılar. -Göç kontrolü. AB ile Türkiye arasındaki
bir anlaşma, göç akımlarının kontrolüne ve Türkiye’nin dış
sınırlarının ortaklaşa gözetlenmesine olanak sağlayacak.
-Denizlerin gözetlenmesi. Boğazların, petrol taşımacılığı ve askeri
trafik açısından büyük bir önemi var. Uluslararası anlaşmaların
öngördüklerinin ötesine gidilmelidir. -Kalkınma yardımı. Özel durum
(nüfus, tarım, eğitim düzeyi, azınlıklar) dikkate alarak Türkiye’ye
özgün bir kalkınma yardım politikası, anlaşmaların çerçevesinde
yapısal fonlar ve bölgesel politikadan ilham alarak uygulamaya
konulacak. -Dış politika ve savunma. Türkiye’nin jeopolitik durumu
dikkate alınarak Ortadoğu, Kafkaslar ve Karadeniz’deki istikrar ve
arabuluculuk gücü olarak rolü teşvik edilmeli. Bu rolün yerine
getirebilmesi için Türkiye, bloklardan ve Avrupa Birliği’nden özerk
kalmalı. -Kıbrıs’ın barışçıl bir biçimde birleşmesi. Kıbrıs
sorununun çözümünün imtiyazlı ortaklığın unsurlarından biri
yapılması daha iyi olur. Böyle bir çerçevede Türkiye için adadaki
Türk halkının çıkarlarını savunmak daha kolay olur." Jacque Toubon,
makalesine son verirken "imtiyazlı ortaklık" önerisinin çağdaş
Türkiye’nin durumu ve siyasi birlik inşaasının gerçekçi bir
değerlendirmesi olduğunu da öne sürdü.