Bu nasıl başkan!

Radikal Gazetesi'nden Adnan Keskin'in haberine göre, AB'ye tam üye olmaya aday başkentin Oltan beldesi 'Kürtçe' nedeniyle karıştı. Okul inşaatında çalışan işçiler, Kürtçe konuşup müzik dinledikleri için DYP'li belediye başkanı tarafından dövüldü. Başkana karşı çıkan okul müdür yardımcısı görevden alındı. Oltan kaymakamı ise 'kavganın ise Kürtçe değil, yüksek sesli müzik' nedeniyle çıktığını savundu. 'Hazırlıklı geldiler' Ayaş ilçesine bağlı Oltan beldesinde okul inşaatında çalışan Şahin Turan ve Mustafa Kılıçtutar adlı işçiler olayı şöyle anlattı: "İnşaatta çalışırken Belediye Başkanı Ali Ada geldi, yanında da 40-50 kişi vardı. Bize 'Burada Kürtçe konuşmayın' dedi. Okul müdürü Ahmet bey de oradaydı. O, 'Ne var bunda?' deyince başkan ilk yumruğu ona attı, grup hazırlıklı gelmişti ellerinde sopa olanlar da vardı. Canımızı zor kurtardık." Kavgaya jandarma müdahale etti, 10'un üzerinde yaralı Ankara Numune Hastanesi'ne kaldırıldı. İşçilerden dördüne üç gün ile bir hafta arasında değişen iş göremez raporu verildi. Başkan Ali Ada'nın da rapor aldığı öğrenildi. Yaralı işçiler dahil olaya katılanlar gözaltına alındı. Kürtçe konuşma ve müziğin normal karşılanmasını isteyen Müdür Yardımcısı Ahmet Turgut da 'jet hızıyla' görevinden alınarak bir başka köye gönderildi. Ayaş Kaymakamı Özlem Bozkurt Gevrek ise şu açıklamayı yaptı: "Bana aktarıldığı kadarıyla olayın çıkma nedeni Kürtçe konuşulması değil, yüksek sesle müzik dinlenmesiymiş. Belediye başkanının inşaatı basması şeklinde değil. Geçerken inşaata uğramış. Şikâyet olduğunu belirterek gürültü yapılmamasını istemiş. Anlatılana göre de ilk olayı işçiler başlatmış, başkanın kafasına malayla vurmuş. Beldeden bir grup inşaata gidince arbede yaşanmış. Ben olayı duyunca izlemeye aldım. Şu anda konu adliyede. Olayın Kürtçe meselesi olarak gösterilmesi doğru değil. Müdür taraf olmuş! Müdür yardımcımızın görev yerini değiştirdiğimiz doğru. Milli eğitimden de müfettiş istedim, soruşturma açıldı. Nedeni şu; bize göre orada kendisi taraf olmamalıydı. Kim hatalıysa onu teskin etmeli, müdahil olmamalıydı. Çünkü; kendisi bir devlet memuru. Oradaki tutumu devlet memurluğu göreviyle bağdaşmıyor."