Bu nasıl ambulans şoförü!
Abone olTHY hostesi uçakta beyin kanaması geçiriyor. Havaalanı ambulansı hostesi alıp bakın nereye götürüyor...
THY'nda hostes olarak çalışan ve daha 1 yıl önce anne olan Ömür
Günay, Finlandiya'dan havalanmadan önce baş ağrısından şikayet
etti. Kaptan pilotla kısa bir konuşmadan sonra bir aspirin attı ve
çok sevgili oğluna ve eşine kavuşabilmek için görev başı yaparak
uçağa bindi. THY uçağı havalandıktan kısa süre sonra, Ömür Günay
rahatsızlandı. Şans eseri uçakta bulunan bir doktor ilk muayene ve
müdahaleyi yaptı.
Günay beyin kanaması geçiriyordu ve durumu ciddiydi. İlk olarak
tıbbi müdahale yapan doktor için olanaklar sınırlıydı. Pilotu
uyardı; İstanbul'a iner inmez bir ambulans hazır bulunsun ve derhal
beyin tomografisi çekilsin...
Bu istek Yeşilköy'e iletildi. Ömür Günay uçak iner inmez ambulans'a
konularak hastaneye gönderildi...
İşte Türk Hava Yolları burada insan yaşamına, hele ki personelinin
yaşamına ne kadar önem ve değer verdiğini gösterdi... Doktorun
zaman kazanmak için apronda ambulans beklemesini isteyecek kadar
aciliyet gösterdiği durumda ambulans Ömür Günay'ı aldı ve
Samatya SSK hastanesine götürdü... Oysa sadece 5
dakika mesafede International Hospital hastanesi vardı.
bundan habersiz olan ambulans şoförünün hastayı götürdüğü Samatya
SSK hastanesinde ise tomografi
bile yoktu...
Tam da hastane hastane dolaşılacaktı ki, THY tarafından sonunda
"eşiniz rahatsızlandı ve hastaneye kaldırıldı" diye lütfen haberdar
edilen medya dünyasının sevilen isimlerinden CNNTürk eski
kameramanı Haluk Günay hastanede ambulansı yakaladı... Ambulans
şoföründen durumu öğrenen Haluk Günay, derhal Yeşilköy'e yöneltti
ambulansı ve İnternational Hospital'a gitmesini söyledi... Ancak
şoförden duyacağı sözler şok ediciydi... Orası
neresi?
İstanbul'da bir ambulans şoförü, havaalanının hemen dibindeki
hastane dururken, hastayı alıp 20 km uzaklıktaki hastaneye
götürüyor ve oraya en yakın hastanenin adını bile bilmiyordu...
Ömür Günay şimdi sevdiklerinin dualarıyla hayata bağlı...
Uyutuluyor. Kaybedilen zamanın beyninde neden olduğu hasar
kestirilemiyor. Dahası yeniden gözlerini açıp açamayacağı, 1
yaşındaki oğlunu yeniden kucaklayıp, öpüp koklayıp
koklayamayacağını kimse bilemiyor...//
(Kaynak: www.haberciler.com)