Bu liste medyada çok tartışılacak!
Abone olDoğu Ergil, Medya dünyasına bomba gibi düşecek bir yazı kaleme aldı. Ergil'in "Karakter suikastçıları' başlıklı yazısında verdiği liste çok tartışılacak
Bugün Gazetesi yazarı Doğu Ergil'in "karakter
suikastçıları" konulu yazısı oldukça dikkat çekti. Ergil,
yazısında medya dünyanının tanınmış isimlerine öyle çattı ki...
İşte; Çok tartışılacak yazı ve Ergil'in 'Karekter suikastçısı' diye
suçladığı yazarların listesi...
Bazı insanlar vardır zamanının önündedir.
Sadece ne olacağını söylemez ne olması gerektiğini de söyler.
Olaylara yön, insanlara ilham verir. Onlara
"lider" deriz. Kimi insan vardır zamanın ruhuyla
birlikte hareket eder. Onu anlar ve gelişmelere ayak uydurur.
Onlara "çağdaş" deriz. Kimileri vardır sadece
değişimi algılamamakla kalmazlar. Ondan korkarlar; ya
ayrıcalıklarını yitirecekleri için ya da değişimin
"bildikleri" dünyayı yok edeceği için...
Gelecekte onlara itibarlı bir yer olmayacağını düşünürler. Bu
duyguları endişe veya kaygı boyutunda kalıyorsa onlara "tutucu"
deriz. Ama tarihin tekerleğini geriye döndürmek için nafile bir
çabaya girmişlerse, onlar düpedüz "gerici"dir.
Tutucuların endişeli oldukları kesin ama gericiler, idealize
ettikleri bir "altın çağ" veya "ideal
dönem" fikrinden yola çıktıkları için bugünle kavga
etmekle kalmazlar. Geleceğin gelmemesi için ellerinden geleni
artlarına koymazlar. Bu umutsuz çabaları zamanı gelmiş bir bebeği
geri etmek gibidir. Ya çocuğu ya da anayı (toplumu) öldürmeye varan
bir çabadır bu. Konuyu bir varlık savaşı olarak gördükleri
için hiçbir ölçü (yasa gibi) ya da ahlaki sınır tanımama
gibi bir eğilimleri vardır.
Yalan söylerler. İftira ederler. Karalama kampanyaları
düzenlerler. Değişimi durdurma ve değişimi savunanları
fikren alt etme konularında yeterli donanımları, derinlikleri
olmadığı için kişilikleri hedef alırlar. Kişilik tetikçileri veya
karakter suikastçıları rolüne soyunurlar. Bu nedenle gericiler
saldırgandır. Üslupları (buna üslup denirse tabii) mütecaviz ve
hakaretamizdir. Hicvin zekâ ve zarafetinden yoksundur.
Bu grup uzun süredir özgürlükler, özgürlükçüler ve düşünce
çeşitliliğine de savaş açmış bulunuyor. Bütün dertleri 1930'larda
şekillenmiş yukarıdan aşağı yönetim tarzını sürdürmek. Toplumun
devlete tabii olduğu; devletin, ilericiliği ve önderliği sadece
kendi ayrıcalığı olarak gördüğü bürokrasinin denetiminde olduğu bir
düzene özlem duyuyorlar. Toplumu, uygun gördükleri (modern
sandıkları) bir yaşam tarzına "talim ve terbiye" ettirmeye çok
alışmışlar. Milli Eğitim Bakanlığı'nın okul müfredatını belirleyen
dairesinin adının boşuna mı verildiğini zannediyorsunuz?
NUMARACI CUMHURİYETÇİLER
Anılan deli gömleğini, "artık topluma uyan bir siyasi ve
hukuki 'giysi' ile değiştirelim" deyince bu koro başlıyor:
"Numaracı cumhuriyetçiler..."
Konu şu: 20 yüzyılın başında kurulan ve sıkı bir bürokratik vesayet nedeniyle esnetilemeyen, çağın ve toplumun gereksinmelerine yanıt vermekte zorlanan yapıyı demokratikleştirelim, toplumun yönetime katılmasını sağlayalım teklifi yapanlara "2. cumhuriyetçi" veya "numaracı cumhuriyetçi" diyorlar.
Bilgileri kıt olduğu için çok beğendikleri 27 Mayıs 1960 darbesini yapan askerlerin ve onları destekleyen sivillerin bu deyimi kendilerinin icat ettiklerini bilmiyorlar. O günlerin gazete ve dergi arşivlerine ulaşsalar, "İkinci Cumhuriyet" adı altında kaç yazının yayımlandığını görürler.
LİBOŞ NANOŞ BENZETMESİ
Bir de "liboş" ve "entel" laflarına bayılıyorlar. Birkaç yüz kelimeyle konuştukları ve yazdıkları dilimize yaptıkları müthiş katkı bunlar. Liboş, nonoşu çağrıştırdığı için pek memnunlar buluşlarından. "Entel"i de dantel eki ile kullanarak bir tür züppe, toplumdan kopuk aydın imajına gönderme yaptıklarını sanıyorlar.
Fark etmiyorlar ki liberali yani özgürlükler rejimini savunanlara karşı gösterdikleri tepki onların ruhlarındaki buyurgan karanlığı açık ediyor. Bir ülkenin düşünen, bilgi ve fikir üreten beyinlerine karşı duydukları öfke ve nefret de düşünce çeşitliliğine ve özgürlüğüne ne kadar karşı olduğunu sergiliyor.
DEMOKRASİ VE DEĞİŞİMDEN KORKUYORLAR
Sanki onların karanlık ve otoriter dünyasını bu ülkenin
entelektüelleri ve özgürlükçü aydınları tehdit ediyor!
Dünyada olan bitenden habersizler. Onlar değişimden ve demokrasiden
korkuyorlar ama bunun farkında olmadıkları için "en nefret
edilecek insanlar" listeleri hazırlıyorlar. Bunu da
'gazete'lerinde kendi gerekçeleriyle yayınlıyorlar. İşte
gerekçeleri, işte liste, siz karar verin. (Değmeyeceği için gazete
ve kişinin adını anmıyorum; olur ya kendilerini önemserler!)
"DAİMA HATIRLAYIN"
Bu isimleri unutmayın!
Doğu Ergil, yazısında isimleride sıraladı. Türk Halkının yakından tanıdığı bu isimleri sıralayan Ergil bir de not düşüyor: Daima hatırlayın!
-Sakın ha AK Parti'ye sınırsız destekler veriyor diye
Akit, Yenişafak, Zaman, Star ve benzeri gazetelerle aynı gruplara
ait televizyonlara kızmayın; çünkü onlar en azından riyakar değil,
biz buyuz deyip dürüstçe açıktan oynuyorlar.
Bize göre kızılması, tepki gösterilmesi, kin tutulması ve
hafızalara oturtulup asla unutulmaması gerekenler, şahsî
hesap ve çıkarları için inandıkları her şeyi paspas yapıp AK
Parti'ye destek vermek için türlü kılıflar hazırlayan ya da gerekçe
üretenlerdir...
Peki bunlar kimler midir?..
İşte birkaçı:
1) Ferit Şahenk,
2) Mehmet Nazif Günal,
3) Mehmet Barlas,
4)Mehmet Altan,
5) Ergun Babahan,
6)Yiğit Bulut,
7) Taha Akyol,
8) Nazlı Ilıcak,
9) Mümtaz'er Türköne,
10) İsmail Küçükkaya,
11)Ahmet Altan,
12) Hasan Celal Güzel,
13)Tarhan Erdem,
14) Oral Çalışlar,
15) Vedat Bilgin,
16)Yasemin Çongar,
17) Ruşen Çakır,
18)Engin Ardıç,
19) Doğu Ergil,
20) Eser Karakaş,
21) Mustafa Akyol,
22) Sevilay Yükselir,
23) Emre Aköz,
24) Ali Bayramoğlu,
25) Avni Özgürel."