Bu laikliğe komplodur

Abone ol

Baykal, Danıştay'daki saldırının Erdoğan'ın itibarını devalüasyona uğrattığını iddia etti.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin bir süreden beri iç ve dış siyasette, ekonomide çok önemli bir kırılma noktasına doğru sürüklendiğini savunarak, ''Türkiye, kendi kaderine kendi sahip çıkacaktır. Çıkış yolu var, siyasi krize siyasetle çare bulacaktır'' dedi.

''BAŞBAKANIN İTİBARINDA DEVALÜASYON''
Konuşmasında Türkiye'ye gelen IMF heyetinin, 4.5 katrilyonluk ek kaynak bulunması gerektiğini açıkladığını kaydeden Baykal, Hükümet yetkililerinin, bu kaynağın bütçede kaydırmalarla sağlanacağı, vergide bir yük getirilmeyeceğine yönelik açıklamalar yaptıklarını hatırlattı. Baykal, bütçedeki kaydırmaların bazı temel hizmetlerden ve yatırımlardan vazgeçmek anlamına geldiğini ve önümüzdeki dönemde ''zamların gündeme geleceğini'' savundu. Baykal, bu süreçte Türk Lirası'nın değerinin yüzde 17 oranında azaldığını vurgulayarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, bunun devalüasyon olmadığı yönünde açıklama yaptığını kaydetti. Baykal, ''Sayın Başbakan, Türk Lirası'nda devalüasyon oldu mu olmadı mı bilemem ama senin ve hükümetinin itibarında çok büyük bir devalüasyon yaşanmıştır'' diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, toplumun cumhuriyete sahip çıktığını, bundan mutluluk duymak gerektiğini belirterek, ''Bunu bir gerginlik vesilesi, 'toplumu bölüyorlar' suçlamasına dayanak yapmak, çok yanlıştır. Başbakan'ın,halkla birlikte cumhuriyete sahip çıkanların arasında somut olarak yertutması lazım'' dedi.

Baykal, partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmada, AK Parti il
kongresinde haremlik-selamlık uygulaması yapıldığını, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın bunu savunduğunu öne sürdü. Baykal, bugüne kadar
hiçbir başbakanın, haremlik-selamlık uygulamasını, ''doğru'' diyerek,
millete tavsiye etmediğini söyledi.

Sakıncalı gidişin sonunun, Türkiye, Cumhuriyet ve demokrasi için iyi olmadığını ifade eden Baykal, uzun süre ''takiye'' diyerek işin götürüldüğünü, bunun 23 Nisan'da aleniyete ulaştığını, daha sonra tepkiler geldiğini kaydetti. Baykal, Başbakan'ın konuşmasında, laiklik, Cumhuriyet, Atatürk kelimelerinin duyulacağını belirterek, ''Kamuflaj. Artık takiye teşhis edildi, bundan vazgeçildi. Tekrar takiyeye dönecekler'' dedi. 

CHP lideri Baykal, Türkiye'de ilk kez laikliğin, hükümete rağmen
savunma mecburiyetinin doğduğunu ifade ederek, bugüne kadarki bütün
hükümetlerin, Anayasa'nın öngördüğü laikliği sahiplendiğini belirtti.
    
''ÖNLEM ALIR MI?''
Baykal, Danıştay 2 Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in, ''hukuk,demokrasi ve cumhuriyet şehidi'' olarak can verdiğini ifade etti.  Başbakan'ın, Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik saldırı için  ''Partimizin çeşitli kuruluşlarına da saldırı oluyor, ne olmuş?'' dediğini belirten Baykal, ''Ne olmuş dediğin, bir Danıştay üyesi öldürülüyor'' diye konuştu.
 
''TOPLUM CUMHURİYETE SAHİP ÇIKMIŞTIR''
Özbilgin'in öldürülmesinin ardından yüz binlerce kişinin Anıtkabir'e gittiğini ve cenaze törenine katıldığını anımsatan Baykal,bunun, toplum için sevindirici olduğunu kaydetti. Baykal, toplumun, Anayasa'nın temel ilkesine, Cumhuriyete sahip çıktığını, korumak istediğini kaydetti. 
 
''YAVUZ HIRSIZ...''
CHP lideri Baykal, Erdoğan'ın, olayın Danıştaya değil, hükümete karşı yapıldığını, muhatabının hükümet olduğunu söylediğini kaydederek, ''Bu söz, bir anlamda doğrudur. Ama hükümetin, olması gereken hükümet olması halinde doğrudur. Eğer hükümet, laik, demokratik cumhuriyetin hükümeti değilse, elbette ona karşı yapılmıştır, hiç şüphe yok'' diye konuştu. 

Erdoğan'ın, komplonun içinde kendisinin bulunduğunu ifade ettiğini belirten Baykal, ''Öyle anlaşılıyor ki bir insanın Başbakan olması, onu saçmalama özgürlüğünden yoksun bırakmıyor. Başbakan olarak saçmalamak mümkün, somut örneği bu. Bu bir hezeyan, saçmalama'' dedi. Baykal, sağduyunun kaybolduğunun anlaşıldığını kaydederek, ''Yavuz hırsız ev sahibini bastırır, şimdi biz suçlu, o mağdur haline geliyor.Bunlar gülünç değerlendirmeler'' diye konuştu. 

Laikliğe karşı komplonun bulunduğunu savunan Deniz Baykal, şöyle
konuştu:

    ''O komplonun içinde kim olduğuna yönelik sorudan dolayı siz sıkışıyorsunuz. Siz Danıştayın kararından sonra, 'evin içine de karışacaksınız' diyen, 'bu işi Diyanete sorun' diyen, laikliğe karşı sistemli kampanyaları açan, sahiplenen, haremlik-selamlığın normal olduğunu söyleyen siz değil misiniz? Bütün bunlar, suç hanenizde görülüyor.''

Günün Önemli Haberleri