Bu kitap kavga çıkarır
Abone olEmre Kongar'ın son kitabı "Tarihimizle Yüzleşmek", resmi tarihi yalanlayan tezleriyle çok tartışılacak.
Prof. Dr. Emre Kongar, önümüzdeki hafta piyasaya çıkacak olan
"Tarihimizle Yüzleşmek" adlı kitabıyla, yeni bir tartışmayı gündeme
getirmeye hazırlanıyor. Türkler'in Islamiyeti kabulünden
Osmanlı'nın kuruluşuna, Abdülhamit'ten Vahdettin'e kadar pek çok
tarihi konuda 'Resmi tarih'in tezleri dışında yeni tezleri kaleme
alan Kongar'ın kitabı Remzi Kitabevi'nden çıkacak. İşte kitaptan
çok tartışılacak bölümler...
Resmi tarih: Türkler Müslümanlığı gönüllü kabul etti
Kongar: Türkler Müslümanlığı kılıç zoruyla kabul etti
"Resmi tarih"e bakarsanız, 751 yılındaki Talaş Savaşı'nda Türkler
Çinlilere karşı Araplara yardım etmiş; sonra da zaten eski
inançları olan Şamanizm'e çok yakın ilkeler içeren Müslümanlığı
gönüllü olarak kabul etmişlerdir. Oysa Türklerle Araplar, Talaş
Savaşı'ndan çok daha önce karşılaşmıştır. Türklerle Araplar
Maveraünnehir'de, yani bugünkü Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan
ve iran'a kadar yayılan bölgede karşılaşmışlardır.
700'lü yıllarda Horasan, aldatılarak teslim alınan Türklerin
acımasızca kılıçtan geçirilmelerine tanık olur. Fakat bu kanlı
olaylara karşın "resmi tarih", Türklerin gönüllü olarak
Müslümanlığa geçtikleri konusunda ısrarlıdır. Oysa bütün dinlerin
gelişmesinde olduğu gibi, Türklerin de büyük ölçüde yenilgiler
sonunda Müslümanlığı kabul ettikleri tarihsel bir gerçektir. Bu
gerçek ne Türkleri ne de İslamı küçültür.
Resmi tarih: Osmanlı inancından dolayı kimseyi yakmadı
Kongar: Osmanlı, Hurufileri cayır cayır yakmıştır
Adının önünde bir de profesör unvanı bulunan ama adını
anımsamadığım bir zat, televizyonda "Hıristiyanlar, Engizisyon
Mahkemeleri kararıyla çatır çatır insanları yakarken, Osmanlılar
kimseyi inançlarından dolayı yakmamıştır" diyordu. Oysa, ne yazık
ki Osmanlılar da Hurufileri, üstelik de din adamlarından fetva
alarak yakmışlardı. Bu yanlış, tarihe dinci ve milliyetçi
gözlüklerle bakan "resmi tarih" anlayışının Müslümanlığı korumak ve
yüceltmek kaygısından kaynaklanıyordu. Oysa Müslümanlık da Türklük
de, tarihi saptırarak korunmaz ve yüceltilmez.
Hurufilerin yakılması "İmparatorluğun selameti"yle ilgili bir karar
ve eylemdir. Bu eylemin altında, inanç sorunu değil, Hurufilerin
saraya sızması sonunda ortaya çıkan bir siyasal sorun vardır.
Resmi tarih: Osmanlı Bizans'la çarpışarak büyüdü
Kongar: Osmanlı, Bizans desteğiyle kuruldu
Klasik tarihte, Osmanlı Beyliği için "Öteki beylikler kendi
aralarında kavga ederlerken, Osmanlılar Bizans'la savaşarak
büyüdüler" diye yazılır. Osmanlı'nın Trakya'ya geçmesi ise Bizans
desteğiyle gerçekleşmiştir; yani Osmanlı Beyliği'ne imparatorluk
yolunu açan devlet Bizans'tır.
Öykü çok ilginç: Bizans, o sıralarda Yuannis Paleolog ve Yuannis
Kantakuzen adlı iki imparator adayının rekabetini yaşamaktadır.
Taht kavgasında komşusu olan Osmanlı Beyliği'nin desteğini almak
isteyen Kantakuzen, Orhan Bey'den yardım ister. Orhan Bey de kızı
Theodora ile evlenmek karşılığında Kantakuzen'in imparatorluğuna
destek verir. Bizim "resmi tarih" bu olayı hemen hemen görmezden
gelir. Oysa bu "damatlık" İlişkisi, Rumeli'nin fethi sürecini
başlatır.