PKK Çukurca'da gece saat 10.30'da saldırıya geçti ve 8 güvenlik
görevlisini şehit etti. Biz bu haberi ne zaman duyduk?
Daha doğrusu haber medyaya ne zaman yansıdı?
Ertesi gün sabah saat 08.30'da..
Tam on saat sonra!
Sonraki gün saat 02.00'da NTV spikeri 8 şehidin haberini verirken
ekranda sesisini duyduğumuzdan habersiz bir şarkı mırıldandı..
Peki bu haber medyaya ne zaman yansıdı?
10 dakika sonra!...
Medyamızın şehit haberlerine gösterdiği özen ne muazzam görüyor
musunuz?
Şehitler üzerine 10 dakika konuştuk, o şarkıyı mırıldanan
Nur Tuğba Algül isimli spikerin hatasını iki gündür dilimizden
düşürmüyoruz.
Çünkü biz kahır zamanlarında kudret ve gazabımızı gücümüzün
yettiğine yansıtmayı erdem sayan bir milletiz..
Böyle zamanlarda en gaddar olanlarımız sahne alır, kendince bir
hesap divanı kurar ve en güçsüzü en korkunç cezayla cezalandırma
yolunu seçer. Solucan diller haykırır, can alma, can yakma ve
açlıkla terbiye etme adına sözde bir doğruluk makamı
oluşturulur.
Nur Tuğba Algül'ün başına gelen de bu..
Yaptığı bir hata, bir dikkatsizlik yüzünden onun bütün hayatını
çöpe atıp, linç edilmesine hükmediliyor.
Tek başıma kalsam da buna tüm varlığımla itiraz ediyorum,
edeceğim!
"Bu haber İnternethaber'de nasıl yer almaz"
diyerek isyan e-mailleri gönderen okurlarımız beni
bağışlasınlar.
O haberin bu sayfalarda yer almaması talimatını veren
"hain" benim!
Nedenini izah edeyim..
Ben "hata" ile "yanlış"
arasındaki farkı yaşantım boyunca dikkate alan biri oldum.
Hata, bilinçsizce yapılan bir şeydir. Aynı hatayı bir kaç kez
ısrarla yapmak ise "yanlış"tır. Biz, bizi hayata
hazırlayan vicdan sahibi insanlardan, "Hatayı affet, ama
yanlışı görmezden gelme" tembihatı alarak büyüdük.
Kul hata yapabilir.
Hangimiz yapmadık ki?
Elinizi vicdanınıza koyun!
Hanginiz "ben hatasız bir zat-ı muhteremim"
diyebilir!
Yukarıda adı geçen genç spiker kardeşimin de bir hata kurbanı
olduğu kanaatine vardığım için haberin yayınlanmaması fikrini
savundum.
Bu nedenledir ki, "NTV spikeri 8 şehit haberini şarkı
söylerek okura sundu" diye başlık atan internet sitelerini
de gazeteleri de lanetleyerek, tiksinerek izledim.
Bundan âlâ tetikçilik, bundan âlâ hedef gösterme ve
bundan âlâ "katledin" fetvası olur mu?
Eğer bu medya şeref ve haysiyet sahibi ise, atv'yi açıp dikkatlice
tarasınlar. Ekranda şehit haberleri verilirken, geri planda göz
tırmalayan bir şekilde şakalaşan personeli de görecekler?
Gece 02.00'da NTV'yi görenler baykuş gözlü değilse, gündüz gözüyle
yaşanan ve ekrana düşen bu şakalaşmaya ne diyecekler?
Onlara da mı vatan haini diyecekler?
Bu yayınlar üzerine galeyana gelen sefil ahmakların sosyal medyada
estirdiği terör de cabası..
Bir insanın gücünün yetmeyeceği derecede bedel ödetme çabası
içindeler. Yani sanırsınız ki, şehit haberleri aldığından beri
cehennem ateşleri içinde kavruluyor.
Bakıyorsun geçmiş dakikalardaki mesajlarına..
Daha 10 dakika önce twitter'da, "Köpişimle sahilde tur
attık. Ay benim topuklarımı yalıyor Oraycaaan inanamazsın
görsen" diyen, kakara-kikiri yapan kara suret sahipleri,
bir anda en vatanperver kişiler kesiliyor.
"Acımız büyük! Yastayız! NTV spikerinin hemen işten
atılması ve kanalın önünde yağlı kazığa oturtulması lazım"
diyebiliyorlar.
Bu mesajdan hepi topu 5 dakika sonra bir bakıyorsunuz ki,
acısını/yasını unutmuş, garezden zevke doğru depara kalkmış, karşı
cinsinin iç gıcıklayıcı mesajları karşısında
"hihihihi" diye kişniyor!
O vatanperver, spiker vatan haini!
Adı geçen spikeri tanımam, bilmem..
Dün NTV'nin, gelen tırışka tepkiler üzerine kendisini ekrandan
uzaklaştırma kararı aldığını öğrendim. Bana bugüne dek Cem Aydın'ı
anlatanlar hep, "Yürekli insandır" diye tarifte
bulundular.
Büyük bir hayal kırıklığı yaşadım.
"Nur Tuğba Algül'ün omuzları,
sizin üzerine cebren geçirmeye çalıştığınız o ceket için fazlasıyla
geniş" diyebilseydi keşke. "Durun ortam biraz
soğusun, tepkiler dinsin, sonra gereğini yaparız" gibi
bayağı bir yolu seçmeseydi de yürekliliğini burada
gösterebilseydi.
Tetikçilik yapan medyayı haklı çıkarmasaydı keşke..
Bilinmesini isterim ki alınan bu karar, tetikçi medyanın, günah
keçisi arayan sözde vatanperverlerin ve en önemlisi PKK'nın keyfine
keyif kattı.
Bana göre bu durum ekranda şarkı mırıldanmaktan daha ağır bir
ihanet! "Linç" isteyenleri
sevindirmek, çalışma arkadaşını "Katledin"
fetvası verenlerin önüne atmak, "Haklılar sen vatan
hainliği yaptın" diye damga basmak, bir kadına
"mahşer gibi günleri" değil, "mahşerin ta
kendisini" yaşatmak...
Bu, yüreklilerin yapacağı iş değil!